Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kasım ayında uluslararası 5 zirveye katılarak, yoğun diplomasi trafiği yürüttü.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kasım ayındaki uluslararası programlarına Kırgızistan'da başladı.
Gazze'de 50 bine yakın masum insanın saldırılarda hayatını kaybettiğini aktaran Erdoğan, "Türkiye olarak bu vahşeti, bu insanlık dışı katliamları kabul etmiyoruz. İsrail'i durdurmak ve 1967 sınırları temelinde başkenti Doğu Kudüs olan Filistin devletini esas alan kalıcı barışı tesis etmek için ikili ve çok taraflı platformlarda elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Türk dünyasının da kararlı bir duruş sergilemesi gerektiğini düşünüyorum." değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Bişkek'teki temaslarından sonraki durağı Macaristan oldu.
Başkent Budapeşte'de 6-7 Kasım'da düzenlenen 5. Avrupa Siyasi Topluluğu Zirvesi'ne iştirak eden Erdoğan, Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne katılım sürecine ilişkin, "Hakkaniyetli bir genişleme politikasının Birliğin en önemli jeopolitik aracı olduğu açıktır. Türkiye gibi kıtanın refahı ve güvenliğine önemli katkılar sunan bir aday ülkenin katılım sürecinin yıllardır engellenmesinin makul bir izahı yoktur." diye konuştu.
Avrupa Siyasi Topluluğu'nu, kıtaya yönelik ortak tehditleri samimi bir ortamda ele aldıkları bir platform olarak gördüklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin, civar bölgelerle yakın kültürel bağları, güçlü ordusu, köklü devlet tecrübesi, ilkeli dış politikası ve yetişmiş insan kaynağıyla bir istikrar adası vazifesi görmeye devam edeceğini söyledi.
Avrupa coğrafyasındaki Rusya-Ukrayna savaşının üçüncü yılını geride bıraktığını anımsatan Erdoğan, yol açtığı yıkım ve sivil zayiat bakımından Ukrayna'daki savaştan çok daha büyük bir insanlık trajedisinin Orta Doğu'da yaşandığını vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 11 ve 12 Kasım'da Suudi Arabistan ve Azerbaycan'a resmi ziyaretlerde bulundu.
Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da 11 Kasım'da düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ve Arap Ligi Olağanüstü Ortak Zirvesi'nde konuşan Erdoğan, Netanyahu hükümetinin bir yandan İran'a yönelik askeri gerilimi tırmandırırken diğer yandan Lübnan'a saldırılarını sürdürdüğünü hatırlattı.
Erdoğan, zirvenin ardından aynı gün 2024 Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çevre Sözleşmesi 29. Taraflar Konferansı'na (COP29) iştirak etmek üzere Azerbaycan'ın başkenti Bakü'ye geçti.
COP29 Dünya Liderleri İklim Zirvesi'nde yaptığı konuşmada, İsrail'in Filistin ve Lübnan'ı hedef alan hukuk, ahlak ve vicdan dışı saldırıları devam ettirdiğini hatırlatan Erdoğan, "Mevcut hükümet maalesef çocuk, kadın ve yaşlı demeden insanları katletmeyi, büyük bir çevre kıyımına yol açmayı sürdürüyor. İsrail saldırıları nedeniyle toprağa ve yer altı sularına sızan kimyasallar Gazzeli çocukların geleceğini şimdiden karanlığa bürümüştür. Bu ağır insani ve çevre felaketine sebep olanların, uluslararası mahkemelerde bunun hesabını vermeleri gerektiğini düşünüyoruz." ifadelerini kullandı.
COP 29 sonrasında Erdoğan, 18-19 Kasım'da Brezilya'nın Rio de Janeiro kentinde gerçekleştirilen G20'nin 19. Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi'ne katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ayrıca katıldığı zirvelerde devlet ve hükümet başkanlarıyla baş başa ve heyetler arası görüşmeler de gerçekleştirdi.