Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu.
Açıklamadan öne çıkan başlıklar şöyle:
Akçakale sınırında şehit olan askerlerimize rahmet diliyorum. Şehitlerimizin kanı yerde kalmadı, kalmayacak. Terörü kaynağında kurutacağız. Trafik kazasında hayatını kaybeden milli futbolcu Ahmet Çalık'a Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum.
Bu süreçte bizim ne yaptığımızı, niçin yaptığımızı, nasıl yaptığımızı anlamak hem geçmişi hem de küresel gelişmeleri yakından bilmek gerekiyor.
Türkiye'nin Osmanlı döneminde başlayan ve Cumhuriyetin ilk döneminde de süren sanayileşme hamlesinin önünün nasıl kesildiğini hatırlayın. Türkiye'yi köksüz bir ağaç gibi kurutmaya çalışanların ayak oyunlarını hatırlayın.
Türkiye'de hangi dönemde her kim ülkenin makus talihini değiştirmek için adım atmış ise başına gelmeyen kalmamıştır. Menderes'in akıbeti dar ağacında nihayete ermiş, Erbakan'ın Özal'ın önleri darbelerle kesilmiş. AK Parti'nin yılları bu habis zihniyet ile mücadele ile geçmiştir. Biz yaşadıklarımızı unutursak diğer insanlar elbette unutur.
Ülkemizin uluslararası alanda nasıl kuralsız, ahlaksız tuzaklara tecrit edilmeye çalışıldığını unutmadık.
Siyasi ve sosyal kaos denemelerini, PKK'dan DEAŞ'a kadar tüm terör örgütleri kullanılarak şehirlerimize ve sınırlarımıza dayatılan saldırıları birer birer bertaraf ettik. Biz milletimiz ile istiklalimize sarıldıkça, teslim olmadıkça, saldırıların cephesi daha da genişledi.
Türkiye, 15 Temmuz darbe girişimini bertaraf ettikten sonra Batılı ülkelerin husumetiyle karşı karşıya kalmıştır. ABD, doğrudan ekonomimizi mahvetme tehdidiyle sergilemeyi tercih etmiştir. Kimi Avrupa ülkeleri aynı tavrı daha dolaylı yollardan ortaya koymuşlardır. Bu süreçte de hemen tedbirlerimizi alarak mücadele saflarını sıklaştırdık. Yurtdışından finans sistemimizin dengelerini bozacak şekilde yapılabilecek araçların kontrolünü önemli ölçüde kontrol altına aldık. Salgın sürecinde Türkiye hayata geçirdiği etkin tedbirlerle kendini korumaya almıştır.
Salgın sürecinde Türkiye hayata geçirdiği etkin tedbirlerle kendini korumaya almıştır. Gelişmiş ülkeler bir anda 5 - 7 katına çıkan enflasyon gerçeği ile yüzleşmek zorunda kalmıştır. Ülkemizde de elbette enflasyon sorunu vardır. Türkiye döviz kuru dalgalanması gibi can yakıcı bir sorunla da boğuşmuştur. Enflasyon artışı nispeten diğer ülkelerin altında kalmıştır.
Fahiş fiyata karşı her alanda ciddi tedbirler almaya başladık.
Ülkemizin ihracatını 500 milyar dolara çıkarma hedefini açıkladığımızda birilerinin kendi akıllarınca dalga geçtiğini gördük. Kafanızı kaldırın ve dünyaya bir bakın. Politika faizleri ile enflasyon arasındaki farkın 10 katı geçtiği ülkelerde kimse bu durumu sorgulanıyor, muhalefet partileri felaket tellallığı yapmıyor. Gıda fiyatlarından kiralara kadar her alanda ciddi artışlarla karşı karşıya kalan gelişmiş ülkelerin kamuoyları sükünetle gelişmeleri takip ediyor. Bizde ise muhalefet cenahı yalanla ortalığı karıştırmak için canhıraş bir gayret içindedir.
Bizi bu yoldan alıkoyacak hiçbir tehdide boyun eğmedik, eğmeyeceğiz. Salgının etkisini nispeten azaltmasıyla birlikte gelişmiş ülkelerin tablonun negatif kısmında kaldığını görüyoruz. İstihdam sayısını 30 milyon sınırına getirmiş olmamız ülkemizi büyütme stratejimizin harfiyen işlediğini gösteriyor. Bu yoldan geri dönmeyeceğiz. Önümüzdeki yaz aylarında bu çabalarımızın meyvelerini hep beraber almaya başlayacağız.
CHP'nin başındaki zat yıllardır ısrarla takip ettiği hezeyan şeklini alan yalan, iftira, çarpıtma siyasetiyle milletimizin eğlencesi haline geldi. Anlaşılan ülkemizde komedyen eksiği var ki CHP'nin başındaki zat orayı doldurmak için tüm gücüyle çalışıyor. Ana muhalefet makamı milleti eğlendirmek değildir. Bu zat 2019 seçimlerinde belediye başkan adaylarını yanına alarak kimseyi işten çıkarmama, metro ağıyla donatma donatma gibi vaatlerle milletin karşısına çıkmıştı.
Türkiye enflasyonun da boynunu kırar, büyümesini de arttırır ancak bu muhalefet sorununu nasıl çözer işte onu bilmiyoruz. Daha 2023 seçimlerinde adaylarının kim olduğu belli değil. Daha bu partinin içinde ortaya çıkan taciz, tecavüz vakalarını saymıyorum bile. Yaşanan hadise faşist yüzlerini, nobran karakterlerini açıkça ortaya koyuyor. Bay Kemal ve yoldaşları bölücü örgütün siyasi uzantıları karşısında kağıttan kaplana dönüştüler.
Daha grup başkanvekilin diyanetle ilgili skandal ifadelerinin üzerinden bir hafta geçmeden önceki gün alçaklık bayrağını Bay Kemal'in bir başka yardımcısı devraldı. FETÖ ile haşa Allah lafını yan yana kullanarak en kadar sefil bir zihniyete sahip olduğunu bir kez daha gösterdiler. Bırakın artık dinimizi istismar etmeyin. Dürüst olun. Artık bu yaptıklarınız tutmuyor. Ortaklarınızdan bir tanesi soyadı neyse...
Bay Kemal sen neden susuyorsun? İP neden susuyorsun, HDP sen niye susuyorsun? Ağızlarından bir şey çıktı mı? Çıkmadı. Diğerleri de yanalı bohça, onlarda da bir şey yok. Bu teröristlerden oluşan parlamento demokratik bir parlamento olamaz. PKK'nın güdümündeki parti ne söyleyeceğini belirlemek için milletvekillerinin dağdaki eli silahlı sevgililerinden gelecek icazeti bekliyor
Onların da kendi içinde ayrı bir hesaplaşmaları var. Bu hesaplaşmayı da yapacaklar. Elinde silahı olan teröristi ipini kaptıran siyasetçi, tercihini kandan ve zulümden yana kullanmış demektir. Dünyanın hiç bir yerinde böyle bir siyasete, siyasetçi tayfasına müsamaha gösterilemez. Bu hususun demokrasi ile hakla uzaktan yakından ilgisi yoktur. Bu teröre sırtını dayamak ya da teröre karşı durmak meselesidir. Sözde milliyetçi diğer ittifak ortağı şehit yakınlarına sövmekle meşguldür. Bu parti biraz daha böyle devam ederse ciddi bir kimlik bunalımına sürüklenecektir. Bu ucube yapıya yaranmak için çırpınan diğerlerinin durumunu da ibretle izliyoruz.
Milletimize karşı en büyük vebalimiz Türkiye'yi bu ucube ittifakın eline bırakmamaktır. Ülkemizin bu tarihi yol ayrımında yeniden eski kaos günlerine dönmesi milletimizin başına gelebilecek en büyük felakettir.