Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Malatya'da düzenlenen 'Mahalle Bizim, Gençlik Bizim' programında açıklamada bulundu. TSK'ya yönelik 'kimyasal silah kullandı' iftiralarına sert sözlerle tepki gösteren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ordumuza bu yakıştırmaları yapanlar bedelini ödeyecek. Yargıda bu işin hesabını verecekler. Üzerlerine üzerlerine gideceğiz." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Merkez Spor Salonu'nda düzenlenen "Mahalle Bizim, Gençlik Bizim Programı"nda katılımcılara hitap etti.
Konuşmasına salondakileri selamlayarak başlayan Erdoğan, Genel Merkez Gençlik Kolları tarafından 1,5 yıl önce başlatılan "Mahalle Bizim, Gençlik Bizim" kampanyasının kapanış toplantısı vesilesiyle salondaki gençlerle bir arada olmaktan memnuniyet duyduğunu söyledi.
Bugüne kadar 81 il ve 900 ilçede icra edilen "Mahalle Bizim, Gençlik Bizim" kampanyası ile parti yöneticilerinin, milletvekillerinin ve bakanların katılımıyla 3 bin 500 mahalleye ulaştıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Hakkari'nin Bulak Mahallesi'nden Edirne'nin Meydan Mahallesi'ne, Antalya'nın Finike Mahallesi'nden Sinop'un İncedayı Mahallesi'ne, Erzurum'un Lalapaşa Mahallesi'nden İzmir'in Erzene Mahallesi'ne kadar ülkemizin dört bir yanında 150 bin gencimizin iştirakiyle 'Mahalle, bizim gençlik bizim' dedik." diye konuştu.
Geçmişte geçip giderken dahi tedirginlik duyulan sokakların artık gençlerin sesi, neşesi ve enerjisiyle şenlendiğini, güzelleştiğini bildiren Erdoğan, gençlik kollarının kampanyanın kapanış toplantısını burada yapmak istediğini aktardı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Seçimlere milletimizle ahit yenileme vesilesi olarak bakıyoruz"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Siyaseti manipüle ettikleri sosyal medya mecralarındaki kuru gürültülerden, dışarıdan aldıkları sufleleri tekrarladıkları sözde tartışma programlarından, kendi kendilerine gelin güvey oldukları toplantılardan ibaret sananlar gelsinler Malatya'daki bu muhteşem kapalı spor salonuna baksınlar." ifadelerini kullandı.
Malatya Büyükşehir Belediye yanındaki meydanda toplu açılış töreni düzenlediklerini anımsatan Erdoğan, şunları kaydetti:
- "Gençlerimizle bir araya geldiğimiz şu salona baksınlar. Biz sadece seçimden seçime millete giden bir parti asla olmadık. Bizim için milletimize hizmette geçen her günümüz seçim günüdür. Bizim için ülkemize eser kazandırmakla geçen her günümüz seçim günüdür. Bu anlayışla seçimlere milletimizle ahit yenileme vesilesi olarak bakıyoruz. Milletimiz kendisi için tuğla üstüne tuğla koymamışa yetki vermez. Milletimiz ülkenin gelişmesi, kalkınması, büyümesi için ter dökmemişe eyvallah etmez. Birileri kendini aldatıyor. Aç tavuk kendini buğday ambarında sanırmış. Bunlar aç tavuk. Milletimiz, FETÖ'cülerle benzin istasyonlarında hamburger yemek için 10 bin kilometre yol gidenlere yüz vermez. Milletimiz, darbecilerle anlaşıp tankların arasından sıvışan korkaklara emaneti teslim etmez."
Türk milletinin, terör örgütlerini kazıyıp atarak, huzurunu güvence altına almamış olana yol açmayacağını belirten Erdoğan, milletin, terör örgütleriyle kol kola yürüyenlere, onların diliyle konuşana, onların değirmenine su taşıyana bırakın destek olmayı, gerekirse dünyayı başına yıkacağını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
- "Benin orduma, benim ordumun askerine hakaret eden, saygısızlık eden bu malum ana muhalefetin ve diğerlerinin hiçbirine bu ülkede Allah'ın izniyle ilk seçimlerde dersini en güzel şekilde verecektir. Bu ordu 'Şüheda fışkıracak toprağı sıksan şüheda / Canı cananı bütün varımı alsın da Hüda / Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda' diyenlerin ordusudur. Dolayısıyla ordumuza bu yakıştırmaların bedeli ödenecektir. Yargıda bu işin hesabını verecekler. Üzerlerine, üzerlerine gidiyoruz, gideceğiz ve bunlara böyle meydanı boş bırakmamak suretiyle 'Bu meydanda istediğiniz gibi dolaşın.' diyemeyiz."
Türkiye'nin bugün sahip olduğu hiçbir imkanın bu millete altın tepsi içinde sunulmadığını vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:
Gençlerin sloganları üzerine Erdoğan, "Muhafazakar devrimcilerin sesi maşallah muhteşem çıkıyor. Öyle her yiğit muhafazakar devrimci olamaz. Nuri Pakdil'i iyi okursan muhafazakar devrimci olursun." karşılığını verdi.
"Dününü bilmeyen, bugününü anlayamaz, geleceğini de göremez"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, eski Türkiye güzellemesi yapanların tek derdinin, dönemlerin kaosundan, kargaşasından, yokluğundan, yoksulluğundan istifade etmeleri olduğuna işaret ederek, "Demokrasisi yaralı, hak ve özgürlük alanları sınırlı, ekonomisi zayıf, refah düzeyi geri, itibarı düşük bir Türkiye isteyen bu ülkenin de bu milletin de sevdalısı olamaz." diye konuştu.
"Gençler biz size sevdalıyız. Biz bu millete sevdalıyız." diye seslenen Erdoğan, şunları aktardı:
"Akıl ve izan sahibi herkes 20 yıl, 30 yıl öncesinin Türkiye'si ile bugünkü Türkiye arasındaki asırlık farkı görür, kabul eder, teslim eder. Bunun için diyoruz ki dününü bilmeyen, bugününü anlayamaz, geleceğini de göremez. Türkiye'yi bugünlere getirirken gerçekleştirdiğimiz her devrimle dışarıda ve içeride yıllardır tıkır tıkır işletilen pek çok oyunu bozduğumuz için başımıza bunca işler geldi. Vesayetle kavga edip de milletin desteğiyle bunu kazanan tek siyasi kadro biziz, biz.
Birileri kahvesini yudumlarken darbeye maruz kalıp da gece sabaha dönmeden milletimizle birlikte on binler, Atatürk Havalimanı'nda ne yaptık? Bunları akamete uğrattık ve liderine sahip çıkan bir gençlik vardı orada, ayrılmadılar, dik durdular. Her çeşidinden terör örgütünün amansız saldırısına uğrayıp da milletimizle birlikte hepsini de sınırlarımızın dışına püskürten tek yönetim biziz. Ekonomik tetikçilerin önümüze kurduğu o sayısız tuzağı milletimizle birlikte söküp atan tek ekip biziz. Türkiye'yi içine sıkıştırılmaya çalışıldığı cendereden milletimizle birlikte kurtarıp, dünyanın en iddialı ülkeleri arasına çıkartan biziz. Kendisi prangaya vurulmaya çalışılan bir ülkeyi dünyadaki mazlumların ve mağdurların umudu haline getiren yine biziz. Velhasıl ülkemizin son 20 yılı sadece asırlık eser ve hizmetlerin inşasıyla değil, aynı zamanda bin yıllık istiklal ve istikbal mücadelesinin yükseğe taşınmasıyla da tarihe geçecek bir dönemdir."
Erdoğan, gençlerle birlikte daha büyük, daha geniş, daha derin bir denize yelken açtıklarını belirterek, gençlere, "Buna var mıyız? Yedi ay durmadan, usanmadan kapı kapı dolaşmaya var mıyız?" diye sordu.
"Türkiye Yüzyılı sadece milletimizin değil, bölgemizle ve dostlarımızla birlikte tüm insanlığın önünde açılan yepyeni bir ufkun müjdecisidir." ifadelerini kullanan Erdoğan, gençlerden, ülkenin sahip olduğu imkanların kıymetini bilmelerini istedi.
Gençlerden, önlerindeki potansiyelin değerini unutmamalarını da isteyen Erdoğan, "Sizlerden sahip olduğu vaktin her anını, enerjinin her zerresini en iyi şekilde değerlendirmenizi istiyorum." dedi.
Arif Nihat Asya'nın, "Delikanlım işaret aldığın gün atandan / Yürüyeceksin, millet yürüyecek arkandan" dizelerini hatırlatan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Türkiye Yüzyılı'na doğru sizler yürüyeceksiniz, millet yürüyecek arkanızdan, maziden atiye kurduğumuz köprünün bir ayağında Sultan Alparslan, Osman Gazi, Fatih varsa diğer ayağında da sizler varsınız. Sizlerden sonra bu kutlu sancağı devralacak nesiller var. İşte bunun için AK Parti teşkilatlarında görev almak, AK Parti'nin başarısı için çalışmak sadece kişisel kariyer, sadece siyasi kazanım, sadece sosyal statü meselesi değildir. AK Parti'nin güçlenmesi, büyümesi, seçimlerde sandıktan en güçlü şekilde çıkması için çalışmak, sizlerin her biriyle birlikte milletimizin güven, huzur, refah içinde bir geleceğe yürümesi demektir. AK Parti'nin kaderiyle ülkemizin ve milletimizin kaderinin bütünleştiğini söylerken işte bunu kastediyoruz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlerle birlikte Arif Nihat Asya'nın "Dua" şiirini okudu.