Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsrail'in Filistin'deki kanlı saldırılarının durdurulması ve uluslararası camianın İsrail'e güçlü bir tepki ve caydırıcı bir ders vermesi için yoğun bir diplomasi trafiği yürütüyor.
Türkiye, İsrail'in saldırılarına karşı Filistin'e destek olmak için Birleşmiş Milletler ve İslam İşbirliği Teşkilatı başta olmak üzere, ilgili tüm uluslararası kurumları harekete geçirmek üzere girişimlerini sürdürürken Cumhurbaşkanı Erdoğan da şimdiye kadar Filistin'den Rusya'ya, Katar'dan Pakistan'a, Kuveyt'ten Cezayir'e 20'ye yakın ülkenin devlet ve hükümet başkanıyla telefon görüşmesi yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, görüştüğü liderleri, İsrail'in Mescid-i Aksa, Kudüs, Gazze ve Filistinli Müslümanlara yönelik saldırılarına ve baskılarına karşı birlikte etkili şekilde harekete geçmeye davet etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan görüşmelerde, İsrail'in saldırılarını "terör" olarak nitelendirerek Filistinli Müslümanlara yaşatılan zulmü en sert şekilde kınadığını ifade etti.
İsrail'in uyguladığı terörü ve işgali durdurmak için başta İslam alemi olmak üzere tüm dünyayı harekete geçirmek için her düzeyde girişimlerde bulunduklarını belirten Erdoğan, Türkiye'nin her zaman Filistin davasının destekçisi olmaya, Filistinli kardeşlerinin yanında durmaya ve Kudüs'ün izzetini korumaya devam edeceğini vurguladı.
İsrail'in hukuk tanımazlığının ve insanlık dışı saldırılarının muhatabının bütün Müslümanlar olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail'in saldırılarının derhal durdurulması, uluslararası camianın bu saldırılara güçlü ve caydırıcı tepki vermesi, hukuk dışı uygulamalara karşı somut adımlar atılması ve Filistin'e destek olunması için birlikte çalışmanın önemine dikkati çekti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kriz daha fazla büyümeden Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin meseleye müdahil olmasının önemli olduğunu ve Filistinli sivillerin korunması için bölgeye uluslararası koruma gücü gönderilmesi fikri üzerinde de çalışılması gerektiğini belirtti.
Ayrıca Erdoğan'ın talimatı doğrultusunda Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından İslam ülkelerinin Diyanet İşleri bakanları, başkanları ve başmüftülerinin katılımıyla "Mescid-i Aksa ve Kudüs" gündemiyle "Acil Kudüs Toplantısı" düzenlendi.
Toplantıda, Kudüs'ün mukaddesatının korunması ve Filistinli Müslümanlara yönelik zulmün durdurulması ile ilgili ortak bir tavır ortaya kondu.