Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Denizli Genişletilmiş İl Danışma Meclisi Toplantısı’nda konuştu. Altılı masanın üçüncü dönem itirazına tepki gösteren Cumhurbaşkanı Erdoğan "Milletin karşısına bir isimle çıkmak yerine bize sataşıyorlar. Hukuk skandallarıyla önümüzü kesmeye çalışıyorlar. Ortada kazanılmış bir seçim yok ama bunlar hangi koltuğa kimin oturacağının kavgasına düşmüş durumda" dedi.
Erdoğan, Büyükşehir Belediyesi Nihat Zeybekci Kongre Merkezi'nde AK Parti Denizli Genişletilmiş İl Danışma Meclisi Toplantısı'nda konuştu.
Türkiye Yüzyılı'nın barışın, refahın, adaletin, demokrasinin ve kalkınmanın yüzyılı olduğunu belirten Erdoğan, "Türkiye Yüzyılı çekilen çilelerin boşa gitmediğini, verilen mücadelelerin zaferle neticelendiğini göreceğimiz bir asır olacaktır. Bunun altyapısını son 20 yıldır hayata geçirdiğimiz demokrasi ve kalkınma reformlarıyla zaten önemli ölçüde tamamladık. Ekonomisi kriz girdabında sürüklenen ülkemizi, her yıl ortalama yüzde 5 oranında büyüterek hamdolsun bugünlere hazırladık." ifadesini kullandı.
Siyasi, diplomatik ve askeri bakımdan Türkiye'yi aşağı çeken ne varsa hepsini tek tek ortadan kaldırdıklarını söyleyen Erdoğan, "Yarım asır sonra IMF'e olan 23,5 milyar dolarlık borcumuzu tamamen kapatarak ekonomik bağımsızlığımızı biz tescilledik. Merkez Bankamızın döviz rezervlerini 27 milyar dolardan bugün itibariyle 130 milyar doların üstüne çıkartarak hazinemizi biz tahkim ettik." diye konuştu.
Savunma sanayinde yerlilik oranını yüzde 20'den yüzde 80'e çıkardıklarını hatırlatan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Ülke ihracatını 36 milyar dolardan aldık, şimdi ihracatımızı nereye getirdik? 254 milyar dolara getirdik. Tüm bunlarla beraber sayısını 26'dan alıp 57'ye çıkardığımız havalimanlarımız var. Uzunluğu 6 bin 100 kilometre olan yollarımızı, 28 bin kilometreye çıkardık. Bütün bunlarla beraber otoyollarımızı 3 bin 633 kilometreye çıkardık. Ülkemizin dört bir yanını örümcek ağı gibi ören tünellerimiz, viyadüklerimiz, köprülerimizle istisnasız her ilimizde ve ilçemizde inşa ettiğimiz bir milyon 170 bin konutumuzla, söz verdiğimiz şekilde 81 vilayetimize kazandırdığımız millet bahçelerimizle, organize sanayi bölgelerimizle, hasılı ekonomiye, savunmaya, çevreye, topluma ve insana dair tüm alanlarda hayata geçirdiğimiz muazzam projelerle son 20 yılda Türkiye Yüzyılı vizyonumuzun altyapısını adım adım oluşturduk.
CHP ve ortakları olmadık bahanelerle bizi engellemeye çalışırken hamdolsun biz yüzlerce başlıkta ülkemize eser kazandırdık. İnsanımızın sıkıntılarını çözdük. Türkiye'yi dünya ile yarışacak imkanlara kavuşturduk. Bugün Türkiye Yüzyılı'ndan bahsediyorsak gerisinde sabırla örülmüş işte böyle bir birikim altyapı, emek mücadele var. Eskiler ne derdi? Çok ilginçtir, 'Düt demeye dudak gerek."
"Eser ve hizmet siyasetinde yarışalım deyince kaçacak delik arıyorlar"
Türkiye'nin bugün her alanda kendine güvendiğini vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Gerektiğinde yedi düvele meydan okuyorsa sebebi, sahip olduğu işte bu güçlü altyapıdır. Bu iş öyle desteksiz atmakla, ağzına geleni söylemekle, hesapsız kitapsız esip gürlemekle olmuyor. Önce kendinizi bu davaya adayacaksınız. Sonra sıkı bir hazırlık yapacaksınız, ardından milletin desteğini kazanacaksınız, sonra gece gündüz çalışıp emek verip gerektiğinde bedel ödeyip icraatlarınızı gerçekleştireceksiniz.
Bütün bunları yaptıktan sonra da bizim gibi milletin karşısına çıkıp gururla eserlerinizi, hizmetlerinizi anlatacak, vizyonunuzu paylaşacaksınız. Eski Türkiye'de lafla peynir gemisi yürütmeye alışmış olanlar, biz bugün eser ve hizmet siyasetinde yarışalım deyince kaçacak delik arıyorlar. Yok öyle yağma. Bu meydana çıkacaksınız. Milletin terazisinde tartılacaksınız. Eğer gücünüz ve yüreğiniz yetiyorsa hizmet kervanına katılacaksınız. Aksi takdirde avara kasnak gibi boş yere dönüp durmaya, boş teneke gibi sadece gürültü çıkartmaya devam edersiniz."
"Siyasetçi ancak kadrosu, yol ve dava arkadaşları kadar güçlüdür"
AK Parti'yle karşısındakilerin farkının bu kadar açık, bariz ve net olduğunu söyleyen Erdoğan, "Atalarımız, evvel refik, bade'l tarik' demişlerdir. Yani bir yolculukta önemli olan önce yoldaş sonra yoldur. Siyasetçi ancak kadrosu, yol ve dava arkadaşları kadar güçlüdür. Bir ekip ancak kendisine önderlik eden liderinin ufku ve vizyonu kadar uzak görüşlüdür. Bir parti de ancak mensuplarının gayreti kadar topluma umut olabilir, işte burada olduğu gibi. Biz 20 senedir yürüdüğümüz uzun ince bu yolda işte bunu başardık. Sizler gibi sağlam, samimi civanmert kardeşlerimin varlığı sayesinde önümüze çıkan her türlü aştık." ifadesini kullandı.
Kalpleri, hedefleri, inançları, umut ve sevdaları bir olanların yolunu hiçbir engelin kesemeyeceğini 20 yıllık sürede defalarca gösterdiklerini belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
"Rabb'ime, şahsıma sizler gibi yol arkadaşları verdiği için, sizlerle yol yürümeyi nasip ettiği için binlerce kez hamdediyorum. Rabb'im aramızdaki bu muhabbeti ve dayanışmayı daim eylesin diyorum. Kısır siyasi ihtirasları, günübirlik çıkarları uğruna bir araya gelenlerin, taksimatta nasıl birbirlerine düştüklerini hepimiz ibretle takip ediyoruz. Entrikanın, gürültünün, Bizans tipi taht kavgalarının ardı arkası kesilmiyor. Ortada fol yok, yumurta yok, daha kazanılmış bir seçim yok ama bunlar hangi koltuğa kimin oturacağının kavgasına tutuşmuş vaziyetteler. Toplantı üstüne toplantı yapıyorlar fakat bizim karşımıza çıkarak bizimle er meydanında rekabet edecek bir isim dahi bulamıyorlar.
"İnkar pahasına bize sataşıyorlar"
Bir ara, 'Seçim tarihi netleşsin, adayımız hazır.' dediler. Daha sonra 'Aday belli ama yıpratmamak için açıklamıyoruz.' bahanesine sarıldılar. Şimdi de Anayasa'dan, Seçim Yasası'ndan bihaber çıkışlarıyla 'Madem bizim adayımız yok Cumhur İttifakı'nın da olmasın.' demeye getiriyorlar. Kendi seçmenleri başta olmak üzere milletin karşısına bir isimle çıkmak yerine geçmişte söylediklerini inkar pahasına bize sataşıyorlar. Bizimle siyaset sahnesinde mücadeleye cesaret edemedikleri için 16 yıl önceki '367 vari' hukuk skandallarıyla önümüzü kesmeye gayret ediyorlar. Biliyorsunuz, oynamasını bilmeyen önce 'yerim dar' yerini genişletince de 'bu sefer yenim dar' dermiş. CHP ve masadaki ortaklarının durumu aynen bu şekilde. Becerisizliklerini, kifayetsizliklerini, çapsızlıklarını kabullenmek yerine her hafta yeni bir bahane üreterek kaçınılmaz akıbeti saklama yoluna gidiyorlar."