Cuma namazını Eyüp Sultan Camii'nde kılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, vatandaşların yoğun ilgisiyle karşılaştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmek isteyen bir kadın, ezilmekten koruma polisleri sayesinde son anda kurtuldu.
Vatandaşların yoğun ilgisiyle bir süre aracını bekleten Erdoğan, vatandaşlarla görüştükten sonra Eyüp Belediyesi'nin düzenlediği açılış törenine katıldı. Erdoğan'ın açılış törenindeki konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:
Masum insanları öldüren, kafa kesen, tecavüz eden, gasp yapan, yakan yıkan teröristler, İslamın ve İslam medeniyetinin en büyük düşmanlarıdır. Müslüman, yıkmanın değil inşa etmenin, öldürmenin değil yaşatmanın, husumetin değil muhabbetin peşinde olan kişidir. İslam'ın Afrika'ya, Güney Asya'ya yani bugün Müslüman nüfusun o yoğun olduğu coğrafyaya yayılışı toprakların değil gönüllerin fethedilmesi sebebiyledir.
Suriye'de 12 milyon insan mağdur edilmiş, 600 bine yakın masum katledilmişken, hiçbir Müslüman bu vebalden kendini ayrı tutamaz. Şu anda Bangladeş'teki gelişmelere sessiz kalanlar da bu vebalden kurtulamaz. Türkiye dört bir yanından terör örgütlerinin ve onlara destek olan güçlerin doğrudan dolaylı saldırısı altında iken şu anda AB bakın 'Vize için terörle mücadele yasasını değiştireceksiniz' diyor. Siz önce Avrupa Parlamentosu'nun yanında çadır kuran teröristlere müsaade ederken bu zihniyetinizi niye değiştirmiyorsunuz? Teröristlere çadır kurdurtacaksın ve onlara orada imkan sağlayacaksın ve bunu demokrasi adına yaptığını söyleyeceksin. Bize de 'Vize kaldıracağım bunun şartı, şunu değiştirmen...' Kusura bakma, hadi bakalım biz yolumuza gidiyoruz, sen de yoluna git. Kiminle anlaşabiliyorsan onlarla da anlaş.
Biliyorsunuz iktidar partisi olan AK Parti, 22 Mayıs'ta kongreye gitme kararı aldı. Sayın Başbakan da bu kongrede aday olmayacağını açıkladı. Hem AK Parti'nin kongre kararının, tüzüğün 70. maddesi gereği Sayın Genel Başkanın, Başbakan'ın aldığı bu kararın ve aynı zamanda Sayın Başbakan'ın aday olmama kararının hayırlı olmasını Allah'tan temenni ediyorum. Öncelikle Sayın Başbakan'a yaklaşık 20 aydır Başbakanlık sürecinde vermiş olduğu kıymetli hizmetler için şahsım, milletim adına teşekkür ediyorum. Milletimiz bu ülke için tuğla üstüne tuğla koyan hiç kimseyi asla unutmaz. Sayın Başbakan'ın da hizmetleriyle milletimizin gönlünde müstesna bir yere sahip olduğuna inanıyorum. Ben de huzurlarınızda daha önce başdanışmanım olarak, Dışişleri Bakanım olarak uzun yıllar birlikte çalıştığım, son 20 aydır da Başbakan olarak bu birlikteliği daha ileriye taşıdığımız Sayın Davutoğlu'na teşekkür ediyorum.
Bu makamlar bir çeşit bayrak yarışıdır. Ben de başbakanlık makamını Sayın Gül'den almıştım. 22 Mayıs'ta kongrede seçilecek kişi bayrağı devir alacak ve hizmet yarışı sürecek. Bayrağı devir alacak yeni arkadaşımıza şimdiden başarılar diliyorum. 40 yıllık dava arkadaşlarımın içinde yar aldığı bu partideki gelişimleri yakından takip etmem birilerini rahatsız ediyor. Neden rahatsız oluyorsun? Her değişim beraberinde yeni bir heyecan getirir. Bu değişimin ülkemiz için hayırlı bir havaya vesile olacağını düşünüyorum.
Türkiye'nin geldiği yer hem yeni anayasa ve başkanlık sistemini acil bir ihtiyaç olarak karşımıza çıkardı. Mecliste ve komisyonlarda olanları görüyorsunuz. Başkanlık sistemi olan bir ülkede bunları göremezsiniz. TBMM'yi terörize etmeye çalışıyorlar. Bunlara vatanperver milletvekilleri izin vermedi. Bu anayasa millete karşı sorumluluk hisseden herkesin katılması gerekir. Başkanlık sistemi bize yeni değil bizim için gelenekseldir. 64. Hükümet görev başında 22 Mayıs'tan sonra 65. Hükümet görev alacak. Bu değişimden korkmaya gerek yok. Meseleyi kişiselleştirenlerin sorumluluktan kaçtıklarını biliyorum.
Bunlara rağmen 13 yıldır reformlara imza attık. Yeni bunlara rağmen yeni anayasa ve başkanlık sistemini hayata geçireceğiz. Başkanlık sistemini bir an önce milletimizin onayına sunmamız gerekiyor. Başka önerisi olan varsa oturup tartışalım. Bizim derdimizi üzümü yemek. Böyle bir hazırlığı olmayanlara da gölge etmeyin diyoruz."