Cumhurbaşkanı Erdoğan, Venezuela Devlet Başkanı Maduro ile anlaşmaların imza töreni ve ortak basın toplantısında açıklamalarda bulundu. İki ülkenin ticaret hacminin geçen yıl üç kat arttığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Mevcut rakamlar bu sene 1 milyar dolar seviyesine çıkacağımıza işaret ediyor. Hedefimiz bu rakamı en kısa sürede 3 milyar dolara çıkarmaktır." dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'ye resmi ziyarette bulunan Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro'yu resmi törenle karşıladı.
İki lider, baş başa ve heyetler arası görüşmenin ardından basın toplantısı düzenledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
Venezuela halkının 15 Temmuz'da halkımızla sergilediği güçlü dayanışmayı asla unutamayız. Hükümetimize ilk destek veren ülkelerden biri Venezuela'ydı. Biz de en zor ve sıkıntılı dönemde Venezuela halkıyla birlikte olduk.
Sayın Cumhurbaşkanının güçlü ve cesur liderliğinin önemli payı vardır. Değerli dostum ülkesinin bağımsızlık mücadelesine altın harflerle yazdırmıştır. Sayın Maduro'nun Filistin meselesinde duruşu takdire şayandır. Kendisini bir kez daha tebrik ediyorum.
TİCARET HACMİNDE HEDEF 3 MİLYAR DOLAR
Sayın Maduro'nun bu ziyareti işbirliğimize büyük ivme kazandırdı. Bugün gerçekleştirdiğimiz görüşmelerde ikili ilişkilerimizi tüm veçheleriyle ele aldık. Venezuela ile ülkemiz arasında ticaret, enerji, madencilik, müteahhitlik, sağlık, tarım ve turizm başta olmak üzere geniş işbirliği potansiyeli bulunuyor.
- Ekonomilerimizin birbirini tamamlayıcı niteliği, yeni işbirliği, karşılıklı yatırımlar için çeşitli fırsatlar barındırıyor. Geçtiğimiz yıl ticaret hacmimizi üç kat arttırarak 850 milyon dolar seviyesine çıkardık. Mevcut rakamlar bu sene 1 milyar dolar seviyesine çıkacağımıza işaret ediyor. Hedefimiz bu rakamı en kısa sürede 3 milyar dolara çıkarmaktır.
Bugün imzalanan mutabakat zabıtlarıyla ilişkilerimizin hukuki altyapısını güçlendirdik. Eğitim ve kültür işbirliğimizin önemli başlıkları arasında yer alıyor. Türkiye Maarif Vakfımızın Karakas'taki üçüncü okulunun açılışı Dışişleri Bakanımızın ziyareti esnasında gerçekleştirdi.
Yakında Yunus Emre Enstitümüzün Karakas'ta kültür merkezi açmasıyla bu alandaki faaliyetlerimiz yoğunlaşacaktır. TİKA bugüne kadar eğitim, tarım, sağlık gibi alanlar başta olmak üzere 20'ye yakın proje gerçekleştirdi. Karakas'ta Yunus Emre Enstitüsü'nde merkezini oluşturacaktır.
TEMMUZ AYINDA İADE-İ ZİYARET
THY Karakas hattında haftada 7 sefer düzenlemektedir. İkili ilişkilerin yanı sıra güncel, bölgesel, küresel gelişmeler hakkında fikir alışverişi imkanı bulduk. Birçok hususta benzer görüşlere sahibiz. Venezuela'ya yönelik tek taraflı yaptırımlara karşı olduğumuzu sayın Cumhurbaşkanı ile bir kez daha paylaştım.
Bu vesile ile Türkiye olarak bundan sonra da dost Venezuela halkının yanında olacağımızı ifade etmek istiyorum. Temmuz ayı içinde de iade-i ziyaretimizi inşallah Venezuela'ya gerçekleştireceğiz.
"TÜRKİYE HER KOŞULDA BİZİM YANIMIZDAYDI"
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarının ardından sözü alan Venezuela Cumhurbaşkanı Maduro, şu ifadeleri kullandı:
"Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan, Dışişleri Bakanım ve kıymetli bakanlar. Değerli heyet üyelerim, sayın vekiller, sayın büyükelçiler, bütün burada bulunanlara söylemek istediğim şey şu; zannediyorum sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan muhteşem ve bütüncül bir özet yaptı.
Bizim görüştüğümüz konulara etraflıca değindi. Ben sadece buradan şükranlarımı ekleyebilirim Venezuela halkı adına. En zor anlarda en büyük belirsizlik anlarında, pandeminin zamanında Türkiye her zaman bizim yanımızdaydı. Bize her zaman destek oluyordu. Bütün süreçlerde, gereken her şeyi, sağlık için, pandemiyi aşmak için seferber etti.
"VENEZUELA YENİDEN DOĞUYOR"
O yıllar, 2020-21 gerçekten güç yıllardı. Burada gerçekten dostluğun en önemli unsurunu bir kez daha sergilediniz. Bizim vatanımız, kendini toparlama süreci içerisinde. 2021 yılını ilk adımlarını atarak geçirdik. Ekonomik istikrarımıza doğru ilerlemeye başladık. Yeniden doğuş gibi. Venezuela yeniden doğuyor. Siz 2018'de Venezuela'ya geldiğinizde gerçekten fırtınanın ortasında gibiydik. Daha sonra yaptırımlar çığ gibi üzerimize büyüdü.
Bunun içerisinde Venezuela halkı kendi direnişiyle, üstün bilinciyle oradaydı. Bu sayede büyük güce sahipti. Aynı zamanda Bolivar'ın özgürlükçü ahlakına, Hugo Chavez'in özgürlükçü ruhuna sahipti. Bu adımlar bize yeniden toparlamanın ilk göstergelerine ulaştırdı. 2022'de büyümenin ilk göstergelerini gördük.
"TÜRKİYE'NİN BÜTÜN YATIRIMCILARI: VENEZUELA'YA GELİN"
Artık ticari büyümemiz ortada, üretimimiz büyüyor, gıda alanında büyük bir yeşerme var. Yüz yıldır görünmeyen büyüme var. Tarım, endüstri alanında, yeni zenginlik kaynaklarını bulduğumuz dönemde. Türkiye'ye böyle bir zamanda geldik. Sayın Cumhurbaşkanıma, yatırımcılara diyorum ki, Türkiye'nin bütün yatırımcıları turizm, madencilik, endüstri, lojistik, bankacılık, petrol, altın, kömür için Türk yatırımları Venezuela'ya gelsin. İşte o an bu an, size garantisini verebilirim. Yasal olarak, politik olarak bütün garantileri size veriyorum.
Bizim için bu açılım sürecidir. Lütfen dikkat edin; bizim için bir havayolu köprüsü var. Her gün Karakas'tan İstanbul'a, İstanbul'dan Karakas'a uçuşlarımız var. Yolcular, turistler, Venezuelalılar nereye gelmek istiyorlar? Asya, Afrika ve başka destinasyonlara İstanbul'dan gitmek istiyorlar. Turizmin tadını Türkiye'de çıkarmak istiyorlar.
Bizim için muhteşem fiyatlar var, Türkiye'nin tarihine, karakterine büyük bir sevgimiz, saygımız var. Çok geniş bir işbirliği alanımız var. Buraya baktığımızda biz burada 54'ü aşkın işbirliği anlaşması üzerine konuşuyoruz. Çok önemli üç anlaşma turizm, tarım ve bankacılık alanında üç tane anlaşma imzaladık.
Venezuela burada küllerinden doğan bir kuş. Türkiye'nin halkı şundan emin olabilir. Venezuela sadık, çalışkan, güvenilir bir dosttur. Saygıdeğer Cumhurbaşkanı Erdoğan'a tekrar şükranlarımı sunuyorum. Kendisini en yakın zamanda Karakas'ta ağırlamayı bekliyoruz.
"TÜRKİYE'NİN BİZİM İÇİN POTANSİYELİ VAR"
Türkiye bizim için yeniden doğan bir potansiyeli var Avrupa Asya bölgesinde büyük bir potansiyel. Dünyanın önde gelen ekonomilerinden. Bizim için güçlü bir tarihi olan ülke. Son 700 yıldır büyük bir kültürü, kimliği olan bir ülke. Bunun da ötesinde çok önemli bir ülke. Özellikle de dünyada olan şeyler açısından büyük önem arzediyor. Büyük bir politik etkisi var, diplomatik alanda büyük tesir alanı var. Biz böyle görüyoruz. Bu bir gerçek. Türkiye çok önemli bir potansiyele sahip. Hem bu dünya için yeniden doğan dünya için büyük potansiyel. Bir dünya ki, biz buna çok kutuplu bir dünya diyoruz. Biz bu dünya için artık barışın tesis edilmesini, uluslararası hukukun tesisini istiyoruz. Eşgüdüm ve işbirliği dünyası olmalı.
Bizim ülkenin vücudu işkenceye maruz kaldı. Tehdit, yaptırım, blokajlara maruz kaldı. Ama artık bu vücut şaha kalkıyor. Biz mütevazı bir ülkeyiz ama önemli özelliğimiz var, petrol olarak ilk rezerviz. En önde geliyoruz. 200 yıllık petrol kaynağımız var. Gaz olarak dördüncü sırada rezervlerimiz. Bunun sertifikalandırılmasını yaparsak belki birinci sıraya geleceğiz. Bizim burada biyoçeşitlilik anlamında büyük zenginliğimiz var. Artık su üretebileceğiz. Bizim için önemli bir ahlak, doktrin var. Aynı zamanda farklı bir dünya için savaşma gücümüz var. Venezuela liderlik görevini üstlenmiş durumda. Türkiye ile yaptığımız işbirliği barış ve dostluk, eşgüdüm işbirliğidir. Yeni bir dünya doğuyor, hiç kimse mani olamayacak. Hegemonyalar geride kalacak. Uluslararası hakların, diplomasinin, insanlığın sözü, barış içerisinde yaşama sözü geçerli olacak."
SORU-CEVAP
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Türkiye'nin Finlandiya ve İsveç'in NATO üyeliğine yönelik tutumu' ile ilgili bir soruya şu yanıtı verdi:
"İsveç ve Finlandiya heyetleri geldiler. Heyetlerimizle görüşme yaptılar. Şunu iyi bilmemiz lazım; NATO bir güvenlik teşkilatıdır. NATO teröre çanak tutan bir ülke değildir. İsveç bildiğiniz gibi PKK/PYD/YPG gibi terör örgütlerinin cirit attığı bir ülke konumunda. Hatta parlamentoları içinde bile teröristler var. Bu teröristler parlamentoda yer aldığı sürece, ülke caddelerinde terör örgütlerinin posterleriyle gösteri yapıldığı sürece ve bunun da İsveç polisinin güvencesinde yaptıkları sürece, İsveç devlet televizyonlarında terör örgütü liderlerinin söyleşileri yayınlandığı sürece biz bunlara 'Buyurun devam edin, buyurun NATO'ya girin' diyemeyiz. Aynı şey Finlandiya için de geçerli.
NATO noktasında bizin geçmişte Yunanistan'la, Fransa ile yaşadıklarımızı şimdi bunlarla yaşamak istemiyoruz. İşte buyurun Yunanistan NATO'dan çıktı, girişine bizden öncekiler yol verdi. Fransa tekrar girdi. Şu anda 9 tane Amerikan üssü Yunanistan'da kuruldu. Peki bu üsler kime karşı kuruluyor? Verdikleri cevap; Rusya'ya karşı. Bunu yemezler kusura bakmasınlar. Şu anda elimizdeki rakamlar 400 milyon Avro Yunanistan'ın Avrupa'ya borcu var. Buna rağmen Avrupa ülkeleri, isimlerini vermeyeceğim, ciddi manada Yunanistan'a silah desteği, uçaklar, helikopterler veriyorlar.
Aynı şekilde Amerika'nın desteği var. Kime karşı? Geçenlerde benimle yaptığı yemekli çalışma görüşmesinde biz artık aramıza başkalarını sokmayalım, ikimiz bütün görüşmeleri yapalım, üçüncü ülkeler aramızda olmasın demesine rağmen, görüşmemizden 2-3 hafta sonra Amerika'da gidip senatoda yaptığı açıklamalarla sanki biz bu görüşmeleri yapmamış gibi orada maalesef Türkiye'nin menfaatleri aleyhinde konuşmalar yaptı. Davos'ta benzer şeyleri yaptı. Kusura bakmasınlar biz şahsiyetli siyasetten yanayız. Şahsiyet yoksunu siyasete Türkiye olarak evet demiyoruz."