Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çankaya Köşkü’nde ağırladığı AB ülkelerinin Ankara büyükelçilerine şu mesajları verdi: Türk tarihini Avrupa’sız okumak nasıl mümkün değilse, Avrupa tarihini de Türkiye’siz anlamak mümkün değildir. Türkiye AB ailesinde hak ettiği yeri almalı.
Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin Ankara büyükelçileriyle Çankaya Köşkü’nde bir araya gelen Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, AB’ye üyelik çağrısında bulundu. Erdoğan, özetle şu mesajları verdi:
2020 senesi Türkiye-AB ilişkileri bakımından maalesef kolay geçmedi. Geride bıraktığımız dönemde çoğu da suni olarak üretilen pek çok tatsız sorunla uğraşmak zorunda kaldık. Bazı üye ülkeler, Türkiye ile ikili problemlerini AB koridorlarında çözme çabasına girdi. Birlik dayanışması bahanesinin ardına sığınılarak Türkiye-AB gündemi suistimal edildi.
STRATEJİK KÖRLÜK
Bu yaklaşım bir yandan köklü münasebetlerimizi esir alırken, diğer yandan birliğin bölgesel ve küresel güç olma iddiasını da zayıflatıyor. ‘Stratejik körlük’ olarak nitelendirdiğimiz bu tavrın en somut göstergesi, Doğu Akdeniz ve Kıbrıs meselesidir. Her iki konuda da Türkiye ciddi haksızlıklara maruz kalmıştır. Oysa Türkiye, Akdeniz’in en uzun kıyı şeridine sahip ülkesidir.
AKDENİZ’DE BARIŞTAN YANAYIZ
Biz, Doğu Akdeniz’de hakkımız olmayan bir şeyi talep etmiyoruz. Bölgede var olan hidrokarbon kaynakları konusunda ülkemizin ve milletimizin meşru menfaatlerini korumaya çalışıyoruz. Türkiye’nin ve KKTC’nin içinde yer almadığı hiçbir denklemden Akdeniz barışı çıkmayacağı herhalde artık anlaşılmıştır. Türkiye, Akdeniz’de gerilimden değil, barıştan, iş birliğinden, hakkaniyetten ve adaletten yanadır.
NİHAİ HEDEFİMİZDEN VAZGEÇMEDİK
Bin yıldır aynı coğrafyayı paylaşıyor, aynı medeniyet havzasından besleniyoruz. Türk tarihini nasıl Avrupa’sız okumak mümkün değilse, Avrupa tarihini de Türkiye’siz anlamak mümkün değildir. Millet olarak geleceğimizi Avrupa ile birlikte tasavvur ediyoruz. 60 yıldır Birliğe tam üyelik mücadelesi veriyoruz. Karşılaştığımız onca çifte standarda ve haksızlığa rağmen nihai hedefimiz olan tam üyelikten hiçbir zaman vazgeçmedik.
BREXİT BELİRSİZLİĞİ BİZİMLE ÇÖZÜLÜR
Ülkemizin 60 yılı bulan üyelik süreci nasıl bizim için stratejik bir tercihse AB’nin ülkemizi tam üyeliğe kabul etmesi de Birliğin geleceği açısından ontolojik bir tercih olacaktır. Brexit ile artan belirsizlik ancak Türkiye’nin Avrupa ailesinde hak ettiği yeri almasıyla giderilecektir. Biz ülke olarak ilişkilerimizi yeniden rayına oturtmak için hazırız. Avrupalı dostlarımızın da aynı iradeyi sergilemesini bekliyoruz.
Michel ve Leyen’i misafir edeceğiz
- Objektif ve stratejik bir bakış açısıyla ele alınması durumunda AB ile Türkiye’nin çıkarlarının örtüştüğünün görüleceğini belirten Erdoğan, “2021 senesini Avrupa Birliği-Türkiye ilişkileri bakımından başarıya tahvil etmek bizim elimizdedir. Önyargılar veya korkular yerine uzun vadeli bir bakış açısıyla hareket ettiğimizde bunu başarabileceğimize inanıyorum. Sayın AB Konseyi Başkanı Charles Michel ve Sayın Avrupa Konseyi Başkanı Ursula von der Leyen’ı ay sonunda Türkiye’de misafir edeceğiz. Kendileriyle bu konuları etraflıca ele alacağız. Dışişleri Bakanı’m da bu ziyaret öncesinde 21 Ocak’ta Brüksel’de temaslarda bulunacak” dedi. Erdoğan, hukuk ve ekonomi alanında yeni reformların hazırlıkları içinde olduklarını da hatırlatarak, “Son aşamasına gelen çalışmaları inşallah yakında kamuoyumuzla paylaşacağız” diye konuştu.
Avrupa bizi yalnız bıraktı
Türkiye’nin son 18 yılda sessiz devrim gerçekleştirirken, birçok saldırıya maruz kaldıklarını belirten Erdoğan, “Süreci yakinen takip edenler, Türkiye’nin bu süreçte Avrupalı dostları tarafından yalnız bırakıldığını da kabul ediyor. Özellikle 15 Temmuz darbe teşebbüsü ve terörle mücadelede Türkiye Avrupa’dan beklediği destek ve dayanışmayı görememiştir. Daha vahimi, 15 Temmuz gecesi kimi Avrupalı siyasetçiler adeta darbeye çanak tutan bir tavır sergilemişlerdir. Darbe gecesi 251 vatandaşımızı şehit eden FETÖ’cü teröristler, birçok Avrupa ülkesinde hiçbir tahkikata uğramadan hayatlarını devam ettiriyor. Hukuk, demokrasi, özgürlük ve müttefiklikle asla bağdaşmayan bu tablonun milletimizde oluşturduğu infialin Avrupalı dostlarımız tarafından yeterince kavranamadığı anlaşılıyor” dedi.
Gerginlikten vazgeçin
- Erdoğan, Yunanistan’ın Navtex ilanı gibi amacı belli bir uluslararası imkanı, sahaların sadece yüzde 10’unu kullanarak yeni bir gerginlik sebebi haline dönüştürecek kadar ileri gittiğinin altını çizerek, “Son yıllarda, hava sahası ihlallerini ve gayri askeri statüdeki adalarda özellikle hukuka aykırı faaliyetlerini artıran Yunanistan’ı gerginliği tırmandırıcı faaliyetlerinden vazgeçmeye davet ediyoruz. Komşumuz Yunanistan ile 25 Ocak’ta başlayacak istikşafi görüşmelerin inşallah yeni bir dönemin habercisi olacağına inanıyorum. AB’nin hem bu konularda hem de Kıbrıs meselesinde samimi bir özeleştiri yapması gerekiyor” dedi.