Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, New York'taki yeni Türkevi'nde TÜRKEN Vakfı Heyetini kabul etti.
Buradaki konuşmasına vakıf yöneticileri ve gençleri selamlayarak başlayan Erdoğan, kabulü, açılışı yapılan Türkevi'nde gerçekleştirmenin memnuniyetini yaşadıklarını söyledi.
Erdoğan, gençlerle son olarak geleneksel gala yemeği vesilesiyle iki yıl önce bir araya geldiklerini, salgın dolayısıyla geçen seneki ziyaretlerini tehir etmek zorunda kaldıklarını hatırlattı.
Türkiye'nin tecrübeli bir diplomatı, aynı zamanda AK Parti'de siyaset yapmış, bakanlık görevinde bulunmuş Volkan Bozkır'ın Genel Kurul Başkanlığı döneminde ABD'de bulunmayı arzu ettiklerini dile getiren Erdoğan, küresel koronavirüs salgını dolayısıyla alınan kısıtlayıcı tedbirlerin buna müsaade etmediğini belirtti.
Erdoğan, iki yıllık aranın ardından yine ABD'de bulunduklarını anımsatarak bu süre zarfında vakıfları, dernekleri ve gençlere sahip çıkan gönüllü teşekkülleri ihmal etmediklerini ifade etti.
Video konferans vasıtasıyla vakıf veya derneklerin düzenledikleri programlara iştirak ettiklerini ve yürütülen faaliyetler hakkında düzenli bilgi aldıklarını vurgulayan Erdoğan, yaşanılan sıkıntıları ve karşılaşılan sorunları çözmenin çabası içerisinde olduklarına değindi.
Gençlerin Amerika'daki çatısı ve yuvası olarak gördükleri TÜRKEN'in çalışmalarını da aynı şekilde yakından izlediklerini dile getiren Erdoğan, "Salgın sürecinde Amerika'daki Müslüman öğrenci kardeşlerimize yönelik özellikle desteklerinizi sürdürdüğünüzü biliyorum. Çabalarınızdan ve fedakarlıklarınızdan ötürü sizleri tebrik ediyorum." diye konuştu.
Sürecini yakından takip ettiği New York'taki yurdun da bir an evvel tamamlanarak Türk ve yabancı öğrencilere hizmet vermeye başlayacağına inandığını ifade eden Erdoğan, "Temennim o ki inşallah oradaki konferans salonu bu kadar dik olmaz. Biraz daha yatay olmasında fayda var." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sevgili gençler; insan ömrünün en kıymetli hazinesi hayat mevsimlerinin bahar yılları olan gençlik aynı zamanda bireyin şahsiyet ve karakterinin teşekkül ettiği en kritik dönemdir. Gençlerine sırtını dönen, onların ruh ve gönül dünyalarının imarı için gerekli özeni göstermeyen bir milletin istikbali tehdit altında demektir. Bu konuda yaşanacak en küçük bir ihmalin ülkemize, milletimize ve elbette davamıza çok ağır faturaları olacaktır." dedi.
Hükümetleri döneminde gençlerle ilgili yürüttükleri çalışmalara bu hassasiyetle yaklaştıklarına dikkati çeken Erdoğan, "Gençlerimizin kendilerini en güzel en donanımlı şekilde yetiştirmeleri için hiçbir fedakarlıktan kaçınmadık. Devletimizin kurumlarının verdiği burs ve desteklerden, vakıflarımızın teşvik edilmesine kadar her türlü imkanı kendilerine sunduk. TÜRKEN Vakfımız da yürüttüğü faaliyetlerle hem kendi gençlerimize hem de ülkemizin ve Türk-Amerikan toplumunun geleceğine yatırım yapıyor. Vakfımızın gerçekleştirdiği örnek faaliyetler çağımızın vebası olan İslam düşmanlığıyla mücadelemize de önemli katkılar sağlıyor. Gençlik Köprüleri gibi programlar sayesinde ülkemize yönelik ön yargıların kırılmasına sizler yardımcı oluyorsunuz." değerlendirmesinde bulundu.
Bu programın gelecek yıllarda katılımcı sayısının daha da artırılarak sürdürülmesini temenni ettiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:
"İster DEAŞ, ister PKK, ister FETÖ olsun bizim terör örgütlerine kaptıracak tek bir gencimiz, tek bir evladımız yoktur. Bilerek ya da bilmeyerek bu yapıların ağına düşen, ulaşamadığımız, elinden tutamadığımız her bir gencimizin sızısını yüreğimizde hissediyoruz. Bunun için onlar bir çalışıyorsa biz beş çalışacağız, onlar bir faaliyet yapıyorsa, biz on faaliyet yapacağız. Karşımızdakiler bir gence ulaşıyorsa biz yüzlercesine, binlercesine ulaşmaya gayret göstereceğiz ama bu hainlerin, bu mankurt sürüsünün gençlerimizin aklını ve kalbini zehirlemesine fırsat vermeyeceğiz. Her kesimden gençlerimize sahip çıkma konusunda TÜRKEN Vakfına gönül veren, bu çatı altında çaba gösteren siz kardeşlerime ben güveniyorum."
"Türkiye Cumhurbaşkanı olarak her fırsatta gençlere şu hususları hatırlatıyorum." ifadesini kullanan Erdoğan şunları kaydetti:
"Sizler asla sıradan bir ülkenin, sıradan bir milletin evlatları değilsiniz, hepiniz de tarihiyle, birikimiyle, vicdanıyla, değerleriyle, mağdur ve mazlumlara sahip çıkmasıyla maruf, necip bir milletin evlatlarısınız. Atanız Sultan Alparslan'dır, Fatih'tir, Yavuz'dur, Sinan'dır, Barbaros'tur, Hayme Ana'dır, Nene Hatun'dur. Siz Çanakkale'de, İstiklal Harbi'nde daha nice büyük mücadelelerde destan yazan kahramanların mirasçılarısınız. Bugün de vatanı, bayrağı, ezanı ve istikbali söz konusu olduğunda ölümü öldüren cesur bir milletin çocuklarısınız. 15 Temmuz gecesi milletimiz çıplak elleriyle tankları durdurarak silahları susturarak tüm dünyaya demokrasi ve özgürlük dersi vermiştir.
Başınızı asla yere eğmeyin, özgüveninizi asla kaybetmeyin, ümidinizi hiçbir zaman yitirmeyin, karamsarlığa kesinlikle kapılmayın. Her biriniz bizim ve ailenizin istikbalisiniz, sizler aydınlık yarınlarımızın teminatısınız. Bilimde, sanatta, sporda, inovasyonda, teknolojide çığır açacak projelere inşallah sizler imza atacaksınız. Çok yakında önemli sorumluluklar üstlenecek, önemli görevlere gelecek, ülkemize aşkla, şevkle, sevda ile hizmet edeceksiniz. Sizlerden sadece eğitiminize, hedeflerinize odaklanmanızı, ülkeniz, milletiniz ve kendiniz için hayal kurmaya devam etmenizi özellikle istiyorum. Rabb'im yar ve yardımcınız olsun diyorum. Eğitiminizde ve diğer çalışmalarınızda sizlere Mevla'dan muvaffakiyetler niyaz ediyorum."