AK Parti Grup Başkanvekilleri Mehmet Muş, Özlem Zengin, Bülent Turan, Emin Akbaşoğlu ve Cahit Özkan'ın imzasını taşıyan önergenin gerekçesinde son günlerde artan kadın şiddetine vurgu yapıldı. Türkiye'de kadına yönelik şiddetle mücadelede hukuktan siyasete, kurumlardan sivil toplum kesimlerine kadar el birliği içinde yıllardır sürdürülen mücadelenin nihai hedefinin tek bir vakanın dahi yaşanmamasını sağlamak olduğuna dikkat çekildi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan İnsan Hakları Eylem Planı'nda aile içi şiddet ve kadına karşı şiddetle mücadelenin etkinliğinin artırılmasına yönelik temel ilke ile yapılacak düzenlemelerin yer aldığı hatırlatılarak, şunlar kaydedildi: "Bu faaliyetlerin bazılarının hayata geçirilmesiyle tek taraflı ısrarlı takip fiilleri ayrı bir suç olarak düzenlenerek mağdurlara sağlanan güvencenin artırılması; eşe karşı işlenen suçlarla ilgili kanunda öngörülen cezayı artıran sebeplerin boşanmış eşi de kapsayacak şekilde genişletilmesi suretiyle bu mücadeleye katkı sağlanmasının hedeflenmekte olduğu görülmektedir.
Tüm bu çok yönlü gayretlere rağmen kadına yönelik şiddet, coğrafi sınır, ekonomik gelişmişlik ve öğretim düzeyine bakılmaksızın tüm dünyada ve kültürlerde görülen evrensel bir sorun olarak devam etmektedir. Ülkemizde 2014-2019 yılları arasında 1938 kadın cinayeti işlenmiş, 2020'de 267, 2021'in ilk iki ayında ise 47 kadın şiddete uğrayarak hayatını kaybetmiştir. Bu elim vakalar toplum vicdanında derin yaralara sebep olmakta, hem bireylerin hem de toplumun sosyal psikolojisini olumsuz etkilemektedir. Takdir edileceği gibi bu konunun çözümü sadece hukukun ya da kolluk güçlerinin ilgi alanında değildir. Bu noktada kadına karşı şiddetin sebepleri, bir problem çözme yöntemi olarak şiddete bu kadar kolay müracaat etmenin bireysel ve sosyal psikolojisi üzerine çözümleyici değerlendirmeler geliştirmek gerekir.