Erdoğan: Çukurlar açtınız biz de geldik sizi çukurlara gömdük

Yeni Şafak
21:5226/02/2019, Salı
G: 27/02/2019, Çarşamba
Yeni Şafak
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yerel seçim maratonunu canlı yayında değerlendirdi. Erdoğan, mitingdeki "Bugün bize ihanet eden yarın gittiği yere ihanet ederler" sözüne ilişkin "Bizde tasfiye olmaz, bayrak yarışı olur. Parti kuracaklarmış, şu olacakmış, bu olacakmış. Daha önce parti kuranlar oldu, akıbetleri belli" dedi. Erdoğan, beka meselesine ilişkin ise "780 bin kilometre kareyle bu ülke Türkiye'dir. Çukurlar açtınız biz de geldik sizi çukurlara gömdük" ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, katıldığı canlı yayında soruları yanıtladı.

"
Meydanlar benim için en büyük anket şu anda, bu şekilde yola devam ediyorum. En büyük anket 31 Mart. 31 Mart'ta şaşmayacak bir anket var
" diyen Erdoğan, anketlerde ciddi manada manipülasyonlar olduğunu belirtti.

Burhanettin Kocamaz'ın aday olamaması ile ilgili Erdoğan, "
Nihai karar, YSK'nindir. YSK, hangi kararı verirse o nihai hükümdür, onunla da iş bitmiş olur.
" dedi.

"Daha önce parti kuranlar oldu ama akıbetleri belli"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu ifadelere yer verdi:

  • "Parti kuracaklarmış, şu olacakmış bu olacakmış, daha önce kuranlar oldu ama akıbetleri belli. Ayrılanlar oldu, isim vermeye filan gerek yok. Bir daha onlarla beraber yol yürümek mümkün değil."
Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar:

"Benim hayat serüvenim çok çok farklı. Doğduğum yerden, arkadaş çevrem, ilkokul, ortaöğretim imam hatip orta ve lise ondan sonra tabii bizim o dönemlerde imam hatip mezunları üniversiteye girme şansına sahip değildi. Lise fark imtihanlarına girecektiniz. İmam hatipten sonra Eyüp Lisesi'nden fark derslerine girdim. Aslında fark dersler bizim imam hatipte okuduğumuz derslerdi. Neyse o imtihanları da verdikten sonra üniversite hayatımız başladı. Marmara Üniversitesi İktisat ve Ticaret buradan devam ettik ve mezun oldu.

Milli Türk Talebe Birliği, üniversitedeki çalışmalarımız ve oradan partimizin o zamanki AK Parti, Refah falan değil daha eskiye dayanıyor. Gençlik kollarında başladık sonra da ana kademeye geçtik. Aynı şekilde devam eden bir siyasi süreç oldu. İstanbul'da 85 yıllarında İl Başkanlığı görevine geldim. O zaman Refah Partisi. İl Başkanlığı döneminde başlayan süreç İstanbul'da Büyükşehir Belediye Başkanı olduğum ana kadar devam etti. Daha sonra cezaevine girdik, cezaevinde 10 ay diye girdik 4,5 ay yattık. Daha sonra partimizi kurduk ve yüzde 34,4 gibi oyla parlamentoya CHP ile girdik.

"Bir taraftan ekmek kavgası bir taraftan siyasi mücadele"

Sonra babam vefatı ardından validemin 2011'de vefatı var. Bu süreçte bir taraftan evliyim, çalışıyorum. Diğer taraftan amatör kümede de futbol oynuyorum. Camialtı'da başladım. 6 yıl orada oynadım. Oradan İETT'de devam ettim. Orada 7 yıl kadar devam eden bir süreçti. Malum bir darbe girişimi olduktan sonra, oradan ayrılıp bu defa özel sektöre geçtim. Tabii bir taraftan ekmek mücadelesi, bir taraftan siyasi mücadelemiz. Ailenin en büyük zenginlikleri olarak çocuklar geldi. Biz 3 dersek boşuna demedik. Rabbim bize 4 tane evlat nasip etti. Bir taraftan eşimle beraber yavrularımızı en iyi şekilde yetiştirmedin mücadelesini verdik.

"Hak aramamdan dolayı Bayrampaşa Cezaevi'nde yattım"

1989'da Beyoğlu'ndan adaylığım oldu. orada tutanakların birleştirilmesinde oyun vardı. Rakamlar üzerinde, orada 1 rakamını sildiğin anda bakıyorsunuz sayı binler olarak düşüyor. Bunu gözlerimizle yakaladık. Fakat o zamanki seçim kurulu başkanının yanına getirdik ama dinlemedi. Okulun üst katında maalesef masa kurulmuş. Orada da meşru olmayan şeyler yapılıyor, alkol alıyorlar. Bir taraftan da seçimi yönetmeye kalkıyorlar. 'Siz bu alkolik halinizle mi adil bir seçimi yönetiyorsunuz' dedim ve ayrıldım oradan. Dava açma yoluna gittiler. Daha sonra bize tutuklama kararı çıktı. 1 hafta da bundan dolayı, hak aramamdan dolayı Bayrampaşa Cezaevi'nde yattım. Daha sonraki mahkemelerde çıktık ve ondan sonraki süreçte kararlı bir şekilde devam ettik. 1989 Beyoğlu Belediye Başkanlığı seçimi bize İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığını getirdi.

"FETÖ üyelerine karşı gereken yapıldı, yapılıyor"

Allah rahmet etsin, geceleri benimle sokak sokak dolaşan arkadaşlarım vardı. Şu anda onlar hayatta değil. 1994 belediye başkanlığı, 99 hapishane yılları Pınarhisar'da. 2007, 27 Nisan e-muhtırası. 16 Temmuz'da malum FETÖ takımının darbe girişimi. Millet hakikaten o akşam verdiğimiz mesaj karşısında on binler caddelere dökülünce farklı bir süreç oldu. Biz Marmaris'ten Atatürk Havalimanı'na indiğimizde on binlerin bizi karşılaması. 00.15'te, meğerse 23.15'de Bay Kemal tankların arasından geçmiş. 16 saat sonra darbe püskürtüldü. Biz tekrar 16 saati oradan yönettik. Gerekli adımlar atıldı, yolumuza devam ettik. Şimdi bu darbe girişiminde bulunanların nerede varsa silahlı kuvvetler, polis teşkilatının içinde olanlar tüm bunlara karşı hukuk standartları içinde yapıldı, yapılıyor ve tabii ki yapılacak, yola devam.

"Meydanların dilini meydanlarda öğreneceksiniz"

Çalışırsanız olacak, çalışmadan halkınızla beraber o dili kullanmadıktan sonra hele hele gönül dilini kurmadıktan sonra bir yere varmanız mümkün değil. Meydanların dilini meydanlarda öğreneceksiniz. Bazıları diyor ki, 'artık bunlar televizyonlarla, sosyal medyalarla' hepsi doğru ama meydanların farkı bana göre daha farklı. Ben mesela en büyük zevki meydanlarda alıyorum. Halkımın inancını, yaklaşımını, anlayışını görüyorum. Bugün Giresun, Erzincan mesela. Bu soğuğa rağmen insanlar oraya geliyorsa liderini özlüyor, ne söyleyeceğini dinlemeye geliyor. Biz mesajı verdiğimizde o da yakınlarına, akrabasına ulaştıracak.

İnşallah bu çalışmalarımızın neticesini 31 Mart alacağız. Bunun dışında ilçeler, STK'lar ve televizyon programları tüm bunlar yürüyor. Bu arada yurtdışı kabuller var. Bugün mesela sağ olsun sizler gibi İlham Aliyev kardeşim doğum günü ile ilgili aradı, Özbekistan Devlet Başkanı, sayın Putin doğum yıldönümü için aradı. Bir taraftan onlarla konuşurken ülkelerimiz arasındaki ilişkileri görüşme fırsatımız oluyor. Yarın yine aynı şekilde kutlamak için arayacak liderler var. Ayrıca Çad Devlet Başkanı yarın resmi ziyaret için geliyor.

"Siyasette önce bir dava adamı olma anlayışı önemli"

Kendi partilerin içindeki sıkıntıları olabilir. Bazı yerlerde adaylıkları iptal edilenler var. Onun için o süreci takip etmek durumunda olanlar var. Biz tabii kılı kırk yararak bugünlere geldik. Hamdolsun benim partim içinde böyle bir durum söz konusu değil. Bütün ilçesinden iline kadar, kadın kollarımızla gece gündüzlü yürüttük. Şunu görmek lazım, seçim zamanlarında gönlü kırılanlar olmuyor değil. Bir gerçek var bir siyasi partide sizlere makam, mevki verilince iyi güzel verilmediği zaman da her şey tu kaka olmaz. Siyasette önce bir dava adamı olma anlayışı önemli. Olamıyorsanız zaten sizinle bir yere gidilmez.

"Cumhur İttifakı sıkıntı olmadan yoluna devam ediyor."

Bizim 10 milyonun üzerinde üyemiz var. Örgütlenme ağımız çok geniş. Meydanlarda gümbür gümbür çalışıyorlar. Cumhur İttifakı olarak bir hamlemiz var. Bu konuda sayın Bahçeli ile irtibatlarımızı sıkı tutuyoruz. O da sağ olsun bugün doğum günümle ilgili kutladılar. Kendilerine ayrıca müteşekkirim. Bu dayanışmayla da Cumhur İttifakı'nda şu ana kadar herhangi bir sıkıntı olmadan yoluna devam ediyor.

"Kocamaz konusunda nihai karar YSK'nın"

Orada ben değerlendirmeye girmeyeyim. Değerlendirmeyi il seçim kurulu yaptı. Eğer orada saati geçirmişse ki, 10 dakika geçirdiği söyleniyor. O anda her şey kilitlenir. Oradan aday olamayan ondan sonra aday olamaz hükmünü verdi. Nihai karar YSK'nındır. YSK hangi kararı verirse nihai hükümdür.

"Anket firmaları arasında ciddi tutarsızlıklar var"

Anketlerde ciddi manada manipülasyonlar var. 89'da Beyoğlu'nda belediye başkanı olduğum zaman anket ekibi kurmuştuk. Daha sonra da devam etti. Gerçekten başarılı bir anket çalışması yapan parti olduk. Son dönemlere gelince bakıyorsunuz ki, biz bir anket firmasıyla çalışmayız, en az üç firmayla çalışır check ederiz. Bakıyoruz ki neticeler geliyor, hiçbiri birbirini tutmuyor. Bu seçimde daha farklı yöntem kurduk. Marka şirketlerle çalışmaktan çok bu işi hiç adı sanı duyulmamış bir şekilde sürdürüyoruz. Peki marka yok mu? Marka da var. Güven noktasında güven vermiyor. Check ederken açık ara tutarsızlık var. O zaman diyorum ki sen işine bak. Benim anket meydanlardır. Ama tabii ki en büyük anket 31 Mart'tır.

"Yerelde beka sorunumuzun neticesi 31 Mart'tır"

Demokrasi bu noktada bizim sistem olarak şu anda uygulama alanımızı oluşturuyor. Beka sorununu sadece genel seçimlerde değerlendirip de ele alamayız. Yerelde de beka sorunu söz konusudur. Yereldeki beka sorunumuzun neticesi 31 Mart'tır. Onu hafife alamayız. Birileri sulandırarak, bizim beka sorunu diye baktığımız Doğuda, Suriye sınırında YPG/PYD, PKK ile verdiğimiz mücadele beka sorunu değil midir? 15 Temmuz'da yaşanılanları ya unuttular ya da unutturmak istiyorlar. Güneydoğu'daki şehirlerimizde PKK'lıların kazdığı çukurları nereye saklayacaksınız? Nasıl unutturacaksınız bize bunları? Biz kayyumlarla mücadele verdik. Sağ olsun kayyumların mücadelesinde gönderilen para yerlerini buldu bu çukurlardan Diyarbakır'ımız kurtuldu.

"Çukurlar açtınız biz de geldik sizi çukurlara gömdük"

"Çıkmış televizyonda konuşuyor. 'Güneydoğu'da filanca parti, batıda AK Parti ve MHP'Yi yok edeceğiz' vesaire.Bunu diyen kişi aynı zamanda eş başkan. Bir de Kürdistan'dan bahsediyor. Bu adama verilecek bir cevap var. Türkiye'de Kürdistan diye bir bölge var mı? Zaten kendisine soruşturma açıldı, suç duyurusu yapıldı. Sen nasıl olur da benim ülkemi bölersin? Eğer Kürdistan aşkın varsa Irak'ın kuzeyinde Kürdistan var, buyur oraya git. Her taraf Anadolu toprağıdır. 780 bin kilometre kareyle bu ülke Türkiye'dir. Çukurlar açtınız biz de geldik sizi çukurlara gömdük."

"Ankara'yı daha iyi bir noktaya getirecek isim Özhaseki olacaktır"

Çok açık net söylemem lazım. Ankara'da çok deneyimli bir adayımız var. Kenarda, köşede görev yapmış birisi değil. Kayseri gibi bir şehir. 5 dönem Kayseri'de büyükşehir belediye başkanlığı yaptı. Ardından milletvekili olarak geldi. Mehmet Özhaseki Bey'i daha sonra Çevre Şehircilik Bakanlığı'na getirdik. En geniş anlamda bir belediyecilik sayılır o bakanlık. O görevden sonra kendisini mahalli idarelerden sorumlu genel başkan yardımcılığına getirdik. Tabii ki Ankara gibi bir şehre, başkente çok donanımlı bir isim olması gerekiyordu. Biz seçici üslupla arkadaşlarımızla konuştuk, deneyimi, tecrübesiyle, konulara, olaylara vukufuyetiyle ve Mehmet Bey'i biz Ankara'mızı devraldığımız süreçten bu yana, Ankara'nın geldiği bir konum var. Bundan sonraki süreçte de Ankara'yı daha iyi bir noktaya getirecek isim Özhaseki olacaktır.

İstanbul'daki aday 'Erdoğan İstanbul'a aday olduğu zaman ne tecrübesi vardı' diyor. Önce kendine gel sen! Siyasette, özel sektörde yakaladığım tecrübe adeta senin şu anda senin yakaladığını ben o zaman unutmuştum. İstanbul'da ilçe başkanlıklarından tut, il başkanlığına varıncaya kadar bunları yapmışım. Özel sektör, devlet sektörü deneyimim var. Bu iş lafla, dedikodu, iftirayla olmuyor. Eserini ortaya koy, onunla konuşur. Beylikdüzü'nde belediye başkanlığı yapmışsın. Tamam da ne yapmışsın onu söyle? Neymiş kültür merkezi yapmışsın. Senin kültür merkezin o ilçenin çapında bile değil.

"Beyefendi 37 tane vaadde bulunmuş sadece iki tanesini yapmış"

Partilerin kongre yapacağı yer olarak nereye geldiler. Haliç Kongre Merkezi'ne geldiler. Biz orayı temizledik, muhteşem Haliç Kongre Merkezi'ni yaptık. Şu anda merasimler, kongrelere cevap veriyor. O çevre farklı bir düzene kavuştu. Bizim ilçe belediyelerimiz kendilerine muhakkak irili ufaklı kongre merkezleri yapar. Beyefendi 37 tane vaadde bulunmuş sadece iki tanesini yapmış. Dürüst olacağız. Binali Bey'le İstanbul çok daha büyük bir ivme kazanacak.

"Nihat Bey'in ulusal ve uluslararası bazda çok ciddi deneyimi var"

  • İzmir şu anda kokuyor. İzmir-İstanbul yolunu biz yapıyoruz. İzmir'i Manisa'ya bağladık. Binali Bey'i oradan belediye başkan adayı yaptık. Binali Bey İzmir'i seçmedi ama oradan milletvekili olarak geldi. Şimdi Nihat Zeybekci aday. Denizli'de iki dönem belediye başkanlığı yaptı. Partide benim genel başkan yardımcılığımı yaptı. Bir de Ekonomi Bakanlığı yaptı. Nihat Bey'in ulusal ve uluslararası bazda çok ciddi deneyimi var. İzmir'in şu anda pırıl pırıl olmasını istiyorsak gerçekten Nihat Bey'in orada böyle bir görevlendirmeyi alması İzmir'e çok şey kazandıracaktır.

"O körfezdeki pislikten İzmir'den biz kurtarırız"

İzmir'de doğru dürüst havalimanı yoktu. Adnan Menderes Havalimanı'nı biz yaptık. İZBAN diye bir raylı sistemi var İzmir'in, yapamadılar. Sonra yüzde 50, yüzde 50 Ulaştırma Bakanlığı zamanında Binali Bey'in, o zaman yapıldı. DSİ'yi devreye soktuk, İzmir'in su sorununu çözdük. O körfezdeki pislikten İzmir'den biz kurtarırız. Belediyecilik AK Parti'nin işidir.

Benim sözüm geneldir. Siz bir yola beraber çıktığınız insanlar içerisinde ilanihaye sizinle beraber gelecek diye bir şey yok. Bizim AK Parti olarak bu olaya bir dava olarak bakıyoruz. Sıradan bir parti değil. Eğer dava adamıysan, bir defa davada enaniyetin olmaması lazım. Görevi senden alıp bir başkasına verildiği anda eyvallah dersin. Sana başka bir görev verilir. Sürekli olarak CHP'de olduğu gibi bir yere çakılı kalmak gibi, siyasette çakılı kadrolar olamaz. Liderin görevi nedir? Adeta bir satranç oynar gibi, ben hiç satranç bilmem, bu işte başarırsınız. Ayrılanlar oldu. İsim vermeye gerek yok. Bun ayrılanlarla bir daha onlarla yol yürümek mümkün değil. Biz bunları kovmadık, gidin demedik. Bizim tek gayemiz millete hizmet eden hiçbir zaman hezimete uğramaz.

"Daha önce parti kuranlar oldu, akıbetleri belli"

Binali Yıldırım Bey'e 'Sen İstanbul'da aday olacaksın' dedik, sağolsun kabul etti. Biz sıradan bir parti değiliz. Türkiye siyasetinde bizim partimiz kadar iç hareketliliği olan hiçbir parti yoktur. Bizde tasfiye olmaz, bayrak yarışı olur. Parti kuracaklarmış, şu olacakmış, bu olacakmış. Daha önce parti kuranlar oldu, akıbetleri belli. Başka partiye gidenler oldu, onların da akıbetleri belli.

Devlet ticarette yer alır diye bir şey yok. Ancak ortaya simsarlar çıktığı zaman bunları tasfiye kimin görevi? Devletin görevidir. Bizim sosyal devlet sorumluluğunu şu anda yerine getiriyoruz. Darbecilere boyun eğmemiş milletiz. Domates, biber, bakliyat üzerinden bize kalkıp da operasyon çekmeye kalkanlara karşı tedbirleri almamız lazım. Daha önce bunu ette yaptılar. Kıyma, alt gelir gruplarının evinde az da olsa görmesi gereken bir et ürünüdür. Ama öyle şeyler oldu bir ara kilosu 25-38 liraya kadar çıktı. Süratle ithale girmemiz lazım dedim. İthale girdik, fiyatlar 28 liraya kadar çektik. Hatta kuşbaşı 30 lira falandı oraya çektik. 40 liraya çıkmıştı.

"Şu anda 400 bin ton elma var"

  • Sebze meyve fiyatları üzerinden ekonomik suikastle karşı karşıya kaldık. Süratle biz çadırları kuralım ve buralardan bu fahiş fiyatlı satış uygulamasını durduralım. Adımı attık bir iki gün içerisinde yüzde elli fiyatlar düştü. Bu yeterli değil. Zincir marketlerde satılan ürünlere baktığınızda 300-350 çeşit ürün var. Biz vatandaşa darbe yapanlara karşı o adımı attık. Geçenlerde bir ilimizde mitingimizi yaptık. Süreyya Bilgiç kardeşimiz yanıma geldi, şu anda 400 bin ton elma var. Hemen çözelim dedim. Hazine ve Maliye Bakanı'na konuya el atmasını istedim. Onların da beklemediği fiyatta. Adını da söyleyeyim Isparta. Biz bu elmayı peyderpey çekmeye başladık.

"Yeni askerlik sistemini Meclis açıldığında kanunlaştıracağız"

Milli Savunma Bakanı ve benim arzum seçim öncesi bu kanunu çıkarmaktı. Fakat yoğunluk var. Şu anda tasarım bitti. Seçim sonrası bunun üzerinde duracağız. Milletimizin askerlikle bağını zedelememeyecek, sürdürülebilir sistemle yaşanan yığılma sorununu ortadan gidereceğiz. Artık bedelli daimi olarak var. Bunun da Avro, TL, yurt içi, yurt dışı. O gün kur üzerinden neyse aynı bedeli ödemek suretiyle bunu yapma imkanına sahip olacka. Burada 6 ay 12 ay meselesi var. Er, erbaş, astsubay ve yedek astsubay var. Bir de yedeksubay meselesi var. Çalışmalar nihai noktaya geldi. Savunma Bakanımızın konuyla ilgili etraflıca çalışmaları var. Kendisi anlatacak. Seçim sonrasında Meclis açıldığında kanunlaştıracağız. İlk işlerimizden birisidir.

"Macron görüşme talebinde bulundu"

  • Bu iş eğer bir oyalamaya dönüşürse tavrımız farklı olacaktır. Sayın Trump'la yeni görüştüm. Bu konuları ele alma fırsatımız da oldu. Öyle zannediyorum ki, tahmin edildiği gibi bir şey olmayacak. Onların askerinin büyük bir çoğunluğu çekilecek. Belki orada sembolik olarak, aldığımız bilgiler 300-400 kişi veya 200 kişi veya koalisyon gücü olarak 500 kişiyi bırakma sözkonusu olabilir. Bizim kararlılığımız bellidir. Önemli olan güvenli bölgenin Türkiye'nin kontrolünde olmasıdır. Bunu ne Almanya'ya, ne Fransa'ya bırakamayız. Macron görüşme talebinde bulundu. Dedik ki, 'seçim çalışmalarımız var fırsat bulduğumuzda size döneriz' dedik. Bize tehdit oluşturacak bölgeyi birilerine emanet edemeyiz.

"Türkiye olmadan Suriye krizi çözüme kavuşturulamaz"

Bizim ayrıca İdlib olayımız var. Bizim gözetleme kuleleriyle ilgili çalışmalarımız var. Rusya ile uyum içerisindeyiz. Önemli olan Fırat'ın doğusu. Amerika'da Trump'ın yapmış olduğu açıklamadan sonra herşey değişir gibi olmuştu. Sonra birileri farklı mesajlar vermeye çalıştılar. Türkiye olmadan Suriye krizi çözüme kavuşturulamaz. Burada 911 kilometre sınırı olan biziz. Diğer ülkelerin burayla ilişkisi var mı? Yok. 3,6 milyon Suriyeli insanı barındıran kim? Biziz. Bize para falan mı verdiler, hayır! Kapıları açmadık, açsak Avrupalı iyice tutuşacak. Şu anda 37,5 milyar dolar oradaki mültecilere yaptığımız harcama var."

Takvimle bu iş olmaz. Benim söylediğim bir söz var; bir gece ansızın gelebiliriz. Burası yüzde 90 itibarıyla Arapların. Terör örgütünü maalesef Obama oraya yerleştirdi. Daha sonra Trump geldi. Sayın Trump'la da bunu konuştuk. Obama'nın tavırlarından rahatsız olduğunu söyledi. Münbiç yol haritasının açıklanması lazım. Oradaki aşiretler bize sürekli olarak davet gönderiyorlar. Gelin diyorlar, bize güveniyorlar. Biz de bu noktada hazırlıklıyız. Haziran 2018'de Amerika ile mutabık kaldığımız Münbiç yol haritasının amacı belli. PYD/YPG Münbiç'ten tamamen çıkarılacak, bunların elindeki silahlar da Amerika tarafından toplanacak. Bu silahlar onların elinde bırakılırsa Saddam dönemindeki Irak'a döner.

Şu anda orada 18 üs var. Bu üsler bir yerden tahkim ediliyor. Nereden tahkim ediliyor? Amerika'dan. O bölgede bir silah piyasası oluştu diye düşünüyorum. Burada bizim evelallah askerimiz, Mehmedimiz, Özgür Suriye ordusu çok temkinli bu süreci takip ediyoruz.

"Lavrov'un tespiti yanlış bir tespittir"

"Türkiye'de etnik unsurlara baktığımızda bizim Kürt vatandaşlarımız etnik olarak zaten tektir. Her etnik unsurun içerisinden olumlu, müspet, iyi insanlar çıkabileceği gibi terörist de çıkar. Şu anda hangi etnik unsur bana diyebilirsiniz ki, içerisinden hiç terörist çıkmaz. Bizim sayın Putin'le ikili görüşme dışında sayın Lavrov hep yanımızda olmuştur. Bir defa PKK ilintili tüm gruplar terör örgütüdür diye söylemişizdir. Bu Kürt olabilir, Fransız olabilir, Alman olabilir, İtalyan olabilir. Buralardan karışanlar da var. Bizi adeta Kürt düşmanı gibi lanse etmenin gayreti içerisine girmek çok yanlıştır. Ülkemde vatansever Kürt kardeşlerimiz de var. Bunları yok sayabilir miyiz? Bu lafları söylemeleri çok üzücü. Amerikalılar da zaman zaman 'Kürtleri öldürmeyin' diyorlar. Ne demek! Benim ülkemde saldırı varsa askerimi öldüren varsa el bebek gül bebek diyecek halimiz yok. CHP arkadaş veya kardeş diyebilir ama biz teröriste arkadaş veya kardeş diyemeyiz. Benim tertemiz Kürt vatandaşlarım var. Kabinemde Kürt kardeşlerim olmuştur. Partimde hakeza öyle. Bölgede şu anda Kürtleri temsil ettiğini söyleyen partinin karşısında en önemli güç biziz. Sayın Lavrov'un tespiti yanlış bir tespittir."

"İdlib Muhtırası'nın uygulanmasına büyük önem atfediyoruz."

"İçeride bulunan terör gruplarının yanlışlarına karşı elimizden gelen her türlü tedbiri alıyoruz. İlgili birimlerimiz gerekli adımları atıyorlar. Son olarak da Savunma Bakanlığmız, istihbarat teşkilatımız muhataplarıyla görüşmeleri yaptılar. Bu görüşmelerle bir metne bağladılar. Rusya'yla varılan mutabakatta 17 Eylül 2108'de imzalanan İdlib Muhtırası'nın tüm veçheleriyle uygulanmasına büyük önem atfediyoruz."

"Bizim onları kovalama hakkımız var"

"Baba Esed'in zamanında atılmış bir adım. Bu muhtıranın içerisinde önemli olan başlık özellikle terör örgütlerine karşı bizim onları kovalama hakkımız var. Türkiye'den Suriye'ye mi giriyor veya bize mi geliyor, bizim onları kovalama hakkımız var. Eğer taraflar yenilenmemesi istikametinde herhangi bir tavır ortaya koymazsa bu mutabakatın devamı anlamına gelir. Böyle bir şey sözkonusu olmadığı için bu mutabakatın geçerli olduğu anlamına gelir. Mesela ABD Suriye'ye davetli değildir. Koalisyon güçleri davetli değil. Sınır tehdit altında olduğundan hareketle, Adana Mutabakatı sebebiyle bu adımı atmıştır, atmakla atmıştır. Biz üzerimize düşeni yapıyoruz, tedbirlerimizi alıyoruz, olay budur."

"S-400'leri bırakın diyorlar. Kusura bakmayın bitti bu iş."

Burada teknik anlaşmazlıklar sözkonusu. Sayın Obama döneminde Patriotlarla ilgili olarak satınalma talebimiz vardı. Buna maalesef olumlu cevap verilmedi. Kongre bu işe olumsuz döndü. Biz de göbeğimizi kendimiz keseceğiz, çaresine baktık. Bunlar savunma sistemi, taarruz değil. S-400 konusunu sayın Putin'le konuştuk. Kredi, teknik, ortak üretim konusunda, süre konusunda Türkiye'nin güvenliği için şart. Sayın Putin bu konuda bize çok çok olumlu yaklaştı. Kredi şartları, faiz oranları itibarıyla bize hakikaten güzel bir imkan sundu. Şimdi kalkıp da hayır bunu almayacağız mı diyelim. Yunanistan S-300'ü almış. Bulgaristan'da var. Slovakya'da yanılmıyorsam var. Burada sesiniz çıkmıyor, kalkıyorsunuz Türkiye'de olunca bu adımı atıyorsunuz. Patriotlar konusunda siz de bize bu iyi şartları sağlarsanız buna da varız. Bize haksızlığı yapan gelin anlaşalım diyor, S-400'leri bırakın diyorlar. Kusura bakmayın bitti bu iş.

Türkiye gibi gerek askeri potansiyelinin gücü ortada olan bi ülkeye kimse bu haksızlığı yapamaz. Temennim odur ki, yanlış yaklaşım da bir an önce giderilir. Bizim S-400 olayında geri adımımız artık sözkonusu değildir.

"Sisi'nin onlarla biraraya gelmesi tarihi bir lekedir"

Bu bizi kendi yolumuzu artık çizmeye götürebilir. Biz bunların ağzının kokusunu dinlemeye mecbur değiliz. Diyeceksin ki, idam olamaz. Bana bunu söyleyeceksin. Sen 42 Mısırlıyı idam eden kişiyle yanyana poz vereceksiniz. Biz reform çalışmalarını sürdürmekte kararlıyız. Ne diyordum ben Kopenhag kriterleri olmaz Ankara kriterleri ile devam ederiz. Sisi'nin onlarla biraraya gelmesi tarihi bir lekedir. AB bundan kurtulamaz."


#Recep Tayyip Erdoğan
#Yerel Seçim
#31 Mart

Günün en önemli haberlerini e-posta olarak almak için tıklayın. Buradan üye olun.

Üye olarak Albayrak Medya Grubu sitelerinden elektronik iletişime izin vermiş ve Kullanım Koşullarını ve Gizlilik Pollitikasını kabul etmiş olursunuz.