Cumhurbaşkanı Erdoğan, canlı yayınında soruları yanıtlıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Irak'ta bağımsızlık referandumu kararındanda ısrar eden Barzani yönetimine "Bizim kanaatimiz belli ama şimdi artık bizim bu konudaki hassasiyetimizin ne denli ileride olduğunu ayın 22'sindeki Milli Güvenlik Kurulu toplantısı ve Bakanlar Kurulu toplantısından sonra Barzani çok daha net, açık görecektir" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ATV canlı yayınında soruları yanıtlıyor.
Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
Barzani, bizim ne düşündüğümüzü çok iyi biliyor. Yaptığı açıklama çok yanlış.
(Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'ndeki referandum tartışmaları) Bunu akıl tutulmasından öte bir şey olarak görüyorum, bu ciddi manada bir siyasi acemiliktir, böyle bir siyaset anlayışı olmamaz.
(Barzani'nin referandum açıklaması) Sayın Barzani, bizim bu konuda ne düşündüğümüzü gayet iyi biliyor. Yaptığı açıklama, bana göre hakikaten çok çok yanlış bir açıklama. Çünkü bizim yıllardır Irak'ın toprak bütünlüğü konusundaki hassasiyetimizi biliyor. Irak'ın toprak bütünlüğü konusundaki hassasiyetimizi bildiği halde, bunun yanında Kerkük özellikli bir bölge, bunu da bildiği halde, kalkıp hala buralarda kendine göre bazı operasyonlar yapma gayretinin içerisine girmesini hiç mi hiç doğru bulmuyorum.
Hala bir şey denmiyor, böyle bir şey söylenmedi, farklı teklifler yok.' Bizim kanaatimiz belli ama şimdi artık bizim bu konudaki hassasiyetimizin ne denli ileride olduğunu ayın 22'sindeki Milli Güvenlik Kurulu toplantısı ve Bakanlar Kurulu toplantısından sonra kendisi (Barzani) çok daha net, açık görecektir.
(Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'ndeki referandum tartışmaları) Bir defa Irak'ın kenarında 350 kilometre sınırı olan biziz. Burada bir diğer tarafta İran, bir diğer tarafta Suriye. Suriye'nin ne durumda olduğu belli. Burada bizim tavrımız nedir? Irak'ın toprak bütünlüğüdür. İran aynı şeyi paylaşıyor. Tüm bunlara rağmen siz burada kendinize göre bağımsız bir devlet ilanına kalkarsanız, kusura bakmayın buna herkes böyle 'evet' demez. Burada Türkmenler var, güneyde, öbür tarafta Musul'da Araplar var. Siz bunları yok farz edemezsiniz ve bütün bunlar ortadayken Irak'ın toprak bütünlüğünü tehdit edecek bir adımın atılmasına da öyle kolay kolay herkes 'evet' demez. Zaten şu anda kendi içinde bile bu işi halletmesi mümkün değil. Irak'ın merkezi yönetimi de buna 'hayır' diyor, Irak'ın parlamentosunun da zaten böyle bir şeye 'evet' demesi mümkün değil. MGK ve Hükümetimizin kararından sonra çok açık, net Türkiye de kararını açıklayacaktır, İran zaten bu konuyla ilgili kararını açıklamış durumda.
(ABD'deki dava) Zafer (Çağlayan) Bey'le ilgili ve bunun yanında Halk Bankası'nın alt yöneticileriyle ilgili kararın da yine nasıl bir organizasyonun neticesi olduğu ortaya çıkıyor. Bu, 17-25 Aralık sürecinde buradaki FETÖ ekibinin o soruşturmalarında geçen ifadeler neyse aynı şimdi burada geçiyor. Hiç mi hiç ilgisi alakası olmayan veya Bakanlık süreciyle, Bakanlık sürecinin dışındaki dönemleri kapsayan garip ifadeler var orada. Konuya da hakim değiller. Bu şekilde, Zafer Beyle ve diğerleriyle ilgili o hazırladıkları soruşturma beyanının içerisinde bunlar var.
Ben başka konular zannettim, meğerse bu konularla ilgiliymiş. Orada kendisine bir ara, telefon görüşmemizde bunlardan üzüntümü söylemiştim. 'Ben ilgileneceğim' filan dedi. Görüşmemizde dedi ki 'Ben bundan dolayı çok üzgünüm. İncelettim ama bu federal devletin değil, eyalet devletinin güvenlikçilerinin yaptığı bir yanlış. Direkt bunlar bana bağlı değil ama ben bu işi yakın takibe alarak araştıracağım, inceleyeceğim' dedi. Ben de kendisine teşekkür ettim ve 21'inde de inşallah yüz yüze zaten bir görüşmemiz olacak. Bu görüşmede bunların detaylarını, teferruatını görüşmemiz gerekecek zaten. Çünkü hakikaten bu süreçle ilgili sıkıntılı bazı yaklaşımlar var. Amerika'da Trump yönetiminin altında bu tür bazı mercilerin attığı yanlış adımlar, ister istemez tabi ki Sayın Trump yönetimini de gölgelemektedir. Herhalde buna da fırsat verilmemesi gerekir diye düşünüyorum.
Arakan'da yaşananlar büyük bir dramdır. Türkiye'den eşiminde içinde olan bir ekip Bangladeş'e gönderdim. Arakanlı Müslümanlara ilk ulaşan TİKA oldu. Elimizden gelen bütün yardımları ulaştırmaya gayret edeceğiz.
(Sezgin Tanrıkulu'nun SİHA'larla ilgili açıklamaları) İnlerine gireceğiz, inlerine. Benim şehitlerimin, on binlerce şehidimin hesabını soracağız. Sonuna kadar, üzerine üzerine gideceğiz. Biz Kılıçdaroğlu'nun hatırı için geri vitese takamayız. Öbürü zaten tam terörist ağzıyla konuşuyor. Sen Genel Başkan'san önce, bu adama diyeceksin 'Sen ne konuşuyorsun? Senin bu ağız, Kandil'dekilerin ağzı'. Zaten bunlar aynı ağzı kullanıyorlar. Biz insansız hava araçlarını elde edebilmek için yıllarca çalıştık.
CHP kimin avukatlığına soyunuyor? Onbinlerce şehidimizin hesabını soracağız. Benim şehit edilen vatandaşlarımın elinde silah mı vardı ey Kılıçdaroğlu? Biz Kılıçdaroğlu için geri adım atamayız. Diğer CHP'li vekilde Kandil'in ağzıyla konuşuyor. Kılıçdaroğlu istediği kadar üzülsün. Yanındakinin ismini vermeyeceğim. Terör sevicileri istediği kadar üzülsün. Teröristlerin inlerine kadar ineceğiz.
Türkiye artık silahlı ve silahsız insansız hava araçlarını üretir hale geldi. Bunlar ondan rahatsız oluyorlar.
(Kılıçdaroğlu'nun terörü bitirmeye yönelik açıklaması) Neyle bitirecek. Hangi kafayla bitirecek.
Kılıçdaroğlu kavga için yaratıldım havasında biz sevgi için geldik. Bütün çabamız barış için.
Artık eski Güneydoğu ve Doğu yok. Oralarda yeni bir atmosfer oluşturuyoruz.
(Tuğluk'un annesinin cenaze törenindeki olaylar) Ben doğrusu bu süreci yakından takip ettim ve oraya gelen 20-25 kişilik grup, içlerinde alkollü olanların olduğunu da bana bakanım söyledi. Çok çok yanlış bir yaklaşım tarzı. Her şeyden önce bizim dinimizde, bizim değerlerimizde siz kalkıp da yani defnedilen bir insanın mezarına yönelik, seversin sevmezsin, böyle bir müdahale tarzı yoktur.
Böyle bir şeyi kabullenmek bizim dinimizde yok. Bunu yapamazsın, buna hakkın yok ama bunlar böyle bir yanlış yaptılar. Adli ve idari süreç de biliyorsunuz başlatılmış vaziyette. Gerek İçişleri gerek Adalet Bakanlığımız da bunun takibini yapıyor.
(NATO Genel Sekreteri Stoltenberg'in S-400 konusundaki açıklaması) Stoltenberg, bu konuda NATO'nun aslında kuralını ortaya koydu. Şimdi; yıllar önce Yunanistan S-300 aldı. Herhangi bir uygulama yaptınız mı? Yapmadınız. Şimdi biz, aynı ülkeden S-400 ile ilgili anlaşma yaptık, rahatsız oldunuz. Peki, siz verdiniz de biz almadık mı? NATO ülkelerinden bize böyle bir destek verildi mi, füze konusunda? Hayır, istedik, vermediler. Şimdi biz başımızın çaresine bakacağız. Bir başka yerden bulduk, oradan alacağız. İstediğim yerde bu anlaşmaları yapar, adımlarını da atarız. Daha bizim bu çeşitlendirmemiz çok daha farklı bir şekilde devam edecek. Buna müdahale yetkileri yok. NATO'nun kendi kuralları içerisinde de yok ve bu yapılan uygulama tamamen Türkiye'nin güçlenmesini engellemeye yönelik bunlar adımlardır.
Putin ile görüşme yaptım, birlikte çalışma anlamında. Yakın zamanda bunun da adımını atacağız.
Ben TEOG olayını istemiyorum ve bunu da artık yanlış buluyorum. TEOG'un kaldırılması lazım. Biz TEOG'la mı geldik? Ne TEOG vardı, ne bir şey vardı. Okursun, sene içinde notların bellidir, bu notlarınla beraber yürürsün. Gelirsin üniversite sırasına, orada da girersin üniversite imtihanlarına. Üniversite imtihanında da sosyalde, sayısalda başarı durumun neyse bu başarıya göre girmen gereken yer nereyse girersin.
Bunun kararını verecek olan hükümettir. Bu ülkenin Cumhurbaşkanı olarak Bakanıma, Başbakanıma bir kere söylerim olur biter. Ama ben Sayın Bakan'a söyledim, yarın zaten Sayın Başbakanımızla burada görüşmem var, kendisiyle bunu paylaşacağım. Bak böyle böyle. Hafta başı bu böyle başlamış veya önümüzdeki hafta devam edecek, bu konuda artık kararı kesinlikle süratle alalım Başbakanım, bunlardan kurtaralım bu ülkeyi. Biz artık böyle ilkel bir durumda değiliz, o geçmişte kaldı, neler çekti bu ülke yetti artık.
(FETÖ'yle mücadele) Şu anda bence FETÖ'yle mücadelede yani bir ay, iki ay, üç ay, dört ay, beş ay, altı ay öncesine göre çok daha iyi bir konumdayız ve benim beklentim, öyle zannediyorum ki yıl sonu itibarıyla artık net, açık neticeleri almaya ve görmeye başlayacağız. Şu anda gerek avukatlarımız gerek siyasilerimiz davaları takip ediyorlar, bana getirdikleri bilgiler bu istikamette. Çünkü burada şehitlerimizin ailelerine, gazilerimize biz sahip çıkmazsak bunun hesabını Allah'a veremeyiz. Hukuk çerçevesi içerisinde ne gerekiyorsa bunun sonuna kadar takipçisi olacağız ve takip ediyoruz.
(Afrin'e yönelik sınır ötesi harekat olasılığı) Şu anda bizim için Afrin önemli bir yer. Afrin'den taviz veremeyiz. Zira Kuzey Suriye, terör koridoru olamayacaktır, olmayacaktır. Burayı bir terör koridoru olarak düşünenler varsa bilsinler ki Türkiye Cumhuriyeti buna asla müsaade etmeyecektir. Silahlı Kuvvetlerimiz buna asla müsaade etmeyecektir. Bütün tedbirlerimiz, diplomatik çalışmalarımız bu istikamette yapılmıştır.
Bedelli askerlik konusunda, şu anda gündemimizde bu yok. Çünkü, şu anda ciddi manada asker kadrosunda eksilme var. Onun için biz, vatansever evlatlarımızı askere bekliyoruz. Hele hele üniversite bitirmiş, bedelli askerlik bekliyor. Zaten gelip yapacağın askerlik 6 ay. Bunun da yaklaşık bir 20 günü izin; 5 ay 10 gün. Gel askerliğini yap. Askerlik bir de sana bir çok kazanım sağlıyor.
(Yabancı oyuncu kontenjanı) Bunu tabii aslında kulüplerimizle konuşarak bir yere vardırmamız lazım. Özellikle futbolda yabancı oyuncu sayısının aşırı oluşu bize bazı dezavantajlar getiriyor. En önemli dezavantajı Milli Takım'a yansıması. Milli Takım'a yansımada oyun noktasındaki performansı az olduğu için yerli futbolcularımızın Milli Takım'a gidişte de bir defa o sayıyı, gücü yakalayamıyoruz. 'Şu anda kulüplerimiz hiç mi yabancı oynatmasın?' Hayır, oynatsın ama bu kadar fazla değil. Sayı 6'ya, 7'ye çıktığı zaman bu durumda hakikaten neredeyse sahada yerli futbolcu yok. Bunu doğru bulmuyorum. Belli bir sayıda tutulabilir, o da hem tribünlere farklı bir heyecan getirebilir hem de yerli futbolcularımız arasında rekabete vesile olabilir ama işi bitmiş futbolcuları almanın da doğru olduğuna inanmıyorum.
(Kanal İstanbul Projesi) Son aşamalarda, ihalesi yapılacak. Şu anda zannediyorum hükümetimiz ihale hazırlıklarını yapıyor, ihaleye çıkılacak, adım atılacak.