Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti'nin Kuruluşundan Bu Yana Görev Yapmış İl Başkanları ile Toplantı'nda konuştu. Erdoğan, "Önümüzdeki yıl sonuna doğru yapacağımız büyük kongrede milletimizin işaret ettiği şekilde kendimizi yenileyecek, enerjimizi tazeleyeceğiz" dedi.
Partisinin genel merkezinde düzenlenen toplantıda AK Parti'nin kuruluşundan bu yana görev yapmış il başkanları ile bir araya gelen Türkiye Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasında 2001 yılı ağustos ayından beri AK Parti teşkilatlarında görev yapan herkese teşekkür etti, görev başındakilere muvaffakiyetler diledi.
"AK Parti'linin eskisi yenisi olmaz." diyen Erdoğan, AK Partili olmanın sadece bir partinin partinin rozetini taşımaktan ibaret olmadığının altını çizdi.
Erdoğan, AK Partili olmanın bu ülkenin ve milletin asılara sari medeniyet davasının bayraktarlığına talip olmak anlamına geldiğini belirterek, "Dava adamının görevi ancak son nefesini verince biter. Teşkilat yöneticisi, belediye başkanı, milletvekili gibi unvanlı görevler, bu büyük yürüyüşte sadece birer hizmet vesilesidir, hizmet vasıtasıdır. Asıl önemlisi hiçbir sıfat sahibi olmadan da o büyük davanın başarısı için bir nefer gibi çalışabilme erdemini gösterebilmektir. Bunun için hiçbir kardeşimizi 'eski AK Parti'li' olarak sıfatlandırmadık, sıfatlandıramayız" diye konuştu.
Bu davanın kıyamete kadar ayakta kalacağını belirten Erdoğan, "AK Parti bu davanın temsilcisi olmayı hak ettiği sürece varlığını ve hizmetini sürdürecektir. Bu bakımdan şu anda birlikte olduğumuz il başkanlarımızı, aktif herhangi bir görevi olsun olmasın AK Parti davasının neferleri, ebedi temsilcileri olarak görüyor ve alkışlıyorum" ifadelerini kullandı.
"Dava adamı sıfatını sonuna kadar taşımak herkese nasip olmaz"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu kutlu yolculukta yoldan çıkanlar, yolunu kaybedenler, kerameti kendinde görenlerin olduğuna ve olacağına dikkati çekerek, şöyle devam etti:
- "Bu ilk insandan bugüne dek var olan bir gerçektir. İşte en önemlisi de Kabil ile Habil meselesidir. İki kardeş... Kabil, kardeşi Habil'i öldürmüştür. Demek ki süreç oradan başlıyor. Bundan sonra da bu devam edecektir. Kardeş kardeşi niye vurdu filan diye, böyle bir şey sormaya gerek yok. Bu bir var olan gerçek. İstenmez ama var. Bu nasip meselesidir. Dava adamı sıfatını sonuna kadar taşımak herkese naip olmaz. Biz kimin nereye gittiğine değil, kendimizin hangi istikamette yürüdüğüne bakacağız. Hamdolsun bugün bu salonda 18 yıldan beri neredeyse tüm kardeşlerimizle aynı istikamette yürümeye devam ettiğimizi görüyorum. Partimize emek vermiş, şehirlerinde bu büyük davanın yükünü omuzlamış, fedakarlık yapmış, yeri geldiğinde bedel ödemiş, bu kardeşlerimle bir kez daha buluşmuş olmanın bahtiyarlığı içindeyim. Bana böyle bir dava ve bu davanın içinde sizler gibi yol arkadaşlarıyla, gönül ve mücadele arkadaşlarıyla birlikte olmayı nasip ettiği için Rabbime sonsuz hamdüsenalar olsun. Sizlerle istişare etmek, partimizin 7. Olağan Kongre sürecini değerlendirmek için bugün biraradayız."
"AK Parti'yi çok daha ileri bir noktaya taşıyacağız"
"Dünya değişirken, bölgemiz değişirken, Türkiye değişirken AK Parti olarak bu sürecin lokomotifliğini yapma görevi yine bizlere düşüyor." ifadelerini kullanan Erdoğan, milletin kurulduğu günden beri girdiği her seçimde AK Parti'yi birinci yaparak bu görevi partisine verdiğini gösterdiğini söyledi.
Erdoğan, "Adeta dört bir yandan kuşatıldığımız, en sıkıntılı zamanlarımızda dahi milletimiz bu vazifeyi yine bize tevdi etmiştir" şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni yönetim sisteminde başarı çıtasının yüzde 50'nin üzerine çıkartıldığını anımsatarak, "Bu değişim için kimse bizi zorlamadı. Milletimize ve kendimize güvendiğimiz için çıtayı böylesine iddialı bir seviyeye yükselttik. Eğer tek derdimiz iktidarımızı sürdürmek olsaydı, eski sistemde bunu çok daha kolayca yapabilirdik. Ama biz ülkemizin istikbalini, milletimizin beklentilerini, demokrasimizin ihtiyaçlarını dikkate alarak, tarihimizin en köklü yönetim reformunu hayata geçirmeyi tercih ettik. Gelecek seçimleri değil, gelecek nesilleri düşünen bir partinin başka türlü hareket etmesi zaten mümkün değildir." dedi.
AK Parti'yi diğer partilerden ayıran en önemli özelliğin bu olduğunu ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu:
"Kısır siyasi çekişmeler, gündemler, kişisel hesaplar yerine büyük ve güçlü Türkiye hayaliyle engin ufuklara açılarak farkımızı bir kez daha gösterdiğimize inanıyorum. Bu durum hepimizin daha çok çalışmasını, gayret göstermesini gerektiriyor. İşte bunun gereğini yerine getirmek üzere sizleri partimiz saflarında çok daha etkin, yoğun bir şekilde katkı sağlamaya davet ediyoruz. Genel merkezimizin koordinasyonunda şehirlerimizin her birinde il başkanlarımızdan başlayarak, partimizde hizmet etmiş tüm kardeşlerimizi yeniden bir araya getirecek bir gönül seferberliğini başlatıyoruz."
"AK Parti, her dem yeniden doğanların partisidir"
Yunus Emre'nin "Biz sevdik aşık olduk sevildik maşuk olduk. Her dem yeni dirlikte sizden kim usanası" dizelerini okuyan Erdoğan, "AK Parti, her dem yeniden doğanların partisidir. Bu partiyi kuran yaşatan, bugünlere getiren ve inşallah geleceğe de taşıyacak olan milletimizin bizatihi kendisidir. Milletimizle aramızdaki gönül bağı inşallah hep devam edecektir" diye konuştu.
"Türkiye 17 yıllık AK Parti döneminde nasıl çağ atladıysa, 2023 hedeflerine de ulaşılacağının" altını çizen Erdoğan, "Yeter ki işte şu salondaki muhabbet iklimini koruyalım, kuvvetlendirelim daha da yaygınlaştıralım" dedi.
Erdoğan, salondaki katılımcılara bu konuda çok önemli görevler düştüğünü hatırlatarak, "Her birinizin tecrübenizle, birikiminizle, müktesebatınızla, vizyonunuzla AK Parti'ye ve Türkiye'ye daha çok hizmetler yapabileceğinize yürekten inanıyorum" ifadelerini kullandı.
Toplantıda eskilerin, "Büyük başın büyük derdi olur." sözünü hatırlatan Erdoğan, Türkiye'nin de büyüdükçe imkanları ve kazançları ile dertlerinin de büyüdüğünü söyledi.
Türkiye'nin özellikle son 6 yıldan bu yana adeta kesintisiz bir saldırı altında olduğunu dile getiren Erdoğan, şöyle konuştu:
- "Bu saldırıda aklına gelebilecek her araç, her tuzak, her oyun, her fırsat kullanılıyor. Gün geliyor sokaklarda kaos çıkarma senaryoları devreye alınıyor, gün geliyor mahallelerimiz, ilçelerimiz çukurlarla bölünmeye çalışılıyor. Gün geliyor yargı, emniyet güçleri, gün geliyor ordumuz içindeki hainler kullanılarak darbe girişimleri yapılıyor. PKK'sından DEAŞ'ına ve FETÖ'süne kadar, tüm terör örgütleri kuduz gibi üzerimize salınıyor. Ülkemiz içinde başarılı olmadıklarında bu defa sınırlarımıza saldırmaya başladılar. Her saldırıda ekonomiyi ihmal etmiyorlar. Hatta dolaylı yolları bırakıp doğrudan ekonomimizi çökertmeyi bile denediler. Hamdolsun, tüm bu saldırıları püskürtmekle kalmadık, tehditleri kaynağında kurutmak üzere ileriye atıldık."
Erdoğan, Orhan Şaik Gökyay'ın "Bu vatan kimin?" şiirinde geçen "Bu vatan toprağın kara bağrında sıradağlar gibi duranlarındır/ Bir tarih boyunca onun uğrunda kendini tarihe verenlerindir/ Tutuşup kül olan ocaklarından, şahlanıp köpüren ırmaklarından/hudutlarda gaza bayraklarından alnına ışıklar vuranlarındır." dizelerini hatırlattı.
Hep birlikte sıradağlar gibi durduklarını aktaran Erdoğan, "Bütün o açılan çukurları kapatıp mı, kapattık. Bütün o evlerden evlere tünellerin açıldığı o binaları yıkıp yerlerine yepyeni binaları yaptık mı, yaptık. Bütün bu terör örgütlerinin karşısında sıradağlar gibi durmak suretiyle oraları yaşanır hale getirdik mi getirdik." diye konuştu.
"Kara toprağa düşme pahasına vatanımızı koruduk"
Halen "işimiz bitti" demediklerine işaret eden Erdoğan, şöyle devam etti:
- "Daha işimiz var, içeride de dışarıda da. Eğer bugün Barış Pınarı Harekatımızı yapıyorsak, Barış Pınarı Harekatı'nı yapmamızın tek sebebi işte o terör koridorunu, o terör devletini kurmak isteyenlerin başına oraları geçirme niyetidir. Bunu başardık, bunu hallettik. Aynı şekilde içeride de Güneydoğu'da kısmen Doğu'da devlet kurma girişimleri olmadı mı? Oldu. Kongrelerinde bayrağımızı duvara asmaktan çekinenler, Türk bayrağına orada kongrelerinde yer vermeyenler, İstiklal Marşımızı okumayanlar, okutmak istemeyenler bedelini ödediler mi? Ödediler, bundan sonra da ödetiriz, ödetmeye de devam ederiz."
Anayasanın ilk dört maddesinde bunların olduğuna dikkati çeken Erdoğan, gereğinin yapılmasını, yapılmıyorsa bedelinin ödenmesi gerektiğini vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin bir hukuk devleti olduğunun altını çizerek, şunları kaydetti:
"Hukuk devletinde de bunun gereğini yapacaksın. Yapmıyorsan kendine o zaman başka yer bulursun, başka yerden zaten size alkışlar geliyor. O alkışların geldiği yerlerle el tutarsınız. İşte bakıyorsunuz, paçavralarını nerelerde dalgalandırıyorlar? Avrupa Parlamentosu'nda mı ararsın, başka yerlerde mi ararsın, her yerde. Ama bunlar bizim karşımıza geldiklerinde de bize dost görünüyorlar. Yalan, sahte, ikircikli, çok yüzlü artık biz bunlara inanmıyoruz. İşte bunların hepsini, biz özellikle Barış Pınarı Harekatı'nda da gördük. Ama biz gerektiğinde bir gül bahçesine girercesine kara toprağa düşme pahasına vatanımızı koruduk. Tehditlerin evimizin kapısına dayanmasını beklemedik. Irak'ta ise Irak'ta Suriye'de ise Suriye'de, dünyanın neresindeyse oraya gidip tehditleri kaynağında bertaraf edecek iradeyi ortaya koyduk. Yeri geldi dünyanın farklı köşelerinden FETÖ'cü hainleri paketleyip ülkemize getirdik, hala da getiriyoruz."
"Son terörist ortadan kalkana kadar takibe devam edeceğiz"
En son Meksika'dan FETÖ'cü teröristin paketlenip getirildiğini, bölücü teröristleri yüzlerce kilometre ötede, kendilerini en güvende sandıkları yerlerde imha ettiklerini anlatan Erdoğan, Suriye sınırları boyunca kurulmaya çalışılan terör koridorunu önce Cerablus'ta sonra Afrin'de şimdi de sınırların kalan kısmında parçalayıp attıklarına değindi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Barış Pınarı Harekatı'nın devam ettiğini hatırlatarak, konuşmasına şöyle devam etti:
- "Şayet bize verilen sözler yerine gelir, sınırlarımız teröristlerden arındırılır, tahkimatlar yıkılırsa ne ala. Çok ciddi tahkimatlar var, tüneller var ve hala suçlu arıyorlar. Ne suçlu arıyorsun ya. Bütün o tünellerin betonlarını nereden alıp yaptıklar? Lafarge. Lafarge kimin fabrikası? Fransızların. Ey Fransa sen önce bunun bedelini öde ya. Siz terör örgütlerine yardım yataklık yapan bir yönetimsiniz. Önce bunun bedelini ödeyin. Burada bunlara ses çıkarmazsınız ondan sonra sarı yeleklilerle uğraşırsınız. Çünkü mazlumların ahı çarpar."
Türkiye'nin kendi göbeğini kendinin kestiğini, son terörist ortadan kalkana kadar takibin devam edeceğini aktaran Erdoğan, Türkiye'nin söylediğini yapacak iradeye, imkana ve kararlılığa sahip olduğunu tüm dünyanın gördüğünü dile getirdi.
Erdoğan, "Ne tehditler ne şantajlar ne de sinsi oyunlar bizi yolumuzdan döndüremeyecektir. Çünkü biz petrolün veya paranın değil milletimizin istiklali ve istikbaliyle ülkemizdeki Suriyelilerin evlerine güven içinde dönüşlerinin peşindeyiz." değerlendirmesini yaptı.
Davası hak olanın yardımcısının Allah, hak olan davada zaferin de muhakkak olduğuna işaret eden Erdoğan, "Biz davamızın haklılığına da zaferimize de tüm kalbimizle inanıyoruz." dedi.
"Mücadeleyi birlikte yürütelim" çağrısı
Zaferin Allah'ta olduğunu dile getiren Erdoğan, salondakilere "Gelin bu mücadeleyi birlikte yürütelim, gelin dava sancağını hep birlikte yüceltelim. Bu öyle büyük bir dava öyle büyük bir mücadele ki içinde 82 milyonun her birine yer vardır, her birine görev vardır. Sizler tecrübeniz, sağduyunuz ve ferasetinizle işte bu yeniden yükselişin lokomotifleri olacaksınız." diye seslendi.
Erdoğan, belde, ilçe ve il teşkilatlarının kırkıncı Müslüman Ömerleri, Haticeleri, Mus'ab bin Umeyrleri bulunacağına, ana kademe, kadın ve gençlik teşkilatlarının bu şekilde oluşturulacağına olan inancını dile getirerek, geleceğe çok daha farklı bir şekilde yürüyeceklerinin altını çizdi.
Dedikodulara, fitneye fesata kulak asılmamasını isteyen Erdoğan, "Biz işimize bakalım, yolumuza revan olalım. Yolumuza devam edelim. Ben herbirinize güveniyorum ve inanıyorum." şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, partililerin yoğun çalışması gerektiğini vurgulayarak, kapı kapı ev ev dolaşılmasını istedi.
Teşkilat ve belediye başkanlarının il genel meclisi üyelerinin yoğun bir çalışma sürecine gireceğini hatırlatan Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı:
"Asla suistimallere yol vermeyeceğiz. Yolsuzluklara asla prim vermeyeceğiz, bu konularda da hassasiyetlerimizi teşkilat olarak koruyacağız."