Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, hayat pahalılığından en fazla etkilenen emekliler için temmuz ayını işaret etti. Çalışanları ve emeklileri enflasyona ezdirmemek için attıkları adımları anlatan Erdoğan, yapamayacakları işleri asla söylemediklerini vurguladı. Erdoğan, "Temmuz ayında, ilk 6 aylık enflasyona göre emekli maaşlarını tekrar masaya yatıracağız" dedi.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Bursa mitinginde 90 bin kişiye seslendi. Şu an dünyadaki tüm ekonomileri zorlayan en büyük sorunun son 50-60 yılın zirvesinde seyreden yüksek enflasyon olduğuna dikkati çeken Erdoğan, Avrupa'sından Amerika'sına herkesin kontrol altına almaya uğraştığı enflasyonla kendilerinin de mücadele ettiğini dile getirdi.
YENİ BİR İMKAN SAĞLADIK
Hayat pahalılığından en fazla etkilenen kesimlerin de çalışanlar ve emekliler olduğunu kaydeden Erdoğan, yıl başında hem asgari ücrette hem emekli maaşlarında yaklaşık yüzde 50 oranında artış yapıldığını hatırlattı. “Emeklilerimizin bayram ikramiyelerini de aynı oranda artırdık” diyen Erdoğan şöyle devam etti: “Ayrıca, bir defaya mahsus 5 bin lira ödemede bulunduk. Öncesinde 16 milyon emeklimizin tamamına, tek sefere mahsus 5'er bin lira ödemede bulunduk. Şimdi de banka promosyonlarını 8 bin lira ile 12 bin lira arasına yükselterek emeklilerimize yeni bir imkan sağladık. Önümüzdeki temmuz ayında yılın ilk 6 ayındaki enflasyona göre emekli maaşlarını tekrar masaya yatıracağız.”
YAPAMAYACAĞIMIZ İŞLERİ SÖYLEMEDİK
Yılın ikinci yarısında enflasyonun inişe geçtiğinin hep birlikte görüleceğini vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu: “Deprem şehirlerimizdeki inşaat çalışmalarının yükünün de hafiflemesiyle birlikte çalışanlarımızı ve emeklilerimizi hak ettikleri refah seviyesine biraz daha yaklaştıracağız. Biz bugüne kadar milletimize asla yalan söylemedik. İnsanlarımızı kandırmaya çalışmadık. Dün verdiğimiz sözleri bugün hatırlamıyoruz diye kulak arkası hiç yapmadık. Milletimizin her kesimiyle sürekli irtibat içinde olduğumuz için tespit ettiğimiz sıkıntıları, talepleri en kısa sürede karşılayacak adımları attık. Yapamayacağımız işleri asla söylemedik. Hatta emeklilikteki yaş uygulaması gibi aslında içimize sinmeyen birtakım hususları bile milletimizden gelen yoğun talepler karşısında hayata geçirmekten kaçınmadık. Bu uygulamanın kamu maliyesine getirdiği yükün ve sosyal güvenlik sistemimizin dengesine yol açtığı bozulmanın tamiri epeyce vakit alacak.”
SİTEM EDENLER HAKLIDIR
Sahada emekli maaşlarında bununla bağlantılı şekilde kaçınılmaz olarak asgari ücrette ara artış istekleriyle karşılaştıklarını ifade eden Erdoğan, "Daha önce sadece emekli maaşlarında on bin liralık bir artışın yol açacağı mali yükün hesabını milletimizle paylaşmıştım. Yatırım bütçemizin tamamını veya eğitime, sağlığa ayırdığımız kaynağın tümünü sadece bu artışa tahsis etsek bile yetmeye mümkün olmadığını göreceksiniz. Takdir edersiniz ki devlet yönetiminde böyle bir durum olmaz, olamaz. Yaşadığı sıkıntılardan dolayı sitemlerini dile getiren her vatandaşım elbette sonuna kadar haklıdır. Peki, çalışanların ve emeklilerin kayıplarını nasıl telafi edeceğiz? Her zaman yaptığımız gibi bunu daha çok çalışarak, daha çok üreterek, devletimizin kaynaklarını daha da çoğaltarak yapacağız” diye konuştu.
PKK’YA GÖZ KIRPIYORLAR
“Gazze'de oluk oluk akan Müslüman kanı karşısında kör, sağır kesilenler, yarın bizim başımıza benzer bir felaket gelse emin olun aynısını yapacaklar” vurgusu yapan Erdoğan “Aslında biz bunu yaşadık. Güven ve istikrar iklimimizi bozmak için yıllardır ülkemizde etki edebildikleri her kesimi kışkırtmaya, hareketlendirmeye çalıştılar, her seçim döneminde de aynı senaryoyu devreye soktular” dedi. Milletle bir olup bu oyunları birer birer bozduklarını vurgulayan Erdoğan, “Hiç şüpheniz olmasın. Önümüzde bizi yine zorlu bir süreç bekliyor” ifadelerini kullandı. Bu toprakları vatan yapmak için verdikleri uğraşı, vatanı elde tutmak için de sürdürmek mecburiyetinde olduklarına değinen Erdoğan, şunları söyledi: “Aksi takdirde tıpkı bir asır önce yapmaya çalıştıkları gibi bizi bu topraklardan jiletle kazıyıp atmakta tereddüt etmeyecekleri açıktır. Ülkemiz muhalefetinin anlamadığı, anlamak istemediği, anlıyorsa bile önemsemediği hakikat işte budur. İhtirasları öylesine gözlerini bürümüş durumdaki ülkenin ve milletin uzun vadeli çıkarlarının altına dinamit döşemekten çekinmiyorlar. Bu uğurda PKK'ya göz kırpıyorlar, bu uğurda FETÖ'ye göz kırpıyorlar, bu uğurda emperyalist heveslere göz kırpıyorlar, bu uğurda her türlü hırsızlığa, arsızlığa yol veriyorlar.”
CHP’NiN HALi UTANÇ VERiCi
Muhalefet cenahında her türlü istismarın, kirli pazarlığın, entrikanın kol gezdiğini kaydeden Erdoğan, "CHP, çeşitli şehirlerde DEM'le hem de tabanına rağmen neyin karşılığı, hangi paylaşımların ürünü olduğu bilinmeyen karanlık ittifaklar kuruyor. Fakat bundan öylesine utanıyorlar ki saklamak için de kırk takla atıyorlar. CHP'nin ihtirasları, DEM'in de içini hallaç pamuğuna çevirdi” dedi. Üye sayısı az olan marjinal partilerin sağa sola talimat verdiğini, istikamet çizdiğini, seçmenin iradesine ipotek koyduğunu belirten Erdoğan, “CHP'li faşist yöneticiler ‘Kapıdan giremezsiniz’ diyerek zaten bunları her gün tokatlıyor. Ortada savunduklarını iddia ettikleri hak, hukuk, değer, prensip namına bir şey kalmadı. Bize karşı ortalığı ayağa kaldıranlar CHP'nin küstahlıkları karşısında uslu bir kediye döndü” diye konuştu. Türkiye'nin en büyük muhalefet partisinin içine düştüğü tutarsızlık, savrulma, kirlenmişlik halinin utanç verici olduğunu söyleyen Erdoğan, “Valizler, çantalar dolusu dolarlar, avrolar... Bir tane CHP'li yetkili çıkıp da paradan yapılan kulelerin kime ait olduğunun cevabını veremiyor” ifadelerini kullandı.
Sabotaj siyasetine rağmen başardık
Cumhurbaşkanı Erdoğan son il mitingini Kocaeli’de yaparak 85 bin kişiye seslendi. “Hayatta pek çok şeyin telafisi olur ama sandığın telafisi olmaz” diyen Erdoğan, “AK Parti ve Cumhur İttifakı'na kaybettirerek CHP'ye kazandırmak için mesai harcayanlara karşı yakınlarımızı lisanımünasiple ikaz edeceğiz” ifadelerini kullandı. “Türkiye olarak bugünlere büyük mücadeleler sonunda ulaştık, kazanımlarımızın hiçbiri bize altın tepside sunulmadı” diyen Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: “Gizli, açık, nice sabotaja maruz kaldık. Biz hiçbir zaman tribünlere oynayanlardan olmadık. Kısa vadeli kazanımlar uğruna milletimize ve devletimize bedel ödetecek adımlara tevessül etmedik. Hep ileriye baktık. Bundan 15-20 yıl önce savunma sanayiinde projelerimizi başlatırken bizi hayalperestlikle suçlayanlar bugün başarılarımızı gıptayla takip ediyor.”
SANDIK HEPİMİZİN NAMUSUNA EMANET
Seçim sürecinde inde 52 şehre gittiklerini belirten Erdoğan, "Hiçbir ayrım yapmadan milletimizin tamamıyla dertleştik. Gittiğimiz yerlerde gördüğümüz manzara şudur. Bizler tüm farklılıklarımızla 85 milyonluk, burada gördüğünüz gibi büyük bir aileyiz, kardeşiz, biriz, beraberiz. Kardeşliğimize ne kadar sıkı yapışırsak sorunların üstesinden o derece rahat geliriz." dedi. Erdoğan, şöyle devam etti: "Bu bağı hem korumamız gerekiyor. Siyasi görüşlerimiz farklı olabilir, gönül verdiğimiz partiler farklı olabilir, kökenimiz, meşrebimiz farklı olabilir ama Türkiye bizlerin ortak yurdu, ortak çatısı, ortak yuvasıdır. Milli iradenin tecelli aracı olan sandık, 85 milyon olarak hepimizin namusuna emanettir. Sandığın itibarının korunması noktasında siyasetçisi, kamu görevlisi ve seçmeniyle hepimize sorumluluklar düşüyor."