Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, video konferansla katıldığı AK Parti MYK Toplantısı'nda açıklama yaptı. Erdoğan "Baro ve tabip odalarının seçim usulleri yeniden belirlenecek. Diyanet İşleri Başkanı Erbaş'a saldırı bu yöndeki çalışmanın aciliyetini gösterdi" ifadelerini kullandı.
Ak Parti Merkez Yürütme Kurulu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında video konferans yöntemiyle başladı.
Toplantının başında açıklamalarda bulunan Erdoğan koronavirüs salgını tedbirleri kapsamında normalleşme sürecine dikkat çekerek, “Koronavirüs ile mücadelede yeni safhaya geçtik. Atacağımız ilk adımları milletimizle paylaştık. Kabine toplantısında da belirttiğimiz gibi maske kullanımı, temizliğe özeneceğiz. Kazanımları riske atacak adımlar atmayacağız. Dünyadaki ve ülkemizdeki gelişmelere göre Cumhurbaşkanı Yardımcımız koordinasyonundaki planları güncelleyeceğiz. Rehavete mahal vermeden ülkemizi bu salgın musibetinden kurtaracağız.
Kurallara uymayarak süreci uzatırsak, bedelini hep birlikte öderiz. Türkiye’nin fazladan tek bir gün kaybetmeye tahammülü yoktur. Biran önce 2023 hedeflerimize doğru eskisinden kararlı şekilde ilerlemeye devam etmeliyiz” şeklinde konuştu.
"Karşımıza çıkan fırsatları değerlendirmek için öncelikle salgın engelini aşmalıyız"
Dünyanın siyasi ve ekonomik olarak yeniden şekillendiği bir döneme girildiğini vurgulayan Erdoğan, "Bu kritik dönüm noktasında karşımıza çıkan fırsatları değerlendirmek için öncelikle önümüzdeki salgın engelini aşmalıyız. Bunu başardığımızda aydınlık bir geleceğin bizi beklediğinden şüphemiz yoktur. Yeni sürecin öncülüğünü yapmak da 18 yıldır olduğu gibi AK Partiye, yani buradaki heyete düşüyor" ifadelerini kullandı.
Baro ve tabip odalarına neşter
"Dışarıdaki düşmanlara ve içerideki gafillere rağmen istikbal ve istiklal mücadelemizi zafere ulaştıracağız"
Salgının ekonomi üzerindeki tahribatını onarmak için çok çalışmak gerektiğini vurgulayan Erdoğan şunları söyledi:
"Yatırımı, üretimi, istihdamı, ihracatı, büyümeyi arzu ettiğimiz seviyeye getirmek için çok çalışmalıyız. Yaşadığımız süreç gelişmiş diye tabir edilen ülkelerin sadece sağlık sistemlerinin değil ekonomik alt yapılarının da sandığımız gibi güçlü olmadığını gösterdi. Türkiye her bakımdan gelişmiş ülkelerden daha sağlam bir duruş sergileyerek bu dönemi geri bırakma safhasına gelmiştir. Karşımızdaki tablo ülke ve millet olarak kendimize daha fazla güven duymamızı sağlıyor. Salgın sürecinde kazanımlarımızı, inşallah bölgesel ve küresel düzeyde daha büyük başarılara dönüştüreceğiz. Dışarıdaki düşmanlara ve içerideki gafillere rağmen her alanda yürüttüğümüz istikbal ve istiklal mücadelemizi zafere ulaştıracağız"