Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe'de Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Dünya Kadınlar Günü Programında konuştu. Erdoğan, konuşmasında "Din adamı olarak ortaya çıkıp da kadınla ilgili çok farklı açıklamalarda bulunup dinimizde kesinlikle yeri olmayan bazı içtihatta bulunan kişiler ortaya çıkıyor. Anlamak mümkün değil. Bunlar ya bu asırda yaşamıyorlar ya da çok farklı bir dünyada yaşıyorlar. Çünkü İslam'ın güncellenmesinin gerektiğini bilmeyecek kadar da aciz bunlar. İslam'ın hükümlerinin güncellenmesi var. Siz İslam'ı 14 asır öncesi hükümleri ile bugün uygulayamazsınız. Beni birçok hocaefendi tefe koyacak o ayrı mesele. Rabbim bizi tefe koymasın" dedi.
Değerli eşim, sayın Başbakan, saygıdeğer eşleri, bizi bugün milletin evinde yalnız bırakmayan ve Dünya Kadınlar Günü'nü birlikte kutladığımız saygıdeğer hanımefendiler, sizleri el kalbi duygularımla selamlıyorum. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığımız tarafından hazırlanan Kadının Güçlenmesi Strateji Belgesi ve Eylem Planı'nın kadınlarımız için hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Sizlerin ve tüm kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü tebrik ediyorum.
Suriye'de, Irak'ta, Libya'da, Myanmar'da, dünyanın dört bir köşesinde mağdur, muhtaç duruma düşmüş tüm kadınlarımzıa rabbimden sabır niyaz ediyorum. Anneleri, babaları, eşleri, çocukları gözleri önünde katledilen tüm kadınların acılarını yürekten paylaşıyoruz. Bu durum karşısında sessiz kalmamız düşünülemez. Ülkemiz sığınan ve çoğunluğu kadınlardan, çocuklardan, yaşlılardan oluşan 4 milyona yakın mazluma sahip çıkıyoruz.
Ülkemizde de sırf kendi zihninin vehmi olan üstünlük duygusu nedeniyle kadına kötü muamele eden hatta cana kıyan anlayışa karşı mücadelemizi sürdürüyoruz. Mevzuatımızdaki eksiklikleri tamamladık, varsa yanlışları düzelttik. Bitti mi? Hayır. Bütün bu yasalar, sürekli güncellenmesi gereken yasalardır. Hayat dinamiktir, gelişiyor. Güncellemeye mecbursunuz. Güncellemek suretiyle yaşamı yeniden tanzim etmiş olursunuz. Başarımızın en önemli kriterlerinden biri kadınlarımızın istihdamdaki yeridir. Yerlerini 9 puan artırdığımız kadınlarımız geçmişle mukayese edilemeyecek bir yere sahiptir. Doğum izninden, çocuk bakım hizmetlerine kadar her alanda kadınlarımızın taviz vermeden çalışmalarına devam etmelerini sağlayan düzenlemeler yaptık. Başbakanlığım döneminde eşimle birlikte Şanlıurfa'dan "Haydi kızlar okula" kampanyası ile okula gönderilmeyen kızlarımızın önünü açtık.
2002'de 24 olan milletvekili sayısı 2015'te 81'e yükseldi. Belediye başkanı ve belediye meclis üyesi sayısında da ilerlemeler sağladık. Attığımız adımları geleceğe taşımak için Kadının Güçlenmesi Strateji Belgesi Eylem Planı hazırlandı. Kutluyorum. Belgenin amaçlarından biri de bu konuda çalışan tüm tarafların işbirliği içinde hareket etmesini sağlamaktır. Bir politika rehberi ortaya konmuştur. Aslolan budur. Yol haritanıza göre bundan sonra bu düzeni kuracaksınız. 5 temel politika alanında yürütülecek faaliyetlerin kılavuzu niteliğindedir. Eğitim, sağlık, ekonomi, karar alma mekanizmalarına katılım ve medya başlıkları altında bu belgeyi ben de çok ama çok önemli görüyorum. Sağlıkta kadınların kendi özel durumlarına yönelik en iyi şekilde yararlanmalarını hedefliyoruz. Medyada içerik ve temsil bakımından kadınların yerlerini tahkim etmeyi, iletişim araçlarının verimli kullanımının teşvikini ön görüyoruz.
Kadın tüm insanlığın ilk öğretmenidir. Çocuk uzunca bir süre her şeyi annesinden öğrenir. Doğumdan sonra başlamıyor eğitim öğretim. Doğumdan önce başlıyor. İşin ilahi boyutu budur. Çocuk beslenmeyi anne karnında öğreniyor. İlahi tecelli bu. Orada başlayan yaşam süreci doğumdan sonra da adeta ciddi bir eğitim öğretimden geçmiş yavru doğumdan sonra, aynı şekilde devam ediyor. İlahi takdir planının içindeki bu eğitim öğretim bizim için çok önemli. Benim gözümde kadınlar insanlığın öğretmenidir. Kadınlarda zaten Allah vergisi kabiliyet olan güçlü bir sezgi var. Öğretmenlik yeteneği geliştiğinde ortaya elleri ayakları öpülesi analar, eşlerimiz, kızlarımız çıkıyor.
Buradan ayrıldığınızda annelerinizin ayaklarının altını öpün. Çünkü cennet, annelerin ayakları altında. Anneler nazlıdır, siz öpmeye kalkarsınız o ayağını çeker. Çektiği zaman da anneciğim siz bana cennetin kokusunu çok mu görüyorsunuz deyin. Hadis, Peygamber Efendimizin hadisinde babaların ayaklarının altında demiyor.
Bizim dinimiz İslam, sevgili Peygamberimiz görevi üstlendiğinde eve geldiğinde Hz. Hatice validemiz onun tek dayanağıydı. Peyamberimiz yetimdi, öksüzdü. Her şeyi Hatice validemizdi. Beni öğütün dediğinde bir ürpertisi vardı. O anda validemiz Peygamberimize o gücü kuvveti verdi. Validemiz aynı zamanda Mekke'nin en önemli zenginlerindendi. Güçlüydü. En ufak bir Peygamberimize karşı merhamette ben zenginim sen değilsin, böyle bir şeyi olmamış, tam aksine sahiplenmişti. O bütünleşme bizim inancımızda kadını çok farklı yere doğru çıkartıyor.Bu birlikteliğimiz sadece burada kalmayacak. Bugün, Afrin'de, az önce perdede izledik o kızlarımızın, o polislerimizin, Afrin'de savaşanlarımız, nasıl yürekleri var değil mi? O yürektir ki Afrin'de neticeyi aldım, netice şu anda etkisiz hale getirilen teröristlerin sayısı 3089. Afrin de bitecek. En az 150 bin belki 200 bin kişi geri dönecek. Biz sadece teröristlerden buraları temizlemek için buradayız. Gerçek sahiplerine orayı teslim ederek asıl görev alanına döneceğiz.
Kanalizasyona dönüşmüş olan medyanın şerrinden bizi koruyacak olan kadınlar ve annelerdir. Annenin bıraktığı boşluğu dolduracak pek az alternatif vardır. Hatta yoktur. Annesiz büyüyen çocukların durumu, babasız büyüyen çocuklardan çok daha vahimdir. Anne, evlatlarına göz kulak olur. Evlatlarına sahip çıkar. Çekip çevirir. Anne başka. Annesiz yaşamak kolay değil. Baba ölür gider 1-2 gün ağlarsın ama anne öldüğü zaman o çok daha farklı.
Kadın meselesi konuşulurken anne vurgusu yapmamızdan rahatsız olanlarla çok karşı karşıya geldi. Akif'in dizelerine 5-10 televizyon dizisini, 5-10 medya maydanozunu da eklemek gerekir. Birileri ısrarla bizim validelerimizi yanlış anlatmaya, göstermeye çalışıyor. Zaman zaman söylüyorum, en az 3 çocuk diyorum, birileri rahatsız oluyor. Bu millete düşman oldukları için rahatsız oluyor.
Şehit hastaneleri devreye girdiği andan itibaren Türkiye'de artık millet Gröland'a gitmeyecek, Türkiye'ye gelecek.
Bu konuda marjinallari asla dikkate almayız. Din adamı olarak ortaya çıkıp da kadınla ilgili çok farklı açıklamalarda bulunup dinimizde kesinlikle yeri olmayan bazı içtihatta bulunan kişiler ortaya çıkıyor. Anlamak mümkün değil. Bunlar ya bu asırda yaşamıyorlar ya da çok farklı bir dünyada yaşıyorlar. Çünkü İslam'ın güncellenmesinin gerektiğini bilmeyecek kadar da aciz bunlar. İslam'ın hükümlerinin güncellenmesi var. Siz İslam'ı 14 asır öncesi hükümleri ile bugün uygulayamazsınız.
Beni birçok hocaefendi tefe koyacak o ayrı mesele. Rabbim bizi tefe koymasın.
Reklamım iyisi kötüsü olmaz mantığı ile söylenen sözleri biz asla kabul edemeyiz. Tartışmayı dinimizin kavramları ile yürütmek kadınlara değil, inancımıza da dinimize de aykırıdır. Bizim mukaddes kitabımız Kuran'dır. Kuran'a ters değise mesele bitmiştir. Eskiler, yani kudema usulsüzlüğümüz, ululsüzlüğümüzdendir derdi.
Din İşleri Yüksek Kurulu'nda çok çok vasıflı. Bütün ilim dallarında yetki sahibi olan hocalarımız var. Birçok, bütün bu hocalarımız ne iş yapıyorlar. Niçin bu alanı bu adamlara kaptırıyorlar. FETÖ olayı da böyle oldu. Söyledik söyledik sonunda bir şura yaptırdık. Asıl konuşması gereken konuşmayınca meydan FETÖ'ye kaldı. FETÖ'nün arkasından gelen maalesef tiplere kaldı. Onların da vasıfları ortada. FETÖ'nün kalitesi vasfı ortada, arkasından gidenler onlar ondan daha da geri.
DEAŞ'ı temizledik diyorsun, madem ki DEAŞ'ı temizledin bu silahlar niye? Yoksa bizim için mi getiriyorsun? Bak dedim şunu bilin, biz bir ölür, bin diriliriz. Bizi teknoloji, şu bu korkutmaz. Onların füzeleri, şu bu, hava araçları olabilir. Bunlar bize vermiyorlardu bunları. Şimdi biz de üretmeye başladık. Olmayanlar da olacak. Bizim bunların ötesinde Allah'ımız var. Biz şehadete koşuyoruz, onlar nereye koşuyor bilemem.
Başbakan Binali Yıldırım, Beştepe'de Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Dünya Kadınlar Günü Programında konuştu.
Kadının elinin değdiği her yerde her zaman itina vardır. 15 Temmuz'da 11 kadınımızı şehit verdik. Bizim kadınlarımız her yerdedir.
Bugün kız çocuklarımızın okullaşma oranı yüzde 92, orta öğrenimde yüzde 80.
"Ülke olarak kadınlarımızın sorunun çözecek sağlam bir kültürden geliyoruz. Çok şükür temelimiz sağlam. Kadınlarımız, tarihimizin en eski dönemlerinde bile hanların, hakanların önünde eğildiği bir şeref abidesidir. Dinimizin kadınlara verdiği önem hiçbir dinde yoktur. İslamiyetin ilk şehidi kadındır. Hz. Sümeyye validemiz ilk kadın şehidimizdir.
Geleceğimizi emanet ettiğimiz kadınlarımızın, ülkemizin de geleceğinde söz sahibi olması çok önemlidir. Ülkemizde kadınlara verilen hakların hiç biri diğer ülkelerde yoktur.
Türk milleti öyle analara sahiptir ki, her dönemin önemli adamlarını yetiştirmiştir. Kadın toplumun içindeyse, o toplum çok daha hızlı kalkınır ve yücelir. Kadının elinin değdiği her yerde itina vardır. Bu itinanın ev ortamından iş ortamına kadar her zaman korunması için erkeklerin de önemi icab eder.
Elbette ki kız çocuklarımızın eğitim, onların küçük yaşta evlendirilmesi değil, hayata hazırlanması devletimizin görevidir. 3.5 milyon kızımız üniversitede okuyor. Üniversitede okuyan kız öğrencilerin sayısı erkeklerden daha fazladır. Bu devletimiz için çok önemli bir gelişme. Bu başarının arkasında tüm kadınlarımızın büyük bir katkısı var.
Nene Hatunlar, 15 Temmuz gecesi gününde vatan için namus için gövdelerini siper ettiler. Onlarca kadınımız gazi oldu. Bu vesileyle bu vatan uğruna canını seve seve veren tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet, yakınlarına baş sağlığı diliyorum.
Bugün, milletin evinden tüm kadınlarımızın kadınlar gününü kutluyorum.
Adalet temelinde yükselmeye bir vahşi uygarlık, insana saadet de mutluluk da vermiyor. Öyleyse bizim insanlara karşı önemli ve zorunlu görevlerimiz var. Maalesef ki birçok evladımız bu yolda şehit oldu. Hiçbir annenin evladının arkasından gözyaşı dökmesini istemiyoruz. Hiçbir babanın evladının arkasından başının düşmesini istemiyoruz.
Karşımızdaki ihanet şebekelerinin hepsini yok ediyoruz. Hiçbir terör örgütü gençlerimizi zehirleyemeyecektir. Buna izin vermeyeceğiz. O kara bulutlar artık dağıldı, ülkemize bahar geldi.
Eylem planıyla fırsat eşitliğinde bir adım daha atmış olacağız. Hayata geçirdiğimiz projeleri bir anlamda hayata geçireceğiz. Kadınlarımıza sunulan sağlık hizmetlerini daha da geliştireceğiz. Eylem planını oluşturan temel politikaları şöyle sıralayabiliriz.: Eğitim, sağlık, medya ve karar mekanizmalarına katkı.
İstihdamda kadın oranı artacak, bazı imtiyazlar ve avantajlar getirdik. Farkındalık eğitimlerini yaygınlaştıracağız. Bilgi ve iletişim sektörü, geleceğin teknolojilerinde kadın istihdamını daha da arttıracağız. Bunun için kapsamlı bir çalışma yapıyoruz. Kadın temsili bu dönemde şüphesiz daha da artacaktır. Bunun içn birçok avantajlı fırsatlar yaratıyoruz..