Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara Mamak'ta coşkulu kalabalığa hitap etti. 7'li koalisyonun adayı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Kandil'le işbirliğine tepki gösteren Cumhurbaşkan'ı Erdoğan, "Biz sözümüzü millete söylerken, seçimdeki rakibimiz her gün başka bir maskeyle arzı endam eden zatın sözünün kimlere olduğunu iyi biliyorsunuz. CHP genel Başkanı özerklik diyerek, Selahattin Demirtaş özgür kalacak diyerek, YPG'yi terör örgütü olarak görmüyoruz diyerek sözünü Kandil'e söylüyor." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mamak Hidayet Türkoğlu Spor Salonu'nda düzenlenen Hemşehri Buluşması'nda vatandaşlara hitap etti.
Ankaralılarla birlikte olmaktan duyduğu mutluluğu dile getiren Erdoğan, Ankara'nın Milli Mücadele'nin merkezi olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne (TBMM) ev sahipliği yaptığını, Cumhuriyet'in başkenti olduktan sonra da Anadolu ve dünyanın cazibe merkezi olmayı sürdürdüğünü söyledi.
Ankara'nın 15 Temmuz gecesi gösterdiği kahramanlığın ise nesillerden nesillere aktarılacak bir destan olarak tarihteki şanlı yerini aldığını vurgulayan Erdoğan, şimdi de Türkiye Yüzyılı'nın sembol şehri olmaya hazırlandığını belirtti.
Erdoğan, şöyle devam etti:
- "Sizler, Ankara’nın tüm ilçelerinden gelerek bu şehri inşa ettiniz. Sizler Çorum’dan, Yozgat’tan, Çankırı’dan, Kayseri’den, Kırşehir’den, Kırıkkale’den, Sivas’tan, Samsun’dan Tokat’tan ve dahi Türkiye’nin 81 vilayetinin neredeyse tamamından gelerek, geleceğinizi bu şehirde kurdunuz. Bu şehre emeğinizi, gençliğinizi verdiniz, hayatınızı adadınız. Bu şehir de sizlere barınacak yuva verdi, sofranıza koyacak ekmek verdi. Çocuklarınızı yetiştirecek imkan sağladı. Huzurla hayatını sürdüreceğiniz bir iklim sundu. Ankara'yı sadece Mamak'la Sincan, Gölbaşı'yla Pursaklar arasında bir şehir görenler, kalp gözüyle bakmayanlardır. Şayet öyle baksalardı burada bütün Türkiye'yi göreceklerdi. Şayet öyle baksalardı Türküyle Kürdüyle Sünnisiyle Alevisiyle bu milletin tüm evlatlarını göreceklerdi."
Bu vatan topraklarını parçalamak, bu milleti bölmek dışında gayeleri olmayanların kalp gözlerinin zaten mühürlü olduğunu, onların hakikatleri zaten göremeyeceklerini vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu:
- "Bizim sözümüz, ülkesinin huzuru, devletinin bekası, milletinin birliği için çarpan yürekleredir. Bizim sözümüz, Malazgirt'ten bu yana Anadolu coğrafyasını ebedi vatan bilen Selçuklu'dan Osmanlı'ya oradan Cumhuriyet'e devrolan ecdat mirasına dört elle sarılanlaradır. Bizim sözümüz, Cumhuriyet'in ilk asrındaki eksiklerini tamamlayarak başlattığımız Türkiye Yüzyılı'nın hızla inşası için sabırsızlananlaradır. Bizim sözümüz PKK'sından FETÖ'süne tüm terör örgütlerinin ülkesi üzerindeki hain emellerine karşı tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet şiarında buluşanlaradır. Bizim sözümüz, emperyalistlerin asırlardır üzerimizde oynadığı oyunları boşa çıkarmak için bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız diyerek, kenetlenenleredir. Bizim sözümüz ipinin bir ucu terör örgütlerinin bir ucu tefecilerin bir ucu küresel şarlatanların elinde olan tek parti faşizmi artıklarını karşımıza 1001 suratla çıkaranların riyakarlıklarına dur diyenlerindir. Velhasıl bizim sözümüz milletimizedir."
Kendilerinin sözlerini millete söylerken seçimdeki rakibi olan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun ne yaptığını soran Erdoğan, şunları kaydetti:
- "Her gün bir başka maskeyle sahnede arzı endam eyleyen bu zatın sözünün kimlere olduğunu en iyi sizler biliyorsunuz. CHP Genel Başkanı 'özerklik' diyerek, 'Selahattin Demirtaş özgür kalacak' diyerek, 'YPG'yi terör örgütü olarak görmüyoruz' diyerek, 'cezaevlerindekileri serbest bırakacağız' diyerek, sözünü Kandil'e söylüyor. Kandil'dekiler de her gün bir başka elebaşı ağzıyla kendisini desteklediklerini açıklayarak, CHP Genel Başkanına mukabele ediyor. CHP Genel Başkanı, uğruna Ankara'dan İstanbul'a yürüdüğü FETÖ'cülere de cezaevlerini boşaltma, kamudan atılanları geri alma, yurt dışındakilere kapıları açma taahhüdü vererek, sözünü söylüyor. Onlar da içerideki ve dışarıdaki tüm mecralarını kendisinin emrine tahsis ederek, CHP Genel Başkanı'na verdikleri desteği sürdürüyor."
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun seslendiği bir diğer yerin de "Avrupa'sından Amerika'sına Türkiye'nin büyümesinden ve güçlenmesinden rahatsız olan tüm odaklar" olduğunu dile getiren Erdoğan, şöyle konuştu:
- "Bunlar da Kılıçdaroğlu'na cevaplarını aleyhimizde yaptıkları dergi kapaklarıyla, televizyon programlarıyla, sosyal medya kampanyalarıyla, kaynattıkları fitne kazanlarıyla veriyorlar. Tablo işte bu kadar nettir. Bay bay Kemal Selo'ya ne diyor? Kim bu Selo? Diyarbakır'da 51 Kürt kardeşimizin ölümüne neden olan değil mi? Bunların içerisinde Yasin Börü yavrumuzun ölümüne neden olan bu Selo değil mi? Şimdi ne diyor? 'Eğer Selo'yu çıkarmak istiyorsanız oyu bize vereceksiniz' diyor. Bizim üzüntümüz ne biliyor musunuz? Ülkesine ve milletine sevgilerinden şüphe duymadığımız CHP seçmeninin onlarla birlikte hareket eden diğer partilere gönül verenlerin içine düşürüldükleri durumdur. Buradan hangi partiye, hangi adaya oy vermiş olursa olsun 85 milyon vatandaşımın, Ankaralı kardeşlerimin tamamına sesleniyorum, 14 Mayıs'ta partinizin de size telkin ettiği tercihinizi sandığa yansıtarak vazifenizi yerine getirdiniz. Artık yeni bir seçim olan 28 Mayıs'ta hepiniz tercihinizde serbestsiniz. CHP Genel Başkanı, kendisine açılan krediyi yanlış ittifaklara, yanlış yollara, yanlış hayallere saparak heba etti. Ne diyordu? Ben hesap uzmanıyım. Sen nasıl hesap uzmanısın ki toplam oyları bir puan eden, bu civarda dolaşan partilere kalktın 40'a yakın milletvekili verdin? Bu nasıl hesap uzmanlığı? Şu anda Cumhur İttifakı, 323 parlamenterle parlamentoda yerini aldı."
2014'te ülkenin eski sistemine göre seçimle gelen ilk Cumhurbaşkanı olduktan sonra verdiği herkesi kucaklama sözünü tuttuğunu dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:
- "Esenboğa Havalimanı'nı kim yaptı? Bay bay Kemal mi yaptı? Biz yaptık, biz. Havalimanından şehre bu gördüğünüz yolları kim yaptı? Melih Bey'in Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu dönemde birlikte yine biz yaptık. Bir de bu belediye başkanına bir sorun, 'Sen ne yaptın?' Ne yaptı? 4 yıl oldu. 4 yılda ne yaptın? Bunları bir sorun. İstanbul'a sorun, 'Sen İstanbul'da 4 yılda ne yaptın?' Hiç. İzmir'e sorun, 'Sen ne yaptın?' İzmir'in havalimanını, Menderes Havalimanı'nı da bu kardeşiniz yaptı. Bundan sonra da biz yaparız."
'28 Mayıs'ı acılarımızdan ders aldığımız şölene çevirelim'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, durmadan, usanmadan yaptıkları eserlerle, hizmetlerle yola devam ettiklerini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:
- "Şimdi yine bir söz veriyoruz, cumartesi günü yani 27 Mayıs, ülkemizin demokrasi tarihinin en önemli yol ayrımlarından biri. Pazartesi 29 Mayıs. İstanbul'un Fethi'nin yıl dönümü olması hasebiyle şanlı tarihimizin en önemli zaferlerinden biri. Mamak, Mamak 28 Mayıs'ta sandıkları patlatıyor muyuz? Gümbür gümbür sandıklara gidiyor muyuz? Ben Mamak'a inanıyorum. Mamak 'Evet' derse yapar. İşte 27, 29. Bu iki önemli günün arasında ne var? 28 Mayıs var. 28 Mayıs'ı inşallah acılarımızdan ders aldığımız ve zaferlerimizle gurur duyduğumuz bir şölene gelin, pazar gününü çevirelim diyorum. Hazır mıyız buna? Maşallah. Gümbür gümbür geliyoruz.
- Onu görüyorum. Kökenine, inancına, mezhebine, meşrebine, siyasi tercihine bakmaksızın her bir insanımızın da bu kutlu yürüyüşte yer almasını arzu ediyoruz. Hazreti Mevlana'dan ilhamla, 28 Mayıs gecesini dünü dünde bırakıp yeni şeyler söyleyeceğimiz taze bir başlangıç haline dönüştürmek için bizimle olmanızı bekliyoruz. Siz yapar mısınız? Yapar mısınız? Gönlümüz de, kollarımız da sonuna kadar açıktır. Çünkü biz 85 milyonun cumhurbaşkanıyız, 85 milyonun tamamının hizmetkarıyız, 85 milyonun her birinin geleceğine ışık tutuyoruz. Ankara'nın bize işaret ettiği yol budur."
Her zaman olduğu gibi bugün de gençlerin gösterdiği istikamette yürüdüklerini dile getiren Erdoğan, salonda kendisini dinleyen partililerden komşu, eş, dost ve akrabalarını 28 Mayıs Pazar günü mutlaka sandığa gitmeye ve tercihlerini doğrudan yana kullanmaya teşvik etmelerini beklediğini söyledi.
Erdoğan, şunları kaydetti:
- "Gençler unutmayın, en büyük düşmanımız rehavettir, zafer sarhoşluğudur. Biz sandığı boş bırakırsak gelir birileri orayı doldurur. Yurt dışındaki kardeşlerimizi telefonlarınızla muhakkak arayın. Bugün son gün. Neredeyse yurt dışında 2 milyona yaklaştı kullanılan oy. İstiyoruz ki yurt dışından da inşallah gümbür gümbür oylar gelsin. Yurt dışında çok güzel bir tablo sergilediler. Aynı kararlı tutumu pazar günü ülkemizin tüm şehirlerindeki sandıklarda da göreceğimize inanıyorum. Bunu Malatya'da gördüm, 50 bin insan katıldı. Sonra Sivas'a gittim, Sivas'ta 100 bin kişiyle mitingimizi yaptık.
'1 milyon mülteciyi iskan edebileceğimiz konutların yapımı devam ediyor'
Muhalefetin gelir gelmez mültecileri geri göndereceği vaadinde bulunduğunu anımsatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
- "Biz, bir Almanya'yı, Fransa'yı, Amerika'yı görmezden gelemeyiz. Onlar nasıl ki bu mültecilerle ilgili adımlarını belli bir program içerisinde atıyorlarsa biz de aynı şekilde belli bir program içerisinde yapıyoruz. Şu an itibarıyla 500 bin civarında mülteciyi Suriye'nin kuzeyindeki briket evlere göndermeye başladık. Bir diğer adımı atıyoruz, o da Katar ile müşterek attığımız adımla 1 milyon mülteciyi iskan edebileceğimiz konutların yapımı da ayrıca devam ediyor. Projeler şu anda hazırlanıyor. Biz ihanet şebekesi değiliz, biz ensarız ensar ve muhacirlere de o şekilde yaklaşıyoruz."
Depremzedelere her türlü kepazeliği yapanları halen partisinde tutan birine ülke teslim edilir mi?
'TCG Anadolu'nun bir üst segmentini de yapacağız'
Gurur kaynağı olan Türk savunma sanayine saldırıldığını söyleyen Erdoğan, şöyle konuştu:
- "Yatırımlarımıza saldırdılar. İş durdurma yoluna gittiler. Kredi noktasındaki kaynaklarımızı tehdit ettiler. 'Siz kredi verirseniz bunları size ödemeyeceğiz' diyecek kadar ileri gittiler. Bu dünya size delikli kuruş bile vermez. Londra'nın tefecileri kime para vereceklerini çok iyi bilirler. Şimdi sormak lazım, siz oturduğunuz binanın yönetimini, çalıştığınız yerin getir götür işlerini, dükkanınızın anahtarını böyle birine teslim eder misiniz? Hadi CHP'liler kendilerine girdiği her seçimi kaybettiren bu zatın nazını bir sebeple çekiyor diyelim, milletimizin kalanı niye buna mecbur olsun ki? Türkiye Cumhuriyeti devletinin yönetimi, önüne beş Ankara keçisi koysanız inanın kaybedip gelen bir adama burayı teslim eder mi? Hele hele Elmadağ'a gönderseniz hiç teslim etmez. Biz bu ülkeyi sokakta bulmadık. Hep birlikte ülkemizin geleceğine sahip çıkmak en başta evlatlarımıza karşı sorumluluğumuzun bir gereğidir. Bunları söylerken elbette ülkenin ve milletin önünde çözüm bekleyen sıkıntıları göz ardı etmiyoruz."
Doğal gazın bir ay süreyle ücretsiz verildiğini hatırlatan Erdoğan, bir yıl boyunca evlerde kullanılan 25 metreküpe kadar doğal gazın faturadan düşüleceğini söyledi.
'Türkiye bambaşka bir yere doğru güçlü şekilde gidiyor'
Erdoğan, Gabar'da Türkiye'nin petrolü bulduğunu, oradan gelen kaynakla da yeni bir adım attıklarını kaydetti. Bu noktada, gençlikle ilgili bankayı kuracaklarını dile getiren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
- "Aile ve Gençlik Bankası ile bu kaynakları buralarda değerlendireceğiz. Kira ve gıda yardımı konusunda da en büyük desteği bu kaynaklardan vereceğiz. Hiç endişeniz olmasın. Türkiye bambaşka bir yere doğru güçlü şekilde gidiyor. Bu gücümüzü de bu kaynaklardan alıyoruz, Londra'nın tefecilerinden değil. Emin olun bunların çözümü bizde. Ülkenin imkanları çoğaldıkça bunları milletimizin emrine veriyoruz. Karadeniz'in doğal gazı bunun içinde, Gabar petrolü bunun içinde.
- Yatırım, istihdam, üretim, ihracat yoluyla ülkemizi büyüterek bunu yapıyoruz. Savunma sanayinde aynı şekilde. Teknolojide geldiğimiz seviyenin en güzel ifadesi olan savunma sanayi ürünlerimizin en büyük gelir kaynaklarından biri olduğunu hatırlatmak isterim. İşte İHA, SİHA, Akıncı tüm bunların yanında Kızılelma ve TCG Anadolu uçak gemimiz. İnşallah geliyoruz ve geldiğimizde de TCG Anadolu'nun bir üst segmentini de yapacağız. ANKA, Türkiye'nin savaş uçağı KAAN aynı şekilde. Bütün bunlarla beraber durmak yok yola devam diyoruz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, pazar akşamı Ankara'dan büyük müjdeler beklediğini ifade etti.