Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Meksika'nın Televisa televizyon kanalında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişimini değerlendiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İdam denilen olay veya devrimlerin karşıtı olarak ele aldığımızda darbeler denilen olay demokrasilerde aslında yaşanmak istenmeyen, demokrasilerin tam karşıtı olarak gördüğümüz konulardır. Bunları biz demokrasiye inanmış insanlar olarak konuşmak istemeyiz." ifadesini kullandı.
FETÖ'nün 40 yıldır bir örgütlenme sürecinde olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu 40 yıllık süreç içerisinde Türk Silahlı Kuvvetleri, Polis Teşkilatımız, bütün devletin kurumları, yargı, bütün buraların içerisinde, yani sinir uçları nerelerse en hassas kurumlarda bunlar örgütlendiler. Bu sayı aslında ifade ettiğiniz sayıların çok çok üstünde, yani on binlerce üst düzey yöneticiye varıncaya kadar böyle bir sayı söz konusu." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, darbenin arkasında FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in olması ve Gülen'in ABD'den Türkiye'ye iade edilme sürecine ilişkin soruyu şöyle yanıtladı:
"Bu konuyla ilgili artık bütün veriler ortada, yani bunu bilmemek için kesinlikle kör, sağır olmak lazım. Ve bu verilerle birlikte çünkü bunların en önemli yanı, bunlar çok başarılı yalan söylerler, bu konuda çok çok başarılılar. Ve bizler Milli Güvenlik Strateji Belgesine de zaten bunların bir terör örgütü olduğunu girdik, neyle? Verilerle. Elimizdeki veriler nedir? Yargı kararlarıdır. Darbe olayında da örneğin Genelkurmay Başkanımızın kendi emir subayı, başlarının bu olduğunu, oraya bağlı olduklarını çok açık net itiraf ettiği gibi, Genelkurmay Başkanı kendi ifadesinde, bir tanık sıfatıyla gittiği ifadesinde, hatta burada şunu çok açık söyledi: Kendisine, 'Sizi kanaat önderimiz Fetullah Gülen'le görüştürelim' diyecek kadar Genelkurmay Başkanımıza saygısızlık yapan bir general bunu itiraf etti."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gülen'in iade sürecine ilişkin, "Biz sizden bir teröristi istiyorsak, o teröristi bize vermelisiniz. Eğer bizden belgeler falan istemeye kalkarsanız, o zaman biz terörle mücadele edemeyiz. Bize ne diyorlar? Belge. Neyin belgesini vereceğiz. Bizim terörle mücadelede kaybedecek vaktimiz yok. Böyle 6 ay, 1 sene gibi bir zaman kaybına tahammülümüz yok." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, DAEŞ terör örgütünün Batı ülkelerinde ve Türkiye'deki saldırılarına ilişkin değerlendirmesinin sorulması üzerine, "Hiçbir terör örgütünü övemeyiz ve terör örgütlerinin iyisi yoktur. Ve hangi terör örgütü olursa olsun çünkü terörün dini, milleti, ırkı, vatanı kesinlikle yoktur. Türkiye olarak biz hepsinin karşısındayız. Biz size eğer bir örgütü duyuruyorsak, bu terör örgütüdür veya şu teröristtir diyorsak, o zaman buna karşı tavrınızı almalısınız." ifadesine yer verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, darbe girişiminin ardından Türkiye'de neden OHAL ilan edildiği ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin askıya alındığı sorusuna, şöyle yanıt verdi:
"Bütün bunlar dünyanın değişik yerlerinde, değişik şekilde yapılan uygulamalar. Peki Türkiye'de olunca niye dünyada bazı ülkeler bundan rahatsız oluyor? Ben bunu anlamakta zorlanıyorum ki onlar bizim gibi bir darbeyle karşı karşıya kalmadılar. Biz bir darbeyle karşı karşıyayız. Kimse bizimle ilgili olarak bu noktada atılan bu adımda biz sizin yanınızdayız demiyor. Bakınız şu ana kadar Avrupa Konseyi, Avrupa Birliği, bunların hiçbiri kalkıp da Türkiye'ye özel temsilcilerini göndermediler, gelmediler."
Darbe girişiminde Türkiye'nin dünya demokrasisinin bugüne kadar görmediği bir farklı tabloyu ortaya koyduğunu kaydeden Erdoğan, "Bu milletin alkışlanması gerekir. Bu milletin gerçekten takdir edilmesi gerekir. Ve bunu tüm kesimler hiçbir ayrıma gitmeden, sadece terör örgütünün desteğinde olan grubu burada ayırıyorum, diğerleri hep birlikte el ele vermiştir; sanatçısı, sporcusu, yaşlısı, genci, hep birlikte tankın altına eğer bu milletin evlatları yatabiliyorsa, kadını gidip tankın karşısında dikiliyorsa, bu millet alkışlanır. Bu milleti farklı yerlerle kimse mukayese etmesin, onun için ben milletimle iftihar ediyorum. Bu milletim için her şeyi vermeye hazırım.” şeklinde konuştu.