MHP lideri Devlet Bahçeli önceki akşam biraraya geldiği gazetecilere, yerel seçim süreci ve gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu:
(Cumhur İttifakı’nın genişlemesi) Cumhur İttifakı’nın belediye sayısı 538’dir. 31 Mart akşamında, Cumhur İttifakı Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemini nasıl hayata geçirmişse yerel yönetimlerin önemini de dikkate alarak kalıcı ve istikrarlı bir nitelik kazanmasını sağlayacak güzel bir sonuç ve o sonuçla da bir zafer elde etmeye kararlı görünmektedir.
(Ortak liste) Geçmişten kazanılan tecrübeler ışığında da iki parti bir araya gelerek, var olan belediye meclis üyeliklerini nüfusa ve o ilçenin büyüklüğüne bağlı olarak belirlemiştir. Bu dengeli, adaletli yaklaşıma itirazlar söz konusu olmamıştır.
(Geri çekilen adaylar) O genişlemeler Cumhur İttifakı’nın sonuç elde edebilmesi açısından Türkiye’de zillet ittifakına mahalli idarelerin yönetimini kazandırmamak amacıyla düşünülmüş bir siyasi taktiktir.
(Ortak miting) Planlama genellikle Cumhur İttifakı’nın ağırlıklı partisi AK Parti olduğu için onların çalışma düzenine uygun tarzda yapılıyor. Eğer isterlerse Ankara, İstanbul ve başka şehirler bizim de takvim uygun düşerse görüşülebilir… Aynen Yenikapı’daki gibi muhteşem bir beraberliği İstanbul'da gerçekleştirebiliriz. Öyle bir miting İstanbul’da ‘yıldırım’ gibi çakar…
(Neticeden memnun musunuz?) Cumhur İttifakı anlayışı devam etmiştir ve sonuçtan biz MHP olarak memnunuz. Cumhur İttifakı'yla ilgili bir formül geliştirmiştik: x artı y eşittir z şeklinde. Z yüzde 52’ye tekabül etmektedir. Onun altına düşmemek ana hedeftir. 1 Nisan’dan itibaren Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin çok daha güçlü uygulamalarını sağlamak amacıyla yüzde 52’nin üzerinde oy alacağımızı düşünmekteyiz.
Muhalefetin tanzim satışlarla ilgili tavrını eleştiren Bahçeli, "Bu domates, patlıcan, soğan meselesi siyasetin yeni figürleri olarak ortaya çıktı. Herkeste bir soğan edebiyatı var. Türkiye’nin ekonomik verilerini domates, soğan, patlıcanla siyaset türlüsüne dönüştürmenin bir manası yok. Bunu seçim döneminde fakir fukaranın edebiyatı haline dönüştürerek farklı bir noktaya gelmelerini doğru bulmuyorum. Yeni yeni oyunlar, yeni yeni tezgahlar. Adına Trump mı derseniz ne derseniz deyin bir şeyler oluyor Türkiye’de… O sebepten dolayı bazıları bu gibi konulara alet olmasın! Çizilen senaryonun arkasını önünü görsün. Bunu soğanla, patlıcanla izaha kalkmasın. Yaşanan gerçekler vardır. Atılan bir anayasa kitapçığının nelere mal olduğunu şimdi soğanla, patlıcanla ilişkilendirerek Türkiye’yi anlaşılmaz bir ülke haline dönüştürmenin de bir manası yoktur" dedi.