MEB, salgın nedeniyle kaygı yaşayan öğrenci ve velilere yönelik psikosoyal destek rehberi hazırladı. Rehberde, “Zorlu durumlar karşısında yetişkinler gibi stres, endişe, korku yaşayan çocukların daha iyi hissetmeleri, çoğu zaman çevrelerindeki yetişkinlere bağlıdır” ve “Aileler, doğru kaynaklardan bilgi almalı, çocuklara güven vermeli, model olmalı” gibi öneriler yer aldı.
Milli Eğitim Bakanlığınca (MEB), psikososyal destek hizmetleri kapsamında, koronavirüs salgını süresince psikolojik sağlamlığı korumak amacıyla “Aileler İçin Çocuklara Yardım Rehberi” ile “Yetişkinler İçin Bilgilendirme Rehberi” yayımlandı. Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, uzaktan eğitim süreci devam ederken diğer taraftan öğrencilerin ve velilerin bu zorlu süreçte sürekli yanlarında olmak için psikososyal destekleri de birer birer devreye soktuklarını söyledi. YENİ DESTEKLER DE GELECEK Selçuk, şu bilgileri verdi: “Özel Eğitim ve Rehberlik Genel Müdürlüğümüz, bu kapsamda öğrencilerimiz ve velilerimize yönelik salgının yarattığı kaygıyı normalleştirmelerine destek olabilmek için iki ayrı kılavuz hazırladı. Psikolojik travmalar konusunda uzman bir akademisyen grupla çalışan Genel Müdürlüğümüz kılavuzları tamamlayarak internet üzerinden yayımladılar. Bundan sonra yeni desteklerle ailelerimizi sürekli destekleyeceğiz.”
Bakanlığın internet sitesinden yayımlanan “Salgın Hastalık Dönemlerinde Psikolojik Sağlamlığımızı Korumak İçin Aileler İçin Çocuklara Yardım Rehberi”ne göre, salgın nedeniyle çocukların panik ve korku yaşamasının oldukça olağan olduğu vurgulandı. MEB’in rehberinde, zorlu yaşam olayları karşısında 5 yaş altı çocukların ebeveynlerin yanından hiç ayrılmak istememe, sürekli ağlama ya da ağlamaklı olma, huzursuz, huysuz ve sinirli olma, karın ağrısı ya da baş ağrısı gibi ortak stres tepkileri verebileceği aktarılarak, çocukların kendilerini daha iyi hissetmelerinin çoğu zaman çevrelerindeki yetişkinlere bağlı olduğu vurgulandı. Rehberde, 6-11 yaş arasındaki çocuklarda zorlu durumlar karşısında dikkatini toplayamama, aşırı alıngan, sinirli ya da kavgacı olma, herkesten uzaklaşma, içine kapanma, kabus görme, uyumak istememe ya da uyku problemleri, 12-18 yaş arasındaki çocuklarda ise bunların yanında salgın hastalığı hatırlatıcı ortamlardan kaçma, aşırı alıngan ya da öfke gibi durumlar görülebileceğine işaret edildi.
Veliler için 11 altın öneri
- * Bilgi edinin: Koronavirüs hakkında doğru kaynaklardan bilgi alın.
- * Dinleyin: Çocuklarınızı dinleyin ve görüşlerine saygı gösterin.
- * İzin verin: Çocuğun salgın hakkında merak ettiklerini istedikleri zaman sormasına izin verin.
- * Normalleştirin: Salgın hakkında aşırı kaygılı ve üzgün görünmemeye dikkat edin.
- * Güven verin: Gerekli önlemleri aldığını ve almaya devam edeceğinizi hatırlatın
- * Rahatlatın: Her zamankinden daha ilgi, yakınlık ve şefkat gösterin.
- * Koruyun: Çocukların uzaktan eğitimine önem verin ve koronavirüsle ilgili sosyal medya, televizyon üzerinden tartışma ya da haber ortamlarına girmelerine izin vermeyin.
- * Birlikte vakit geçirin.
- * Sorumluluk verin: Çocukların gönüllü olarak yardımlarına izin verin.
- * Model olun: Çocuklara bu süreçte ne yapmaları gerektiği konusunda örnek olun.
- * Uzmana başvurun: Önerileri uygulamanıza rağmen, çocuğunuzun aşırı panik, ağlama nöbetleri, uyku ve davranış sorunları gibi tepkileri varsa uzmana danışın.
Yetişkinler ne yapmalı?
- * Koronavirüs ile ilgili bilimsel, somut ve gerçekçi bilgiler edinin.
- * Koronavirüs riskinden korunma yöntemlerini öğrenin ve uygulayın.
- * Medyayı sağlıklı kullanın.
- * Sağlığınızı önemseyin.
- * Düşüncelerinizi gözden geçirin.
- * Yaşadığınız duyguların normal ve geçici olduğunu bilin.
- * Kendinize zaman ayırın.
- * Aileniz ile zaman geçirin.
- * Duygu ve düşüncelerinizi sevdiklerinizle paylaşın.
- * Toplumsal dayanışmayı pekiştirin.
- * Koronavirüs riski sürecinde, buradaki önerileri uygulamanıza rağmen, yaşadığınız stres ve kaygının etkileri artarak devam ediyorsa uzmana başvurun.