Eski Kilis Belediye Başkanı Ekrem Çetin ve oğlu Cahit Çetin cinayetinin ardından eski İstihbarat Daire Başkan Yardımcısı Gürsel Aktepe çıktı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Emniyet İstihbarat Dairesi’nde çalışan şüphelilere yönelik hazırlanan iddianamede 3 Haziran 2005 tarihinde işlenen cinayetle ilgili 13 yıldır gündeme gelmeyen iddialar dile getirildi. İddiaların sahibi ise soruşturmada müşteki sıfatıyla ifade veren Uzman Çavuş Vakıf Ertürk oldu.
2000-2007 yılları arasında Kilis İl Jandarma İstihbarat Şubede görev yapan Ertürk, cinayetle ilgili önemli bilgiler verdi. Dönemin Kilis Valisi Aslan Kütükçü’nün talimatı üzerine cinayeti araştırmak üzere emniyetle ortak çalışmaya başladığını belirten Ertürk, 15 Temmuz hain darbe girişiminden sonra tutuklanan Gürsel Aktepe’nin o dönem Kilis İstihbarat Şube Müdürü, Kilis Cumhuriyet Başsavcısının ise yine darbe girişimi sonrası tutuklanan Bülent Bingöl olduğunun altını çizdi.
Ertürk, şu bilgileri verdi: “Araştırmalarım sonucu Orhan Aslan isimli bir şahsı tespit ettik. Bulunacağı yeri öğrenerek Gürsel Aktepe’nin emrindeki istihbarat şube elemanları ile bölgeye intikal ettik. Arazi, emniyete ait beyaz renkli bir aracın farları ile aydınlatılarak bulunduğumuz yer deşifre edildi. Böylece şahsın kaçması sağlandı. Şüphelinin kaçma olayı yayılarak bana ve görev arkadaşlarıma cinayet için örgüt kurmak, cinayete yardım etmek gibi suçlarla soruşturma açıldı.”
“2006 yılı ikinci yarısından sonra dinlendiğimi öğrendim. Bana karşı birçok asılsız suçtan dava açıldı. Tutuklandım. Hakkımda açılan tüm davalardan beraat ettim. Ancak atılan iftiralar ve davalar nedeniyle 2009’da meslekten ihraç edildim. Gürsel Aktepe ve Bülent Bingöl bu cinayeti üzerimize yıkmaya çalıştı. Cinayetin faili Orhan Aslan’ın da kaçmasına yardım ederek onu temize çıkarmaya çalıştılar. Bu şahıs halen yakalanamamıştır.”
Cinayetle ilgili Kilis Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açılmış, 20 Kasım 2006 tarihinde karara bağlanan davada 3 sanık 25’er yıl ağırlaştırılmış hapis cezasına çarptırılmış, 4 sanık da beraat etmişti. Vakıf Ertürk’ün, cinayetin o dönem Kilis İl Jandarma İstihbarat Şube’de görevli personele yıkılmak istendiği yönündeki ifadesi, FETÖ’nün kendi örgüt mensuplarının yükselebilmesi için yol verdiği cinayetleri akıllara getirdi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından “yol verilen cinayet” olarak adlandırılan Hrant Dink cinayeti, FETÖ’nün en önemli hamlelerinden biriydi.