Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP milletvekili adayı Binnaz Toprak'ın bir TV programında, mezarlık kapılarında bulunan 'Her canlı ölümü tadacaktır' şeklindeki ayet mealine yönelik söylediği 'Sinir bozucu' açıklamasına sert tepki gösterdi: "Herhalde bunu Kadir Topbaş'ın bir sözü sanıyor. Profesör olmak her şeyi çözmüyor!" 1941'de ezanı 'Tanrı uludur' şeklinde okumayanların 3 aya kadar hapsedilmesini öngören kanunun CHP tarafından çıkarıldığını söyleyen Başbakan Erdoğan, onlarca yıl önceki zihniyetin devam ettiğini belirtti ve ekledi: "Bu ülkede ezan CHP sayesinde okunuyor diyenler istedikleri kadar makyaj yapsınlar, millet yutmuyor. CHP, yine aynı CHP'dir"
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON) Genişletilmiş Başkanlar Kurulu toplantısında önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan, "Sen çıkıp 'Bu ülkede ezan CHP sayesinde okunuyor' diyeceksin ama senin adayın çıkıp, Allah'ın ayetine, ilahi mesaja 'sinir bozucu' diyecek. Kusura bakma, bunu millete yutturamazsın" dedi. CHP milletvekili adayı Binnaz Toprak'ın bir televizyon programında "Önünden her gün binlerce insanın geçtiği mezarlığın kapısında 'Ruhuna El Fatiha' yazardı. Şimdi ise 'Her canlı bir gün ölümü tadacaktır' yazıyor. Bu çok sinir bozucu bir şey" dediğini hatırlatan Erdoğan, şunları söyledi: "Herhalde bunu Kadir Topbaş'ın bir sözü sanıyor. Profesör olmak her şeyi çözmüyor. Sen çıkıp, 'Bu ülkede ezan CHP sayesinde okunuyor' diyeceksin ama senin adayın çıkıp, Allah'ın ayetine, ilahi mesaja 'sinir bozucu' diyecek. Kusura bakma, bunu millete yutturamazsın. Millet de yutmuyor zaten. 'Bu ülkede ezan CHP sayesinde okunuyor' diyenler, 1941 yılında, ezanı 'Tanrı uludur' şeklinde okumayanların üç aya kadar hapsedilmeleri ve para cezasına çarptırılmalarına dair kanun çıkardılar. İstedikleri kadar makyaj yapsınlar, CHP yine CHP'dir. 40 yıl önceki zihniyet neyse, bugünkü zihniyet de aynen odur. Fabrika ayarları değişmiyor. Bunlar, millete ait hiçbir değere, hiçbir inanca, hiçbir kutsala bugüne kadar saygı göstermediler; bundan sonra da saygı göstermeyeceklerini alenen ifşa ediyorlar. Bu millet, ekonomik anlamda, sosyal anlamda, siyasi anlamda, en önemlisi de inançlar noktasında en büyük zulmü, en büyük mezalimi CHP'nin tek başına iktidar olduğu dönemlerde yaşamıştır. Maşeri vicdanın hafızasının bunu unutması da mümkün değildir."
Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin tüm illerinde, büyük ilçelerinde, 162 dernek, 7 fe-derasyon, 100 bin şirket ve 32 binden fazla üye sayısına ulaşan TUSKON'u ve yöneticilerini tebrik etti. Erdoğan, TUSKON ve diğer sivil toplum örgütlerinin, CHP'nin, MHP'nin, 'onların sırtını dayadığı çetelerin baskısına, zulmüne karşı', Anadolu'nun isyanı, başkaldırışı olarak ortaya çıktığını ve Anadolu'dan, Trakya'dan yükselen sesin, aslında Türkiye'de statükoya, ayrımcılığa karşı yükselen bir ses olduğunu anlattı.
Konuşmasında Başbakan Erdoğan, enflasyon ve borçlanma faizinde katedilen mesafeye dikkati çekerek, "Enflasyonla faizi aynı noktaya çekmeliyiz. Reel faizi adeta sıfırlamalıyız. Hedefimiz bu olmalı" ifadelerini kullandı. Şu anda ABD ve Japonya'da reel faizin 0,25'lerde olduğunu ve Türkiye'nin de buralara gelmesi gerektiğini, maliyetler ne kadar inerse Türkiye'nin rekabet şansının o kadar artacağını dile getiren Erdoğan, paradan para kazanma değil, üretim ve yatırımdan güç kazanan anlayışı Türkiye'nin tüm ekonomik yaşamında gerçekleştirmek durumunda olduklarını bildirdi.
Nisan ayı ihracat rakamlarını hatırlatan Erdoğan, "Nisan 2011'de ihracatımız, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 25,45 oranında artış kaydetti ve Cumhuriyet tarihimizin rekorunu elde ettik. İlk 4 aydaki ihracat artışımız yüzde 22. Geriye dönük 12 aylık ihracatımız da şu an itibarıyla 122 milyar dolara ulaşmış durumda. Böyle devam ederse, inşallah yıl sonunda 132 milyar doları aşmış olacağız" diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin IMF'ye borcunu 23,5 milyar dolar olarak devraldıklarını, küresel kriz ortamına karşın yeni stand by imzalamadıklarını kaydetti. Türkiye'nin IMF'ye şu anda 5,2 milyar dolar borcu olduğunu dile getiren Erdoğan, 2012'den itibaren borcu tamamen kapatacaklarını belirterek şunları söyledi: "Bizden önceki iktidarlar bunu alışkanlık haline getirmişlerdi. En küçük sıkıntıya düştüklerinde IMF'nin kapısında kuyruğa giriyor, el pençe divan... 'Ne isterseniz verelim, ne olursunuz bize şu kadar para verin'. Yaptıkları buydu. Türkiye'nin siyasi iradesi diye bir şeyi kalmamıştı. Bize de aynı şeyi yapmak istediler. Bizim sistemimizle adeta oynamak istediler. Dediler ki, "Gelir İdaresi Başkanlığı'nı bağımsız hale getirin." "Hayır" dedik. Israr ettiler, kabul etmedik ve zaten orada bağlar koptu."
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Libya tarihinde yeni bir dönem başlamıştır. Libya meselesinde artık söz tükenmiştir. Bu noktada yapılması gereken, Libya'da Trablus'ta yönetimi elinde tutan Muammer Kaddafi'nin derhal iktidarı bırakması, üzerindeki tarihi sorumluluğu insani ve vicdani sorumluluğu derhal yerine getirmesidir" dedi. Başbakan Erdoğan, WOW Oteli'ndeki TUSKON Genişletilmiş Başkanlar Kurulu Toplantısı'nın ardından Libya'daki gelişmelere ilişkin basın toplantısı düzenledi. Erdoğan, Libya'nın çok zor bir dönemden geçtiğini, Türkiye'nin, Libya halkının içinden geçmekte olduğu bu zor dönemi, en az zararla aşarak, selamete kavuşmasına katkıda bulunmaya çalıştığını ve bugün de aynı şekilde çalışmaya devam ettiğini belirtti. "Libya tarihinde artık yeni bir dönem başlamıştır. Libya meselesinde artık söz tükenmiştir" diyen Erdoğan, Muammer Kaddafi'nin görevi bırakarak, Libya'nın geleceği, toprak bütünlüğü, barış ve huzuru adına tarihi bir adım atmak zorunda olduğunu kaydetti. Libya'da dökülen kanın, 'kardeş kanı' olduğunu belirten Başbakan Erdoğan, kardeşlerin kanı üzerine adaletin tesis edilemeyeceğini dile getirdi. Erdoğan, "Evlat acısı, acıların en büyüğüdür, torun acısı gerçekten çok çok büyük bir acıdır. Bir baba olarak, bir dede olarak Kaddafi'nin de bu acıyı yaşadığını biliyoruz. Aynı acıyı Libya halkının da yaşadığını görmesini ve hissetmesini, daha fazla acının yaşanmaması için artık bu adımı atmasının kaçınılmaz olduğunu hatırlatmak istiyoruz" ifadelerini kullandı.
"Bu coğrafya ne yazık ki çok büyük acılar yaşadı" diyen Erdoğan, yeni Halepçelerin, yeni Hama ve Humusların, yeni Bosnaların yaşanmasını istemediklerini kaydetti. İslam dünyasının, kanla, gözyaşıyla, özellikle de terörle anılmasını istemediklerinin altını çizen Erdoğan, "Liderler, bu toprakların kadim medeniyetinden ilham alarak, bu toprakların imajını değiştirmek için sorumluluk üstlenmek, insani olanı tercih etmek durumundadırlar. Biz Türkiye olarak, coğrafyamızda barışı savunmaya devam edeceğiz" şeklinde konuştu. Erdoğan, basın mensuplarının Usame Bin Ladin'in öldürülmesine ilişkin sorularını ise yanıtsız bıraktı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, TUSKON'da yaptığı konuşma sonrasında geldiği Esenyurt'ta halka seslendi. 12 Haziran seçimlerinin ardından hazırlanacak olan Yeni Anayasa'nın halkın tam manasıyla anlayacağı dille yazılacağını bildiren Erdoğan, "Teferruata boğulmayan, tecrübeyle, bugüne kadar olan tüm deneyimleri kapsayan bir anayasa olacak" diye konuştu. Erdoğan, yeni dönemde 'ileri demokrasi' ile 'temel hak ve özgürlükler' temelinde mücadele edeceklerinin altını çizdi. 4 yıl içinde bütün öğrencilere elektronik kitap vereceklerini anlatan Erdoğan, müfredatın bu kitapların içinde olacağını ifade etti. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 'Her aileye 600 TL' vaadine yönelik eleştirilerde bulunan Erdoğan, şunları söyledi: "Şimdi çıkmış Bay Kemal diyor ki "Biz her aileye 600 lira vereceğiz." İnandınız mı? Onun söylediğini aslında biz şu anda yapıyoruz. Maaş, yakıt, erzak derken yardımların toplamı 1250-1500 liraya doğru gidiyor."