Casusluğun tapeleri çıktı

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen “casus avukat” soruşturması kapsamında, elebaşı Fetullah Gülen’in avukatı Adnan Şeker, memuriyetten ihraç edilen icra müdürü kardeşi Yaşar Şeker, avukatlar Yılmaz Sunar ve Baki Demirhan ile memuriyetten ihraç edilen katip Nazif Gürkan Şen hakkında hazırlanan iddianamenin ayrıntıları ortaya çıkmaya devam ediyor.

Yasal olmayan yollardan ulaştıkları bilgilerle hazırladıkları raporları Almanya, Norveç, İsveç ve Hollanda büyükelçiliklerine sunan Yılmaz Sunar’ın tapeleri iddianameye girdi. 15 Temmuz 2019 tarihli bir tapeye göre, Yılmaz Sunar ile görüşen Baki Demirhan, Ağrı ve Doğubayazıt’a gideceğini, bakması gereken dosya olup olmadığını söylüyor. Yılmaz Sunar ise Doğubayazıt’a her zaman gidemediklerini ve daha önce numarasını verdiği dosyayı iyice incelemesini istiyor. Yılmaz Sunar, “Yani iddianame ne hikaye ne şu an nerde tutuklu son duruşmada nereler olmuş? Ağrı’da da ... savcılıkta o kimlik sorgulaması yapacaksın o kadar. Madem oraya kadar gittin onun tüm ayrıntılarını istiyorlar, çünkü zaten bir süredir takip ediyoruz. Duruşma gününü de yaz, onu da soruyorlar” diyor.

Tapelere göre, 17 Temmuz’da Ağrı’ya giden Baki Demirhan, şüpheli Yılmaz Sunar’ı arıyor. Demirhan, kimlik numarasıyla sorgulama yapınca hiçbir şey çıkmadığını, isimden sorgulayınca ise ‘yaralama’ ve ‘tehdit’ suçlarından dosyası bulunan birisinin çıktığını söylüyor. Sunar ise “Yok yok o bizim adam değil, TC’den çıkmadıysa o değil. Yaralama değil zaten, terör olması lazım. O zaman sen not et ‘öle biri yok’ diye” karşılığını veriyor.

Şüpheli Yılmaz Sunar’ın, G.Ş. ile gerçekleştirdiği bir konuşma ise neredeyse bütün illerde takip ettiği dosyaların bulunduğunu ortaya koyuyor. 12 Eylül tarihli tapeye göre, Sunar, “Şimdi ben de mesela yazdıkların dışında ilk defa on beş, on altıya indirdim. Ama saysam öyle ters yerler ki... Artvin, Karabük, Zonguldak, Antalya, Kütahya, Eskişehir hep birer tane... Yani diğerlerini bitirdim. İç Anadolu’yu falan yazın bitirdim, şimdi aldıklarım içinde yeniden eşleştirecem birbirlerine yakın olan yerleri bir taraftan başlayacam işte” diye konuşuyor. Bu konuşmanın devamında ise Sunar, “Havada raporlar uçuşuyor, onu oraya astım, onu buraya attım filan. ayştaynın masasına döndü” diyor.

Özel yetki belgesi istemiş

Yılmaz Sunar’ın Almanya Büyükelçiliği ile yaptığı anlaşılan bir yazışma da iddianameye girdi. Yazışma içeriğine göre, şüphelinin, büyükelçiliklerin yönlendirmesi sonucu şahısların kişisel verileri ile ilgili yaptığı araştırmaların hukuki dayanaktan yoksun olduğunu bildiği ve bu eksikliği gidermek için de elçilik görevlisinden özel yetki belgesi, vekaletname istediği tespit edildi.

Elçiliklere rapor taşımış

Sunar’ın fiziki takip tutanakları da iddianameye girdi. Buna göre, Sunar’ın, İstanbul’dan Ankara’ya gelerek elçiliklere sürekli rapor taşıdığı anlaşıldı. Ayrıca Sunar’ın, Ankara’ya geldiği dönemlerde Ankara Adliyesi’ne de sık sık gittiği tespit edildi. Adliye içerisinde de takibe alınan Sunar’ın, buradaki farklı mahkemelerin kalemine gittiği ve görevlilerle konuşmalar yaptığı belirlendi.