Can Dündar’ın Ankara’daki villasını, MİT tırlarının durdurulmasına ilişkin görüntülerin yayınlanması karşılığında fahiş fiyata satın aldıkları öne sürülen ve MİT tırlarının durdurulması davasının sanığı eski tümgeneral Hamza Celepoğlu’nun avukatı Sönmez Ahi ile Bekir Mustafa Yılmaz’ın da aralarında bulunduğu 4 şüpheli hakkında yürütülen soruşturma tamamlandı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca tutuklu şüpheliler Sönmez Ahi, Bekir Mustafa Yılmaz, Atilla Tarık Çilekçi ve firari sanık Faruk Öksüz’ün "Silahlı terör örgütü üyesi olmak" suçundan 7,5’er yıldan 15’er yıla kadar hapis istemiyle iddianame hazırlandı.
MİT tırlarının durdurulması olayında kilit rol oynayan ve hakkında dava açılan eski tümgeneral Hamza Celepoğlu’nun avukatlığını da yapan şüpheli Sönmez Ahi’nin, Mit tırlarının durdurulması olayından kısa bir süre sonra, örgütün amacına ulaşması kapsamında MİT tırlarının durdurulmasına ilişkin görüntüleri Cumhuriyet gazetesinde haber olarak yayınlayan Can Dündar’ın, yaptığı ilana rağmen uzun süre satamadığı gayrimenkulünü, resmi işlemlerde ortağı olan diğer şüpheli Bekir Mustafa Yılmaz’ın adı geçmesine ve ifadesinde hadiseyi sonradan öğrendiğini beyan etmesine rağmen, incelemeye takılan görüşmesini içeren tape kaydına göre Bekir Mustafa Yılmaz ile beraber aldığı belirtildi.
Şüpheli Bekir Mustafa Yılmaz’ın yurt dışında Gülenist kuruluş olarak bilinen kuruluşlara para gönderen kişilerle parasal ilişkisinin bulunması, aramalarda ele geçirilen cep telefonunda Bylock tanıtıcı isminin bulunması ancak programlarda bulunmaması, buna göre programın silinmiş olabileceği, tespit edilemeyen bir hatla bylock kullanmış olabileceğinin değerlendirildiği, Ankara’daki çatı soruşturmasında ismi geçen bazı kişilerle irtibatlı olması, şüpheli Atilla Tarık Çilekçi ile irtibatlı olması ve Sönmez Ahi’nin de ortağı olduğu aktarıldı.
Yılmaz’ın da atılı suçu işlediği kaydedilen iddianamede, Can Dündar’ın uzun süre satamadığı gayrimenkulünü, resmi işlemlerde kendi adı geçmesine rağmen diğer şüpheli Sönmez Ahi ile beraber alarak örgütün hiyerarşik yapısı içerisinde yer aldığı ve örgütün amacı doğrultusunda hareket ettiği vurgulandı.
Şüpheli Faruk Öksüz’ün ihbara göre örgüt içerisinde avukat abi olarak yer aldığı, sohbet ve toplantılara katılması, aramalarda ele geçirilen dijital materyallerde örgüt liderinin fotoğraf ve videolarının bulunması, diğer şüphelilerle irtibatlı olması, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı çatı soruşturmasında ismi geçen kişilerle irtibatlı olması, örgütle ilgisi bulunduğu değerlendirilen şirket ortağı olması, Bylock kullanıcısı olması dikkate alınarak atılı suçu işlediği ileri sürüldü.