FETÖ'cü kalkışmanın ardından başlatılan soruşturma kapsamında örgütün Twitter hesabı Fuatavni'ye bilgi aktardığı iddiasıyla gözaltına alınan Başbakanlık Veri Uzmanı Mustafa Koçyiğit'in ifadesine ulaşıldı. Koçyiğit, FETÖ faaliyetleri çerçevesinde İstihbarat Daire Başkanlığı'nda (İDB) görev yapan mühendisler aracılığıyla devletin gizli bilgi ve belgelerini temin ederek örgüt mensuplarına ilettiğini itiraf etti.
1997 yılında Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi'ni kazandığını ve FETÖ ile üniversite yıllarında tanıştığını aktaran Koçyiğit, 2009 yılında 3 yıllığına ABD'ye gittiğini anlattı. ABD'de Yasin isimli örgüt mensubu ile ara ara görüştüğünü kaydeden Koçyiğit, bu kişinin Türkiye'ye döneceği zaman “Seni benim selamımla birisi arayacak" dediğini aktardı. Türkiye'ye döndükten sonra 2004'te başladığı Başbakanlık Veri Uzmanlığı görevine döndüğünü anlatan Koçyiğit, Yasin'in selamı ile arayan Selman isimli örgüt mensubunun kendisine 'teknik ve bilgi işlemdeki mühendislerin işlerini takip etme' görevini verdiğini belirtti.
Selman'ın kendisini ankesörlü telefondan aradığını, görüşmelerin ise dışarılarda gerçekleştiğini kaydeden Koçyiğit şöyle devam etti: “Ben Selman abinin verdiği talimatlar doğrultusunda İDB'de çalışan Burak isimli şahısla irtibat kurdum ve birlikte aldığımız talimatları yerine getirmeye başladık. Mühendislerle 'Bylock' isimli program üzerinden yazışıyorduk. Daha sonra 'iagle' ve 'tango' isimli programları da kullandık. 3 programın da özelliği yapılan yazışmaları 3 gün içerisinde otomatik olarak imha etmesiydi. Benim İDB'deki teknik işlerde bu şekilde görevlendirilmemin nedeni, hükümet ve cemaatin arasının açıldığı dönemde İDB'den veri almak için personel alt yapısını oluşturmaktı."
Koçyiğit, Selman isimli şahısla son görüşmesinde yanında Selahattin adında birisinin daha olduğunu kaydederek, “Selman abi Ankara'daki görevinin sona erdiğini söyledi ve işleri bu kişi ile yürüteceğimizi söyledi. Bu şahsın emniyetin Ankara imamı olduğunu biliyordum. Selahattin abi bana Furkan kod isimli bir arkadaşın İD numarasını verdi. Ve o sıra kullanmakta olduğumuz Bylock isimli program üzerinden Furkan ile tanıştık ve sonrasında da görüştük. Bu kullandığımız programlar üzerinden dosya transferi de yapıyorduk" ifadelerini kullandı.
2013'te İstihbarat Daire'de yönetimin değişmesinden sonra bocalama yaşadıklarını ve veri toplanmasına ihtiyaç duyulduğunu anlatan Koçyiğit şöyle devam etti: “Selahattin abinin talimatıyla mühendislerden İDB'deki işimize yarayacak verileri getirmelerini istedim. Mühendislerden Burak ve Haşim bana bu verileri getirmeye başladı. Verileri usb, cd ya da hard diskte getiriyorlardı. Bunları kimi zaman evlerinde kimi zaman da açık alanda teslim ediyorlardı. Ben de verileri Furkan'a iletiyordum. MİT'in İDB'ye bildirdiği 20 bin kişilik paralel yapılanmaya ilişkin listeyi de bu mühendisler aracılığıyla temin ettik. Benim Fuatavni kullanıcı adlı Twitter profili olduğum ifade edilmişse de bu doğru değildir. Benim düşünceme göre bu profili kullanan kişiler yurt dışında yaşayan 8-10 kişilik bir grup."
Koçyiğit FETÖ'nün hain darbe girişiminin yaşandığı geceyi de anlattı: “15 Temmuz günü kullandığımız mesaj programı üzerinden Selahatin abi ile mesajlaştık. Bana 'mühendisler cuma akşamı ve haftasonu İDB'de kalacak bir yol bulsunlar' dedi. Ben de bunu mühendislere ilettim. Gece darbe olduğunu öğrendikten sonra mühendislerle kullandığımız ortak hesaba 'arkadaşlar bu noktada Bilgi İşlem Şubeyi korumak' yazdım. Onlar da harekete geçtiler ve bir kısmı Yıldız'daki İDB'nin yakınlarında yakalandılar. En son kullandığımız haberleşme programı Tango idi ve tahminlerime göre bunu 30 bin civarında örgüt elemanı kullanıyordu."
15 Temmuz gecesini evde geçirdiğini anlatan Koçyiğit ertesi gün dışarı çıktığında cep telefonunu çöpe attığını belirterek, “Yaptıklarımdan pişmanım, temin ettiğim verilerin devletin gizli bilgi ve belgeleri olduğunu biliyordum, Bu nedenle devletin güvenliğine ilişkin suçlamaları kabul ediyorum.