|

Bunların hayatı yalan

Fetullahçı generallerin 'mahrem abi’si mahkemede her şeyi inkar etti: * 143. Filo’da görülen kişi ben değilim * Pensilvanya’ya gitmedim * Evet, ABD’ye uçtum ama ortağımın telefonu kapalıydı, geri döndüm * Adil Öksüz’ü tanımam, sadece göz aşinalığı var * Şirketimde karısının çalıştığını bilmiyordum * Darbe sabahı Kazan’a tarla bakmaya gelmiştim.

Yeni Şafak
04:00 - 3/08/2017 Perşembe
Güncelleme: 03:22 - 3/08/2017 Perşembe
Yeni Şafak
Bunların hayatı yalan
Bunların hayatı yalan

15 Temmuz ihanetinin merkez üssü Akıncı’da kalkışmayı Adil Öksüz’le birlikte yöneten ‘FETÖ mahrem imamı’ Kemal Batmaz, pişkinlikte sınırları zorluyor. Darbe girişiminin milletin destansı direnişiyle başarısız olmasının ardından 16 Temmuz sabahı Akıncı Üssü’nden kaçarken yakalanan ‘Abdullah’ kod adlı Batmaz, savcılığa sıcağı sıcağına söylediği yalanları mahkemede de büyük ölçüde tekrarladı. Sincan Cezaevi Yerleşkesi’nde başlayan Akıncı Üssü Davası’nın ikinci celsesinde Batmaz, ihanet gecesi saldırıların yönetildiği 143. Filo’da bulunmadığını iddia etti, “Kamera görüntülerindeki kişi ben değilim” dedi. Savcılık ifadesinde Adil Öksüz’ü kesinlikle tanımadığını söyleyen Batmaz, onunla kameraya yansıyan muhabbetini mahkemede kılıfına uydurdu. Öksüz’ün kayınbiraderi Abdulhadi Yıldırım’ı tanıdığını, Öksüz’le de ‘olsa olsa göz aşinalığı bulunduğunu’ savunan Batmaz, darbe öncesi ABD’ye Öksüz’le birlikte gidip gelmesini de ‘tesadüf’ olarak niteledi.

ARABAYLA DEĞİL OTOBÜSLE

Kazan’a Harun Biniş’le (FETÖ imamı) arsa-gayrimenkul bakmak için geldiğini iddia eden Batmaz, daha önce savcılığa verdiği, ‘15 Temmuz günü İstanbul’dan Ankara’ya ‘Ahmet’ adlı birinin arabasıyla geldiği’ şeklindeki beyanını ise değiştirdi. Savcılıkta bu konuda ‘hikaye anlattığını’ dile getiren FETÖ imamı, aslında o gün Ankara’ya, ismini hatırlamadığı bir otobüs firmasıyla geldiğini savundu. Bir gazi avukatının, “El hareketleriniz, vücut diliniz, kesinlikle Fetullah Gülen’in kopyası. İnanılmaz bir vücut dili benzerliğiniz var” dediği ‘Abdullah’ kod adlı Batmaz, mahkemede herkesi çıldırtan şu yalanları sıraladı:

HEPİMİZ ABD’DEYDİK AMA...

“Yurtdışı seyahatlerim için 20 yıllık zaman dilimi baz alınmış. Diğer kişilerle çok sayıda çakışma olabilir. Aynı ülkede bulunmak da aynı yerde olmak anlamına gelmez. ABD Türkiye’den 20 kat daha büyük. 17-21 Mart arası ABD’de diğerleriyle birlikte bulunduğumuz söyleniyor. Adil Öksüz New York’ta, Batmaz Miami’de, Hakan Çiçek Los Angeles’ta, Nurettin Oruç da San Francisco’da. Alakasız yerler. 'Buluşuldu' denilen yer Türkiye’den çıkan biri için San Francisco’ya 13 saat. Buradan New York’a 7 saatte geliyor. Buradan Pensilvanya’ya araçla 4 saatte

gidiyor. Toplamda 24 saat. Bir görüşme için 2 günlük aralıksız bir seyahat. Bunun mümkünatı yok.”

TELEFONU KAPALIYDI

“Mehmet Sungur’un (firari FETÖ’cü) şirketine 2006’da ortak olduk. Abdulhadi Yıldırım’ı da ortak ettik. Öksüz’ün kayınbiraderi olduğunu savcılıkta öğrendim. 1 Mart 2016’da New York’a Sungur’la görüşmeye gittim. 13 Mart’ta eşimle tatil için Miami’ye gittim. 30 Mayıs ve Haziran aylarındaki ABD yolculuğunda Washington’a gittim. 11 Temmuz’da Sungur ile görüşmek için New York’a gittim; Sungur’un telefonu kapalıydı, 2 gün sonra geri döndüm. Atatürk Havalimanı’nda Adil Öksüz ile aynı karede olmam planlı bir şey değil. THY Gold Kart üyesiyim. Öksüz’le aynı gişeleri kullandık. Arka arkaya görünmemiz çok normaldir. Öksüz’ü Abdulhadi Yıldırım’ın yanında bir iki defa görmüştüm. Yalnızca dönüş yolculuğunda bir, iki defa görmeden dolayı merhabalaşma olabilir. Çünkü göz aşinalığı var.”

16’SINDA TARLA BAKACAKTIK

“’Darbe planını onaylatmak için gittiler’ ifadesini reddediyorum. Ne Pensilvanya’ya gittim ne görüştüm ne de bir şeyi onaylattım. Harun Biniş ile tarla bakmak için sözleştik. Kendisiyle Kaynak Holding’deyken tanışıyordum. O, Verona Bilişim, ben Kaynak Kağıt’ta çalışıyordum. Gece İstanbul’un Anadolu yakasından otobüsle yola çıktım. 15 Temmuz günü öğleye doğru Ankara’ya geldim. İsmini vermek istemediğim bir arkadaşla buluşup aracını istedim. Ancak araç arızalıydı. Yorgun olduğum için bir arkadaşımın evinde istirahat ettim. Gece saat 23.00 sularında uçak sesleriyle uyandım. Gelişmeleri TV’den takip ettik. Biniş’le ayın 16’sında söz vermem nedeniyle buluştuk.” Batmaz, Ankara’da evinde kaldığını iddia ettiği kişinin ismini ‘100 yıl hapis yatsa da söylemeyeceğini’ belirtti.

Seni niye genel müdür
yapsınlar?

Adil Öksüz’un eşiyle aynı iş yerinde çalışmasına ilişkin, “Bu kişinin işe alınması benimle ilgili değil. Yüzlerce kişinin çalıştığı bir yerde benim bu kadının işe alındığını bilmem mümkün değil” diyen Kemal Batmaz, Öksüz ile ‘patates hat’ üzerinden 925 kez telefon görüşmesi yaptığını da inkar etti. Batmaz, çocukluk arkadaşı Muhammet Namlı’nın ifadelerini de kabul etmedi. “Ben ne FETÖ evinde kaldım ne adım Abdullah oldu ne babamdan bana 20 TIR kaldı ne de birilerinin inisiyatifiyle bir şirkete yatırdım” diyen Batmaz’ın ifadesin sonrası çapraz sorgusuna geçildi. Mahkeme Başkanı Selfet Giray, Batmaz’a “Böyle bir şirkete (Kaynak Kağıt) kendi mensubu olmayan kişiyi genel müdür seçerler mi?” diye sorunca salondakiler alkışladı. Mahkeme Başkanı bunun üzerine, “Alkış yok. Kendimize hakim olalım” diye izleyicileri uyardı. Batmaz, bu soruya, “Seçerler. 2001 yılında çalışmaya başladım. Burada belirli bir büyüme ivmesi gerçekleşince 2006’da Kaynak Kağıda kendi ekibimle geçtim. Başarılı birini neden başa getirmesinler? Bu şirketin ticari amacı var” diye cevap verdi.

Teröristsin

Darbe gecesi Akıncı Üssü 143. Filo’daki kamera kayıtları her açıdan izletilen Batmaz, görüntülerdeki kişinin kendisi olduğunu inkar etti. Bilirkişilerin “Bu kişi Batmaz’dır” şeklinde kesin tanımlama raporu verdiği hatırlatılan FETÖ imamı, “Atatürk Havalimanı’ndaki görüntüler benim, 143. Filo’daki görüntüleri kabul etmiyorum, ben değilim” dedi. Diğer FETÖ mahrem imamları Hakan Çiçek ve Nurettin Oruç’u tanımadığını savunan Batmaz, davanın asker sanıkları İdris Aksoy, Kubilay Selçuk, Ömer Faruk Harmancık ve Hakan Evrim’i de tanımadığını iddia etti. Motorlu aracı olup olmadığı sorulan Batmaz, Passat marka bir arabası olduğunu fakat plakasını hatırlamadığını söyledi. Darbe gecesi İngiltere’deki bir telefonla yaptığı görüşmeleri inkar eden Batmaz, avukatların sorusu üzerine, ‘15 Temmuz’un darbe girişimi olduğuna inandığını kaydetti fakat ihanetin arkasında Fetullah Gülen’in olduğunu söyleyemedi. Batmaz, eski Akıncı Üs Komutanı FETÖ’cü Hakan Evrim’in kendisine asker selamı vermesini ise şöyle yorumladı: “Askerliğimi 21 gün bedelli yaptım. Onun asker selamı olup olmadığını bilmiyorum. Bedellide o şekilde bir selam görmedim.”

Zekamızla
alay etme!

Gazi avukatı Fatih Atalay, Batmaz’a, “El hareketleriniz, vücut diliniz, kesinlikle Fetullah Gülen’in kopyası. İnanılmaz bir vücut dili benzerliğiniz var” dedi. Atalay daha sonra, Kaynak Holding’deki aramada polisin, Fetullah Gülen ve Kemal Batmaz’ın da adının yer aldığı bir dua listesi bulunduğunu hatırlattı, “İçinde olmadığınız bir örgüt sizi neden dua listesine alsın?” diye sordu. Batmaz, daha önce holdingde çalıştığını anımsatarak, “Benim ismimi çalışan bir kişi eklemiş olamaz mı?” yanıtını verdi. Ardından avukat Atalay, Batmaz ve Mahkeme Başkanı Giray arasında şu diyalog geçti:

Atalay:
Sabahtan beri zekamızla dalga geçiyorsun. “Görüntülerdeki ben değilim” dedin, aynaya en son ne zaman baktın?
Batmaz:
Başkan Bey, dinleme makamında değilsiniz.
Giray:
Ben ne makamında olduğumu biliyorum. Müştekiler kendi iddialarını dile getirecek.
Batmaz:
Soru değil bu.
Giray:
Müştekiler sizin hakkınızda istedikleri şekilde beyanda bulunur, itham eder. Soru değildir, cevap vermezsiniz, sorulara cevap verirsiniz. Müşteki iddiasını dile getirecek. Siz de savunma yapacaksınız.
İşte tarlaya attıkları

Tarla bakmaya gittiğini ileri sürmesine rağmen yanında bavul taşıyan Batmaz, kaçarken adeta bir istihbaratçı gibi hareket etti. Batmaz, Akıncı Üssü’nden kaçarken yakalandığında kimliği deşifre olmasın diye içinde ehliyet ve kredi kartlarının bulunduğu çantayı tarlaya attı. Tarlada bulunan çantanın sorulması üzerine Batmaz, 'düşürdüm' diyebildi. Eşyaların arasında ehliyet, 2 kredi kartı, cüzdan, balık adam belgesi ve çeşitli kıyafetler bulunuyor.

  • Akıncı’ya öğrenci bakmaya gitmiş!
  • Akıncı Üssü davasında yargılanan sivil imamlardan Hakan Çiçek de yalanlaryla Kemal Batmaz’ı aratmadı. Darbe girişiminin mağduru olduğunu iddia eden Çiçek, 15 Temmuz günü Akıncı Üssü’ne Albay Ahmet Özçetin’in daveti ile öğrenci bulmaya gittiğini öne sürdü. Çiçek, Mahkeme Başkanı’nın “Ahmet Özçetin sizi tanımadığını söylüyor” hatırlatması üzerine bocaladı. Çiçek “Benim beyanım bu şekilde. Ben doğruları söylüyorum” diye konuştu. 16 Temmuz sabahı saat 08.00-08.30’dan itibaren iki, iki buçuk saat tarlada yürüyerek bir köye ulaşmaya çalıştığını iddia eden Çiçek, yürüyüşü sırasında içinde 23 bin 800 dolar olan bir çanta bulduğunu anlattı.
#15 Temmuz
#Darbe
#FETÖ
7 yıl önce