'Bunlara kim inanır?'

Türkiye'de sanat çevrelerinde sürekli göz önünde bulunan ve örnek aile olarak gösterilen ailelerin temelleri birer birer çatırdıyor. Ve o çok üzerine titrediğimiz 'aile' kavramına birşeyler oluyor. Önce Lale-Barış Manço örneği sarsıldı gözümüzün önünde, sonra Oya Başar-Levent Kırca ve derken Eser-Engin Noyan'ın da ayrıldığı haberleri yansıdı medyaya.

Ancak özel hayatlara fütursuzca burnunu sokma yetkisini kendinde gören medya 'Noyan'ların 'özel hayat'larında yaşadıkları bir 'problem'i Engin Noyan'ın kişilik haklarına saldırmak için bahane olarak kullanmayı seçti.

Ramazan 'sansasyonu'

Önce Samanyolu Televizyonu'nda yakın zamandır da Kanal 7'de yaptığı programlarla dikkat çeken Engin Noyan'ın başörtülü bir kadınla ikinci evliliğini yaptığı haberleri önce haftalık bir magazin gazetesinde sonra da bir kısım medyanın star gazetelerinde çarşaf çarşaf yer aldı. Ramazan'a özel 'sansasyon' arayan medya için bu bulunmaz malzemeyi Engin Noyan'a göre Eser Hanım kendi elleriyle vermişti gazetecilerin eline.. Yürütülen bu büyük 'fitne' kampanyası karşısında heyecana kapılmamayı tercih eden Noyan, 'Bunların yazdıklarına kim inanır? Güvenilirlikleri mi kalmış?' diye soruyor. Medyanın 'sansasyon' meraklıyla da dalgasını geçen Noyan, "Reha Muhtar, canlı yayında koysun önüme 500 milyon doları, sonra ne isterse sorsun!" diyor ve ekliyor: "Memleketin bunca önemli meselesi varken uğraşacak başka şey mi bulamadılar?"

Dostluklar harcanmamalı

Noyan, kişilik haklarına saldıranlara dava açmayı da düşünmezken farklı dinler ve inanışlara olan yakınlığının ortak payda bulmak anlamında bir arayış olduğunu söylüyor. Kendisine bazı çevrelerce 'kandırılmış' gözüyle bakanlara gülüp geçen Engin Noyan, "Kendi mahallelerinden biri başka mahalleye geçtiği için son derece rahatsızlar.." demekle yetiniyor ve Bertolt Brecht'in bir hikâyesini hatırlatıyor: "Uzun süredir görüşmeyen iki arkadaş yolda karşılaşırlar. Biri ötekine, 'Hiç değişmemişsin' der. Ötekinin cevabı 'Eyvah'tır".

Star Gazetesi'ndeki haberleri yapan Halit Kakınç'a da sitem eden Engin Noyan, bunca yıllık dostluğun medyanın kirliliğine kurban edilmesinden de üzüntü duyuyor. Fatih Altaylı'nın "Noyan'ın çocukları Türkçe konuşmayı bilmiyor. Onlara Arapça öğretmiş, Arapça konuşuyorlar" iddialarını da gülünç bulan Noyan, "Ben oğlum Eren'le Samanyolu Televizyonu'nda bir yıl boyunca 'Türkçe Konuşacaksak Türkçe Konuşalım" diye bir kampanya yürüttük. Benim oğlum Fatih Altaylı'dan daha düzgün Türkçe konuşur" diyor. --------------- imza ve tarih ---------------- --------------- imza ve tarih ---------------- Geri OKU