Boğaziçi Üniversitesi Hukuk Fakültesi tarafından düzenlenen “Gazze’den Sonra Uluslarası Hukuku Yeniden Düşünmek” konulu sempozyumun son oturumu dün yapıldı.
Birçok ülkeden 100’ü aşkın önemli ismin katıldığı sempozyumda hukukçular, Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye'nin suikast sonucu şehit edilmesinin barış müzakerelerine ve uluslararası hukuka ayansımalarını anlattı.
GERİLİM ARTACAK
Güney Afrika Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Everisto Benyera, bu suikastın uluslararası hukukun birçok alanına etki edeceğini belirterek, “En önemlisi, güven, henüz tamamen bitmediyse de sarsıldı. Barış anlaşması görüşmeleri sürdürdüğünüz, rehinelerin salıverilmesi için görüşmelerde bulunduğunuz birini nasıl suikastla öldürebilirsiniz? Suikastla öldürdüğünüz bir insanı temsilen gelen birinin yanına nasıl oturabilir, gözlerine nasıl bakabilir, onların güvenini nasıl kazanabilirsiniz? Bu sebeple, ilk söylemek istediğim şey, bu Heniyye'nin ölümü değil, aynı zamanda güvenin ölümüdür. Artık güven olmayacak ve bölgede gerilim artacak” dedi.
İSRAİL’İN BARIŞA NİYETİ YOK
Suikastın Filistin için barış umuduna darbe anlamına geldiğini anlatan Boğaziçi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof Dr. Ali Emrah Bozbayındır ise “İran’ın Uluslarası Adalet Divanı ya da Birleşmiş Milletler’e başvurarak haksız fiilden dolayı hem tazminat hem de bu haksızlığın giderilmesine yönelik talepte bulunma hakkı var” ifadelerini kullandı. Heniyye'nin şehit edildiği sırada Kahire'de olan Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Görevlisi Hüseyin Dişli, “Yanımda yaklaşık 30 Filistinli vardı. Tarifsiz bir acıyı gözlerinde gördüm. Barış müzakerelerinde taraflardan biri olan Heniyye’nin şehit edilmesi İsrail’in herhangi bir barış niyetinin olmadığının göstergesi. Dolayısıyla İsrail'in derdinin barış değil, Hamas'ı bitirmek olduğu ortaya çıkıyor” vurgusu yaptı.