Yeni rektöre “Cumhurbaşkanı atadı” diye isyan eden Boğaziçi Üniversitesi’ndeki klik, kendinden olmayan akademisyenlere de kapıyı kapalı tutuyor.
Cumhurbaşkanı atadı diye rektöre isyan eden Boğaziçi Üniversitesi’ndeki klik, kendinden olmayan akademisyene de kapıyı kapalı tutuyor. Üniversite, yasal zorunluluk olmasına rağmen Milli Eğitim Bakanlığı’nın uzman yetiştirmek için dünyadaki en seçkin üniversitelere gönderdiği 30 kadar yüksek lisans ve doktora öğrencisine dönüşte “kadro” vermedi. Bu yıl devlet bütçesinden 426 milyon alacak olan üniversite kendini yasaların üstünde görüyor.
2021 yılı için bütçeden 426 milyon lira alacak olan Boğaziçi Üniversitesi devlet üniversitesi olmasına rağmen ne YÖK’ü ne Milli Eğitim Bakanlığı’nı (MEB) takıyor.
Üniversite, MEB bursuyla kendi adına yurt dışına yüksek lisans ve doktora için gönderilen yaklaşık 30 öğrenciye, ne danışman atadı ne de dönüşlerinde görev verdi.
Geçmişi 1929’a dayanan 1416 sayılı Ecnebi Memleketlere Gönderilecek Talebe Hakkında Kanun’da 2014 ve 2016’da yapılan değişikliklerle MEB’e, çeşitli kamu kurumları ve üniversiteler adına yurt dışına yüksek lisans ve doktora öğrencisi gönderme yetkisi verildi.
Böylece daha önce sınırlı ve belli kişilerin imtiyazında olan yurt dışında okuma hakkı tüm Anadolu’ya yayıldı. Üniversiteler de ihtiyaçları doğrultusunda talepte bulunarak MEB bursuyla yurt dışına öğrenci gönderme imkânına sahip oldu.
Boğaziçi Üniversitesine hakim olan grup ise “kapalı sistemi” sürdürmek için şimdiye kadar hiç talepte bulunmadı.
Ancak üniversite talepte bulunmasa da yasa MEB’e üniversite adına belli sayıda öğrenciyi yurt dışına gönderme yetkisi veriyor.
Boğaziçi Üniversitesi kendi adına yurt dışına gönderilen öğrencilere yasal zorunluluk olmasına rağmen ne danışman atadı ne dönüşte bu öğrencileri istihdam etti. Üniversitenin öğrencilere cevabı, “Sizi biz göndermedik. Sizi kabul etmiyoruz” oldu.
TAZMİNAT ÖDEMEK ZORUNDA KALIYORLAR
Üç ay içinde göreve başlaması gereken öğrenciler mecburi hizmetlerini yapamadıkları için yüklü tazminat ödemekle karşı karşıya kalıyorlar.
MEB de milyonlarca dolar ödeyerek yurt dışındaki eğitimlerini üstlendiği öğrencileri, mağdur olmasınlar diye memur olarak işe başlatıyor veya onlara başka bir üniversite buluyor.
CAMBRIDGE’İ DE YETERSİZ BULUYOR
Boğaziçi Üniversitesi’ni yönetenlerin standart bahanesi gelen öğrencilerin yetersiz olması. Oysa öğrenciler, burs alabilmek için dünyanın en iyi üniversitelerinden kabul almak zorunda.
Yani öğrencilerin bilgisayar bilimleri, bölge ve ülke uzmanlıkları, ilaç geliştirme ve doku mühendisliği alanında yüksek lisans ve doktora yaptığı üniversitelerin çoğu, sıralamada Boğaziçi Üniversitesi’nin önünde. Bunlar arasında Cambridge, California, Edinburgh, Münih Teknik ve Imperial College gibi seçkin üniversiteler bulunuyor.
Üniversite aslında bursiyer öğrencilerin döndüklerinde henüz yetersiz olduğuna inanıyorsa bile önce araştırma görevlisi olarak istihdam edebilir, kendi atama kriterlerini tutturunca da öğretim üyeliğine atayabilir. Ancak üniversite öğrencileri kapıyı tamamen kapatmayı tercih ediyor.
Türkiye’de uzman istemiyor
Yeni Şafak’ın görüşlerine başvurduğu akademisyenler, Boğaziçi Üniversitesi’ni yönetenlerin, Afrika, Asya uzmanı olan, yerel dilleri konuşabilen uzmanlar istemediğini böylece Türkiye’nin bu konuda İngiltere ya da ABD’ye bağımlı olmasını tercih ettiğini belirtiyor.
MEB’in Güney Afrika, Güney Kore ya da Çin’e gönderdiği öğrenciler de bu sebeple boşta kalıyor. Boğaziçi Üniversitesi’ndeki hizbin, “devlet üniversiteyi ele geçirmeye çalışıyor” argümanına da tepkiler var.
Zaten bir devlet üniversitesi olan Boğaziçi, bu yıl devlet bütçesinden 426 milyon lira ödenek alacak.
#Boğaziçi Üniversitesi
#Milli Eğitim Bakanlığı
#Rektör