Brüksel’e mahrem takip

FETÖ'nün TSK'daki kripto yapılanmasını deşifre eden ankesörlü telefon soruşturmalarında yeni davalar açılmaya devam ediliyor. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında son olarak Muhabere Elektronik Bilgi Sistemleri (MEBS) ve Siber Savunma Komutanlığı'nda yarbay rütbesinde görev yapan Muhsin C. hakkında, "silahlı terör örgütü üyesi olmak" suçundan iddianame düzenlendi.

8 AYRI SABİT HATTAN 28 ARAMA

Söz konusu görevde çalışmaya devam ederken 10 Eylül'de düzenlenen operasyonla gözaltına alınan ve etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak istediğini belirterek itirafçı olan Muhsin C., adli kontrolle serbest bırakıldı. Düzenlenen iddianamede şüphelinin, örgütün mahrem imamları tarafından 8 ayrı sabit hattan toplam 28 kez arandığı belirtildi. Söz konusu aramaların ise daha çok 2012 ile 2014 yılları arasında gerçekleştiği anlaşıldı. Ayrıca aynı ankesörlü telefonlardan çeşitli rütbelerdeki birçok örgüt üyesi subayın da arandığı ortaya çıkarıldı.

BRÜKSEL'DE FETÖ TOPLANTISI

Bugüne kadar yürütülen soruşturma ve alınan ifadelerle, mahrem imamların bir görevinin de sorumlusu olduğu örgüt üyesi askerleri tayininin çıktığı şehirdeki bir örgüt imamıyla irtibatlandırmak olduğu ortaya çıkmıştı. Buna göre, mahrem imam, örgüt üyesi askerin tayininin çıktığı şehre gider ve bu askeri burada kendisiyle ilgilenecek örgüt imamına devrederdi. FETÖ'nün aynı yöntemi yurt dışında görevlendirilen örgüt üyesi askerler için de uyguladığı, mensubu askerlerin örgütle irtibatı kopmaması için yurt dışında da takibi sürdürdüğü anlaşıldı. Söz konusu yöntem, şüpheli Muhsin C.'nin itirafında yer aldı. Örgüt içerisinde "Yavuz" kod adını kullandığını itiraf eden şüpheli C., 2008 yılında Brüksel'de bulunan NATO Karargahı'na tayininin çıktığını 2009’da da bu göreve başladığını söyledi. Muhsin C., "Benden sorumlu Fatih isimli şahıs Ankara'da beni İhsan isimli bir şahısla tanıştırdı. Bu İhsan isimli şahıs da Brüksel'e gelerek benimle irtibat kurdu. Daha sonra beni kapısında 'M.KASAP' yazan şahıs ile tanıştırdı. Toyota veya Honda'da çalışan bu şahıs, 3 yıl boyunca benimle ilgilendi. Bu şahsın evinde teke tek görüşüyorduk. Evinde genelde Fetullah Gülen'in kasetlerini dinliyorduk, kitaplarını okuyorduk" dedi.

GÜLEN'İN GÖNDERDİĞİ NOTLAR OKUNURDU

Şamil isimli mahrem imam ile yaptığı örgütsel toplantılarla ilgili de bilgi veren şüpheli C., "Fetullah Gülen'in Pensilvanya'dan gönderdiği ve tahminime göre internetten indirdikleri notlar okunuyordu. Bu notlar genelde içerik olarak maneviyat, davaya bağlılık ve siyasi konulardı. Bize nasıl olunması gerektiği konularda telkinde bulunuluyordu. Şamil isimli şahıs da aksi durumlarda benimle sabit hatlardan irtibat kuruyordu.

Katalogla görüşme
Katalog evlilik yapmak için kendisine 2 kadın fotoğrafı gösterildiğini de belirten şüpheli C., “Hatta bu bayanlarla görüştürüldüm ancak evlilik gerçekleşmedi. Ben de bu olaydan sonra ailelerimizin ortak tanıdıkları vasıtasıyla eşimle normal evlilik yaptım” diye konuştu.
BEYNİMİZİ YIKADILAR
2016 mayıs ayından sonra FETÖ ile herhangi bir irtibatının olmadığını ileri süren Muhsin C., ifadesinde şunları söyledi: “Ben bu yapının daha doğrusu bu örgütün nasıl bir hain yapı olduğunu maalesef 15 Temmuz 2016 tarihinde öğrendim. Dini ve milli duygularımızı istismar ederek ve beyinlerimizi yıkayarak bizi kendilerine bağlı kişiler haline getirdiler.”