Güneydoğu Anadolu’da taziye çadırlarında, 3 gün öğle ve akşam yemeği veriliyor. Ölen aşirettense, gelen binleri buluyor. Taziye yemekleri için kişi başı 7-15 TL fiyat çıkaran yemek fabrikaları bile açıldı. Ancak taziye evi maliyeti için kredi çeken acılı ailelerin artmasıyla halk çareyi müftüye koşmakta buldu.
Güneydoğu Anadolu’da, yakını ölenlere komşularının yemek götürmesi geleneği son 20 yılda şehirleşmeyle birlikte vefat edenlerin yakınlarının taziyeye gelenlere yemek vermesine dönüştü. Bölgede ölen kişinin yakınları taziye çadırı kurup aralarında topladıkları parayla üç gün boyunca öğlen ve akşam yemeği veriyor.
TAZİYE YEMEĞİ İÇİN BANKADAN KREDİ
Gazete Habertürk'ün haberine göre taziye yemekleri için Güneydoğu’nun tüm il ve ilçelerinde yemek fabrikaları açıldı. Buralarda içecek ikramı sürekli yapılırken, yemek saatlerinde öleni ve yakınlarını tanımadığı halde ihtiyaç sahipleri de gidip karınlarını doyuruyor. Fabrikalar kişi başı 7-15 lira arasında fiyat çıkarırken bu yemeklere en az 150 kişi katılıyor. Aşiretlerde ise bu sayı 1500’ü buluyor.
Hayır yemeği geleneği, maddi durumu iyi olmayan ya da akrabası az olan kişiler içinse adeta külfete dönüştü. Birçok kişi taziye yemeği masrafı için bankadan kredi çekmeye başladı. Mardin’de şikâyetler üzerine bazı aşiretler akşam yemeğinin verilmemesi kararını aldı. Konu bölgede sosyal yaraya dönüşürken birçok mağdur, “Hocam faizle para çektim, fetva verin bizi kurtarın” talebiyle müftülüklere başvurdu.
‘MAHALLE BASKISI GÜNAHA GÖTÜRÜYOR’
Taziyelerde yemek ikramının sünnette de karşılığı olmadığını belirten Diyarbakır İl Müftüsü Burhan İşliyen, “Cenaze sahiplerinin yemek vermek zorunda kaldığı uygulama dinen de caiz ve uygun değil, ahlaken de uygun değildir. Çünkü herkesin imkânının aynı olmadığı aşikârdır. Konuyla ilgili oluşan mahalle baskısına, ‘Cimri, babasının arkasından yemek vermedi, hayır işlemedi’ gibi eleştirilere maruz kalmamak için zaman zaman gayri meşru yollara da müracaat etmektedirler. Kimisi evindeki geçim kaynağı olan ineğini kesmek zorunda kalıyor kimisi de dinin asla cevaz vermediği faizle kredi çekip taziye yemeği veriyor. Faizle kredi çekmek haramdır, o yemeği ikram etmek de yemek de haramdır. Şikâyetler üzerine cuma hutbesi okuttuk. İlçe müftülerimiz taziye evi sorumluları, dernek başkanlarıyla, dernek sorumlularıyla toplantılar yaptılar. Taziye adabını anlatan tabelalar yaparak taziye evlerine dağıttık” dedi.
‘TESELLİ YERİNE ÖDEME STRESİ’
Diyarbakır’da yakın zaman önce annesini kaybeden M.O. şunları anlattı: “7 kardeşiz. Annem tedavi gördüğü hastanede vefat etti. Uzun tedavi sürecinde ben ve kardeşlerim ekonomik olarak yıprandık. Defin işlemlerinin ardından bankaya giderek taziye için 10 bin lira faizle kredi çekmek zorunda kaldım. Ancak taziyede teselli yerine ödemelerim aklıma geldikçe stres oldum. Allah kabul etsin ve affetsin, bir de faizli parayla hayır işlemeye çalıştık.”
‘TAZİYE İÇİN BORÇ ALDIM’
Bismil’de kanser hastası kardeşini defnettikten sonra Diyarbakır’da taziye çadırı kuran ve ismini vermeyen bir vatandaş ise, “Taziye masrafları için akrabalarımdan borç para aldım. Yetmedi kredi çektim. Taziyemin bir öğünlük yemeğini, yanında çalıştığım işadamı karşıladı. Geri kalan masrafları ben yaptım. Keşke kardeşim ölmeseydi, bir bu kadar daha borçlansaydım. Borcu öderim ama faizle çekmek zorunda kaldığım para kafamı kurcalıyor” diye konuştu.
‘YARDIM AĞLARI ÇALIŞTIRILMALI’
Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Vahap Coşkun şu değerlendirmede bulundu: “Çatışmalı ortam nedeniyle köyden şehirlere göç oldu. Taziye geleneği değişti. Diyarbakır’da başlayan bölgeye hızla yayılan taziye evleri açıldı. Taziye evleri belediyeler ve kamunun yatırımları içinde de yerini aldı. Gelenek kısa sürede sosyal bir yapıya, insanların sosyalleşmesine dönüştü. Ancak uzun sürdüğü için getirdiği bir külfet de var. Bölgede ciddi ekonomik problemleri olan ailelere bunu yüklemek olmaz. Var olan yardım ağlarının çalıştırılması gerekiyor. Ailelere bir nebze de olsa kamu veya sivil toplum destek sunabilir. Taziye kültürünün bölgede kaldırılması mümkün değil ancak mağdur bilinen ailelere yük getirecek davranışlardan kaçınmak gerekiyor.”
BELEDİYE ÇAY, ŞEKER YARDIMINA BAŞLADI
Bu arada, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi, taziye sahibinden talep gelmesi durumunda 10 kilo şeker, 9 kilo çay ile bin 200 adet şişe suyu yardımında bulunmaya başladı. İhale sürecini tamamlayan belediye, kentte, Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı üzerinden tüm taziye evleri ile irtibata geçerek maddi durumu iyi olmayan ailelere yardımda bulunacaklarının müjdesini verdi.