Bombalı vahşet

İstanbul, Ankara gibi büyükşehirlerden gelerek Kobani'ye gitmek üzere Şanlıurfa'nın Suruç ilçesindeki Amara Kültür Merkezi'nde buluşan yaklaşık 300 kişilik Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGHF) üyesi, korkunç bir saldırının hedefi oldu. Olayda 31 kişi hayatını kaybetti, 100'den fazla yaralı var.

“Kobani'nin yeniden inşası" sloganıyla Şanlıurfa'nın Suruç ilçesinde buluşan gençler belediyeye ait Amara Kültür Merkezi'nde konakladı. Dün sabah bahçede kahvaltı yapan grup Mürşitpınar Sınır Kapısı'ndan Kobani'ye geçmeden önce basın toplantısı yaptı. Toplantı devam ederken saat 11.45'te 18 yaşlarında olduğu belirtilen bir kız üzerindeki bombayı patlattı. Kültür merkezi savaş alanına dönerken, 31 kişi hayatını kaybetti. 100'den fazla kişi de yaralandı. Belediye araçları, “ikinci bomba tehlikesi var" anonslarıyla vatandaşları uyardı.

Şiddetli patlamanın ardından alanda bulunan çok sayıda kişi etrafa savruldu. Patlamanın ardından yaralananlar, çevredeki hastanelere kaldırıldı. Patlamanın şiddetiyle çevredeki işyerleri ve binaların camları kırıldı. Olay yerine çok sayıda sağlık ve kurtarma ekibi sevk edildi. Şanlıurfa kent merkezinden de takviye polis ekipleri gönderilen bölgede güvenlik güçleri, önlemlerini artırdı.

Bombalı saldırıya ilişkin açıklama yapan Şanlıurfa Valisi İzzettin Küçük, patlamanın canlı bomba olduğunu kesinleştirdiklerini söyledi. Vali Küçük, ölü sayısının 31'e yükseldiğini belirterek, şöyle dedi:

“Bu terörü lanetle kınıyorum. Vefat eden kardeşlerime Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum. Canlı bomba olduğunu kesinleştirdik. Canlı bomba ama 18 yaşında mıdır? Yaşı nedir, ne değildir onu henüz ekiplerimiz, güvenlik güçlerimiz tespit için uğraşıyor. Netice alınca da kamuoyuyla paylaşacağız."

Patlamanın ardından Şanlıurfa Cumhuriyet Savcılığı soruşturma başlatırken, il Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele ekipleri bölgede yoğun önlemler aldı. Görgü tanıkları, patlamanın ardından bomba parçalarının çeveye savrulduğunu ifade ederken, bazı görgü tanıkları da bombalı saldırının 18 yaşında bir genç kız tarafından geçekleştirildiği iddiasında bulundu.

Suruç'taki patlamada ölen ve yaralanan kişilerin tümünün Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) ile birlikte hareket eden Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu üyesi olduğu kaydedildi. Sayıları 330 civarında olan gençlerin Kobani'ye sosyal medya üzerinde örgütlendikleri ve İstanbul, Ankara gibi şehirlerde biraraya gelerek otobüslerle Suruç'a geldikleri öğrenildi. Büyükşehirlerden katılımın yoğun olduğu gruptaki gençlerin sosyal medya hesaplarında '19-24 Temmuz'da Kobani'de olmak için yola çıkıyoruz' mesajı paylaştığı görüldü.

Amara Kültür Merkezi önünde, ellerinde pankartlarla fotoğraf çekilen üyeler, bu fotoğrafı da sosyal medyada yayınladı.

İntihar saldırısına ilişkin İçişleri Bakanlığı tarafından bölgede incelemelerde bulunmak üzere teknik ekip görevlendirildi. Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun talimatıyla, Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, İçişleri Bakanı Sebahattin Öztürk ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik Suruç'a gitti. Ayrıca Başbakanlık Müsteşarı Kemal Madenoğlu başkanlığında kriz masası oluşturuldu. İstanbul ve Ankara başta olmak üzere büyük şehirlerde canlı bomba alarmı verildi.

Adalet Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, konuyla ilgili HSYK tarafından, olay yeri inceleme, araştırma, kimlik tespiti ve soruşturmanın daha etkin yürütülmesi için Suruç ilçesindeki savcılara ilave olarak Şanlıurfa'dan 2 Cumhuriyet savcısı daha görevlendirildiği bildirildi. Cenazelerin sevkedildiği Gaziantep Adli Tıp Kurumu'na da uzman takviyesi yapıldı.

Patlama anını saniye saniye kaydeden görüntülerde bir ayrıntı dikkat çekti. Patlamadan bir kaç saniye önce, basın açıklamasının yapıldığı alanda 'tak' diye bir ses duyuldu. Bunun üzerine gruptakiler irkilerek sağa ve sola bakındı.

Sesi önemsemeyen grup, slogan atmaya devam etti. Bundan sadece birkaç saniye sonra ise bomba patladı. Patlama öncesi meydana gelen ve kaynağı bilinmeyen 'tak' sesinin kaynağı araştırılıyor. Öte yandan, basın açıklaması sırasında kültür merkezi bahçesinde bulunan tekelekli sandalyeli bir kişi de patlamadan 10 saniye ile kurtuldu. Görüntülerde eyleme katılan ve basın açıklaması için açılan afişin solunda bulunan tekerlekli sandalyeli bir vatandaş, afişin önüne geçmek istedi. Ön tarafta afişi tutan kişiden izin isteyen yürüme engelli vatandaş, afişin ön kısmına ilerliyor. O sırada patlama gerçekleşiyor ve alandaki çoğu kişi etrafa savruluyor. Saniyeler önce bulunduğu konumu değiştiren yürüme engelli vatandaş, bu sayede patlamadan hafif yaralı olarak kurtuluyor.

Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından görevlendirilen 3 savcı patlamanın meydana geldiği kültür merkezi bahçesinde yaklaşık 5 saat inceleme yaptı. Olay yerinde hayatını kaybeden 21 kişinin kimlik bilgileri ve ölümüne ilişkin yapılan çalışmalara UMKE, AFAD ve itfaiye ekipleri de katıldı. Cenazeler, olay yerindeki çalışmanın ardından otopsi için Gaziantep Adli Tıp Kurumuna gönderildi.

Suruç'taki bombalı katliamın ardından HDP Eş Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ imzalı açıklamada tehlikeli bir çağrı yapıldı. Hükümetin açıkça suçlandığı açıklamada, “Halkımız, siyasi kurumlarımız, sivil toplum örgütleri, belediyeler, meslek örgütleri gibi bütün toplumsal yapılar kendi güvenlik tedbirlerini de geliştirmelidir. Parti binalarımıza giriş çıkışlar mutlaka özel olarak güvenliği sağlanan yerler haline getirilmelidir" diyerek, kendi güvenlik önlemlerini alma çağrısı yaptı.

Suruç'ta 31 kişinin öldüğü saldırıda kullanılan patlayıcının Rus yapımı TNT olduğu öğrenildi.

Bombalı vahşetin ardından MOBESE görüntülerini inceleyen polisin önemli ipuçlarına ulaştığı belirtildi. Güvenlik birimleri canlı bombanın olay yerine geldiği zaman bu kişinin gözcüleri olabilecek kişi veya kişiler olduğunu dikkate alarak çalışmalarını sürdürüyor.

MOBESE kameralarındaki görüntülere göre, çarşaf giyen ve kadın olduğu sanılan kişinin kültür merkezine girdiği görülüyor. Ancak bombayı patlatanın bu kişi olup olmadığı netleştirilmedi. İstihbarat kaynaklarına göre, IŞİD mensubu olduğu düşünülen canlı bombanın gözlemcisi olduğu düşünülüyor. İstihbarat kaynakları patlama anında bölgedeki GSM kayıtlarında 27 aktif konuşma kaydı tespit etti. Söz konusu telefon görüşmeleri mercek altına alındı.

İstihbarat kaynakları, numaralardan en az birinin gözcü pozisyondaki kişiye ait olabileceğini belirtiyor. Kullanılan patlayıcının ise Rus yapımı TNT olduğu belirlendi. Konuyla ilgili Ankara'dan da özel bir ekip Şanlıurfa ya gönderildi.

Saldırıda hayatını kaybedenler arasında HDP'den Bursa milletvekili adayı olan Metin Kılıç'ın eşi Ferdane Kılıç ile oğlu Nurten Kılıç da var. Kılıç'ın kızı Sinem Kılıç da basın açıklamasında yaralandı. Ölenlerin kimlik tesbit çalışmaları sürerken Ezilenlerin Sosyalist Partisi saldırıda 11 partilinin hayatını kaybettiğini belirterek isimleri açıkladı: Koray Çapoğlu, Hatice Ezgi Saadet, Cebrail Günebakan, Uğur Özkan, Nurten Kılıç, Veysel Özdemir, Nazegül Boyraz, Kasım Dedizem, Alper Sapan, Okan Pirinç ve Ferdane Kılıç.

qSuruç da yaşanılan menfur olayın ilk görüntülerini sosyal paylaşım ağı Facebook'ta paylaşan kişi Murat Akdağ isimli kişi oldu. Akdağ'ın patlamadan 20 dakika sonra paylaştığı videonun altına “Suruç'ta patlama oldu. 10'larca ölü var yerde. Ben iyiyim ama yola çıktığım arkadaslarimin bir kısmı öldü. Haberiniz olsun. Haber edin" dedi. Akdağ daha sonra “Çok yakın bir arkadaşım, tanıyan tanır. “git ne halin varsa gör demişti" kızmış ama çok da ciddiye almamıştım...." şeklinde yazdı. Akdağ kendisini kimin uyardığını ise paylaşmadı.

sorgulama sayfası

---------------------------------------------------------------------------

için tıklayınız

için tıklayınız