Başbakan Binali Yıldırım, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun eleştirilerine cevap verdi. Türkiye'de istikrarın süreceğini büyümenin devam edeceğini söyleyen Yıldırım'ın açıklamalarının satırbaşları şöyle:
Başbakan Yıldırım, 'AK Parti 14 yıldır tek başına iktidar. Sayın Kılıçdaroğlu istikrardan neyi kastediyor bilmiyorum ama siyasette istikrar deyince bütün dünyada güçlü siyasi irade anlaşılır, tek başına iktidar anlaşılır. Aslında istikrar 14 yıldır devam ediyor. Neye rağmen devam ediyor? Darbe girişimine rağmen devam ediyor. Vesayet heveslileriyle mücadeleye rağmen devam ediyor. 14 yılda 1 Türkiye'yi 3 Türkiye yaptık, 3'e katladık, aynı zamanda da 3 tane darbe girişimini yerle bir ettik' dedi.
Sayın Kılıçdaroğlu ile 15 Temmuz darbe gecesi öncesinde bir telefon görüşmemiz oldu. Bize söylediği 'Bu bir darbe girişimidir, bu milli iradeye karşı bir kalkışmadır, bu konuda sizin yanınızdayız, sonuna kadar sizi destekliyoruz'. Şimdi 15 Temmuz'dan bu zamana 2 aydan biraz fazla zaman geçti, ne değişti? Sayın Kılıçdaroğlu fikrini değiştirdi mi yoksa Türkiye'de başka bir şey mi oldu? 15 Temmuz darbe girişiminin sorumlusu ne aziz milletimizdir ne de Sayın Kılıçdaroğlu'dur. Dünyanın başına bela olan FETÖ terör örgütü ve onun başıdır. Olayı bir kere net olarak ortaya koyalım ve bu alçak terör örgütünün de bütün izlerini, bütün bağlantılarını ortaya çıkarmak ve bu topraklardan temizlemek de hükümet olarak bizim boynumuzun borcudur. Ben bir kez daha Sayın Kılıçdaroğlu'ndan Yenikapı ruhunun gereğine uygun olarak birlik, beraberlik, dayanışma içerisinde, gerek bölücü terörle, gerekse FETÖ'cü terörle mücadele konusunda daha olumlu, daha müspet bir tavır içerisinde olmasını bekliyorum.
Kılıçdaroğlu bir şeye karar versin Suriye ile yaşanan sorunlar ortada aynı şekilde Rusya ile sorun yaşadık. Sayın Kılıçdaroğlu aramız açık olduğunda da eleştiriyor işleri yola koyduğumuzda da eleştiriyor. İkisinden biri doğru doğru olan şu dostlukları artıracağız düşmanları azaltacağız. Hem içeride hem dışarıda.
Biz atışarak değil el sıkışarak konuşarak sorunların çözülmesinden yanayız. Tribünlere söz söylemek seçim zamanlarında olabilir diğer zamanlarda asgari müştereklerde birleşmek gerekir. Onun için bir araya geldik küçük bir anayasa değişikliği yapmak için çalışmalara devam ediliyor.
15 Temmuz darbe girişimi bir yana bırakıldı mağdurlar var deniyor. Peki milletin mağdurlarını nereye koyacağız en büyük madur şehitlerimizin yakınları ve 79 milyondur. Bu terör örgütü saydam ve ilişkileri gizli bunu ortaya çıkarmak kolay iş değil. Bizzat darbeye iştirak edenler var. Bu doğrudur, bunu yapmazsak Türkiye tekrar bu tehditle karşı karşıya kalır. Müracaatlar incelenecek haksızlık yapılmışsa bunlar düzeltilecek kurunun yanında yaş yanmayacak. İntikamla değil adaletle müdahale edilecektir. Darbeyi gündemden düşürüp darbecileri savunmaya kalkmak bu şehit ve gazilere yapılabilecek en büyük kötülüktür bir an önce bu konuda herkesin gerekli sorumluluğu almasını bekliyor.
Değerlendirmemiz çok açık bunun ne olduğunu görmek için 16 Temmuz'a gitmek lazım darbe girişimi ile karşı karşıya kalan Türkiye'nin ekonomik göstergelerinde değişme olmuyor. İşler tıkır tıkır yürüyor Türkiye2nn ekonomisi sağlam temeller üzerine kuruludur. Ekonomimizde yatırırım en önemli önceliğimizdir. Darbeye rağmen birçok düzenleme yaptık. Bunda teşvikler var, kapsamlı bir yatırım hamlesi başlattık.
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody's, Türkiye'nin kredi notunu "Baa3"ten "Ba1"e çekmesi ve not görünümünü "durağan" olarak belirlemesi hakkında konuşan Yıldırım, "Türk ekonomisi 3-5 tane değerlendirme kuruluşunun raporlarına göre hizaya geçecek bir ekonomi değildir. Türk ekonomisi, üreten, büyümeyi ve istikrarı hedef alan, 79 milyon vatandaşının refahını ve kalkınmasını hedef alan bir ekonomidir" ifadelerini kullandı.