Ölüm orucunda can veren DHKP-C’li Ebru Timtik’e destek çıkan barolar Türkiye’nin gündemine oturdu. Gri listede aranan DHKP-C’li Kamile Kayır’la aynı bölmede yakalanıp tutuklanan ve 13 yıl 9 ay ceza alan avukat Timtik, örgüt talimatıyla başlattığı ölüm orucunda 238 gün sonra can verdi. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz’ı şehit eden DHKP-C’li teröristlerle bağlantısı belirlenen Timtik’e ağıt yakan barolar, büyük tepki çekti. Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Gaziantep’te katıldığı AK Parti Nizip 7’inci Olağan Kongresi’nde 1 Eylül’de başlayacak adli yıldaki yenilikler hakkında bilgi verip, Timtik’e destek çıkan barolarla ilgili de açıklama yaptı. Taksim’deki binasına Ebru Timtik’in dev posterini asan İstanbul Barosu’na tepki gösteren Bakan Gül, şunları söyledi:
,
“Barolar bir hukuk kurumudur, barolar içinde tek ideolojinin adalet ve hukuk olması gerekir. Baro çatısının asla bir illegal yapının, terör örgütlerinin marjinal yapılarının propaganda merkezi olması ve arka bahçesi olması kabul edilemez. Yargının en önemli ayaklarından birisi savunmadır. Onurlu savunma cübbesini giyen avukatlar, yargının bir parçasıdır. Bunu ifa ederken başta onurlu avukatlık cübbesini giymiş, hak ve adalet görevlisi avukat arkadaşlarımızın bu anlamda hukuk dışı bir tutumu kabul etmeyeceğine inanıyorum. Hiç kimse hukukun üstünde değildir. Türkiye hukuk sisteminin üzerinde hiçbiri güç yoktur. Şehit Savcımız Selim Kiraz olmak üzere hayatını kaybeden tüm yargı mensuplarını rahmetle anıyorum. ‘Selim Kiraz kıyamete kadar ölümsüzdür’ diyorum, ona el uzatan tüm hainleri şiddetle kınıyorum.”
Çanakkale’de konuşan AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan da İstanbul Barosu ve Tiktik’in anma törenine katılan CHP’lilere çıkıştı. Turan, “Barolar, marjinalleşen, teröriste destek veren, köhne zihniyetin yuvası haline gelmemeli derken boşa demiyorduk. İstanbul Barosu yönetimi ve CHP’li yöneticiler, milletimize ve şehit savcımıza ihanet etmiştir. Yazıklar olsun. İstanbul Barosu gibi çok sayıda CHP’li yöneticinin de örgüt üyeliğinden mahkum bir isme bu denli, adeta kurumsal bir duruşla sahip çıkması milli güvenlik meselesidir. Görevi başındayken şehit düşen savcımız için gösterilmeyen hassasiyet, terör örgütünün sözde Türkiye sorumlusu ile aynı bölmede yakalanan ve cezaevinde ölen biri için gösteriliyor. Terör sevicilik gelenek oldu bunlarda. Söküp atamıyorlar içlerinden. Milletimiz bu ihaneti unutmaz” dedi.