Bankalara sessiz kalalım borsa için Taksim'de haykıralım

Ekonomi Servisi
00:004/05/2010, Salı
G: 3/05/2010, Pazartesi
Yeni Şafak
Bankalara sessiz kalalım borsa için Taksim'de hayk
Bankalara sessiz kalalım borsa için Taksim'de hayk

Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Vedat Akgiray, “Bankalar ile ilgili bir sıkntı varsa sessiz kalınsın ki sistem çökmesin, sahtekârlık yoluyla fiyatı manipüle ediliyorsa onu Taksim Meydanı'nda bağıra bağıra yapmak lazım ki, yapılmasın” dedi

Vedat Akgiray, 'Küresel kriz sonrası sermaye piyasalarında yeni düzen' başlıklı panelin açılışında yaptığı konuşmada, 'Bankayla ilgili sıkıntılı bir hal varsa o pek kamuya duyurulmaması gerekir. Onu gizli, sessizce yapmak gerekir. 'Bir banka batıyor, batıyorsa hepsi batar' gibi iklime yol açarsak, sistem çöker. Ama sermeye piyasalarında birisi sahtekarlık yoluyla fiyatı manipüle ediyorsa 'aman sessiz yapalım kimse duymasın' diye bir şey yok, onu Taksim Meydanında bağıra bağıra yapmak lazım ki, yapılmasın. Dolayısıyla aynı düzenleme ama denetleme mantığımız bizim biraz farklı olma durumunda. Biz biraz daha kamusal olma durumundayız. İşin gereği bu. Ama bankacılık ve sigortacılık öyle değil. O dengeyi iyi kurmak lazım” dedi.

DENETLEME SINIFTA KALDI

Erken uyarıların fevkalade önemli olduğunu vurgulayan Akgiray, bir kriz çıktığında probleme dönük hep pansuman çözümlerin üretildiğini dile getirdi. Akgiray, 'Problem çıkıyor, bir daha olmasın diye bir otorite kuruluyor veya düzenleme yapılıyor. Ama bunu yaparken işin esasını belki de atlıyoruz. Bu kriz bunun çok yanlış ve maliyetli olduğunu herkese ispatladı. İşin özünü atlamışız. Düzenleme, denetleme fonksiyonunun büyük oranda sınıfta kaldığı aşikar. Piyasa oyuncuları bizleri geçti, baş edemedik açıkçası. Ciddi oranda reformdan geçmiş bir finansal regülasyon sistemi göreceğimiz kesin bundan sonra. Bankacılık, sigorta, sermaye piyasaları arasındaki ayrımın daha net daha şeffaf olduğu, kimin kimden sorumlu olduğunun daha net olduğu ve benzer bir sürü detayları olan düzeltilmiş, günün regülasyon koşullarına uyan yeni bir regülasyon sistemini dünyanın göreceği aşikar” diye konuştu.

DESTEKLER SİSTEMİ KORUDU

Finans sektörünün az daha çökeceğine dikkat çeken Akgitay, “ucundan döndü. Eğer bugünkü devletlerin verdiği direkt veya endirekt destekler olmasaydı sistem herhalde çökecekti. Bugün 'çok karlıyız' diyen büyük finans şirketlerine bakın, devletin garantisi olmadan şu anda olamazdı bir çoğu. Garanti sonsuza kadar gitmeyecek, rekabete aykırı bir şey. Diğerleri ne yapsın? Bir problem. Ama olmasaydı sistem herhalde çökerdi. Fakat biz bir şey öğrendik, dünya çapında regülasyon sistemindeki ciddi zaaflar ve açıklar ortaya çıktı, çünkü atlandı. Para peşinde koşan tüccar çok şeyi görmeyebilir ama bizim bunu görmeme gibi lüksümüz yok. Bu herhalde yoktu, 2-3 yıl sonra fark edildi' dedi. Akgiray, 'Sermaye riske girmesi lazım ki büyüsün. Çünkü bu toplamı sıfır olan bir oyun değil. Bugün dünya 20 sene öncekine göre daha müreffeh. Sermaye piyasası paranın kullanılma hızını artırdığı için daha çok işe yarıyor' diye konuştu.


Banka tahvilleri belirsiz

Akgiray, banka tahvillerini işaret ederek finansal enstrümanlarda tarihsel olarak bilinen ayrımın sululaştığını söyledi. Türkiye'de bankaların likit fonlarını örnek gösteren Akgiray, “Bu fonlar aslında mevduat. Mevduat SPK'yı ilgilendirmez. Ama adı fon. Güya bizi ilgilendiriyor. Şimdi kim bu işin düzenlemesini yapacak? Adı fon olduğu için biz. Ama esasında bankacılık sektörünün yapması lazım. Eğer sermaye piyasaları mevduatı açısından sıkıntılı düzenlemeye tabi tutulan bir enstrüman yapım ihtiyacı varsa onu sermaye piyasası enstrümanı olarak değil bir bankacılık enstrümanı aracı olarak tasavvur edebilirsiniz, oradan geçirirsiniz. Sermaye piyasaları, bankacılık, sigortacılık diye üç tane ana başlık koyarsak bu üçü arasında yakın ilişki, yakın anlayış birliği yoksa o pazarı düzenlemek ve denetlemek lafta mümkün olur esasında yapılamaz” dedi.


Kötüleri bırakın batsın

Şirketlerde kötü yönetenlerin, kötü karar verenlerin büyük veya küçük olsun batması gerektiğini söyleyen Akgiray, 'Belki de büyük olması problem. Batmaması için toplumun diğer büyük kısmı o maliyeti üstleniyor. Bundan sonra batmanın devlet yüzünden engellenmemesi gerekiyor. Batan, batacak. Batırmayacak hale getirmek marifet' dedi.