15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında Kuleli Askeri Lisesi, Çengelköy ve Vaniköy’de yaşanan olaylarla ilgili yürütülen soruşturma tamamlandı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcılarından Hikmet Pak ve Başsavcı vekili Bülent Başar tarafından hazırlanan iddianamede 103 şüpheli yer aldı. Şüphelilere gazetemizin şehidi Mustafa Cambaz ve Halil Kantarcı’nın da aralarında bulunduğu 8 şehidi ‘kasten öldürme’, ‘Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme gibi suçlamalar yöneltildi. Alpaslan Cambaz ve Ayşe Kantarcı’nın da aralarına bulunduğu 195 kişi müşteki olarak yer aldı.
Kuleli Askeri Lisesi eski komutanı Albay Mürsel Çıkrıkçı, Albay Mehmet Karabekmez, Albay Muammer Aygar’ın da aralarında bulunduğu 103 şüphelinin Beykoz Atatürk Caddesi’nde o gece 34 kişiyi kasten öldürmeye teşebbüs ettikleri, Çengelköy bölgesinde 7 kişiyi kasten öldürdükleri, Vaniköy bölgesinde ise 1 kişiyi kasten öldürdükleri belirtildi. Çıkrıkçı’nın makamında darbeden 14 Temmuz gece 02.00 sularında bir darbe koordinasyon toplantısı gerçekleştirildiği belirlendi. Çıkrıkçı’nın darbeden 4 gün önce helikopterlerin liseye inebilmesi için futbol sahasının direklerini söktürdüğü, ölçülerini metre isteyerek bizzat aldığı iddianamede yer aldı.
Müştekilerden Sedat Ergün Albay Çıkrıkçı’nın 15 Temmuz gecesi terör estirdiğini anlattı. Ergün, “Askeri lise önünde toplanmıştık. Bomba patlayınca lise önünde bulunan komutanlar bir anda sevinç çığlıkları atmaya başladı. Komutan bana dönerek, ‘Sabah o çok sevdiğiniz kişinin de başına bu işler gelecek merak etmeyin. Bakın ona neler yapacağız’ dedi” ifadelerini kullandı.
İddianamede gazetemizin şehidi Mustafa Cambaz’ın nasıl vurulduğu ayrıntılı olarak anlatıldı. İddianameye göre Cambaz, Çengelköy’deki Sabancı Polis Merkez Amirliği karşısında bulunan Garanti Bankası’nın önünde bulunduğu sırada Albay Mürsel Çıkrıkçı, Binbaşı Mevlüt Acar, Yüzbaşı Şafak Gündoğdu’nun emir komutası altında uzun namlulu silahla yaralandı. İlk müdahale Özel Medivia Hastanesinde yapıldı. Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesine sevk edildi burada yapılan tüm müdahalelere rağmen şehit düştü. Şehidimiz Mustafa Cambaz’ın oğlu Alpaslan Cambaz savcılığa verdiği ifadede, babasının darbeyi duyar duymaz evden çıkıp direnmek için Çengelköy’e gittiğini söyledi. Cambaz ifadesinde olay gününü şöyle anlattı: “Saat 01.00 sıralarında beni cep telefonumdan aradı. Askerlerin halkın üzerine ateş ettiklerini ateş altında olduğunu söyledi. Babamın telefonunu sürekli arıyordum ancak açan olmuyordu. Bir kez aradığımda bir bayan açtı. Babamın hastaneye sevk edildiğini söyledi. Kaldırıldığı Ümraniye Hastanesi’ne gittik. Vefat ettiğini göğsünden iki kurşun ile vurulduğunu söylediler.”