"Kanal İstanbul Projesi büyük bir hassasiyetle hazırlandı. Şimdi Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı etrafındaki imar düzenlemelerini çalışıyor. Bakanlık 'Burası İstanbul'un rezerv alanıdır' dedi. İstanbul'un riskini azaltmak için buraya ciddi yönelim yapmalıyız. Gelinen noktada Kanal İstanbul için ciddi finansman kaynağı gerekiyor. Bu görüşmeleri de zaman zaman yapıyoruz. Cumhurbaşkanımızın Körfez turunda da gündeme geldi. Finansman hangi şartlarda olabilir, Türkiye'nin lehine nasıl olabilir, çalışıyoruz. Montrö Anlaşması'na göre Boğaz'dan geçişlerin 1 altın Frank, yani 18 dolar olması gerekiyor. Ancak son artışla bu rakam 4,45 doları buldu. 18 dolar olsa yıllık 700-800 milyon dolar demek. Bu da Kanal İstanbul için ciddi finans kaynağı olurdu. Kanal İstanbul için dünyada bu tür deniz yapılarını yapan firmalar ile birkaç senedir görüşüyoruz ama Türkiye için doğru şartları bulmamız lazım. Şartların doğru yere oturtulması ile ilgili bir süreç var.
Ankara- Sivas hızlı tren hattının Delice'den ayrılıp Çorum'a oradan Samsun'a uzatan bir proje çalışmamız var. Sonrada Karadeniz sahilinden Batum'a kadar devam ettireceğiz. Bu hattı Ankara-Konya- Karaman üzerinden Ulukışla'dan Mersin Adana, Osmaniye, Gaziantep hattına bağladık mı Karadeniz'den Akdeniz'e de inmiş olacağız. Son yapılan hızlı tren hatları aynı zamanda yük taşımacılığına da uygun şekilde projelendiriliyor."