İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Belediyelerde yürütülen terör soruşturmaları ile ilgili açıklamalarda bulundu. Bakan Soylu, "Anayasa bize bu konuda sorumluluk veriyor. Kimse kusura bakmasın devlet çadır yönetimi değildir. Anayasa yetkisini kullandığımız için eleştirildik" dedi. Soylu, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile gerçekleştirdiği telefon görüşmesinin içeriğine ilişkin "Bundan belli bir süre önce İmamoğlu beni arayıp yardım istedi. Bana, 'CHP Genel Merkezi beni sevmiyor, bana yardımcı olur musunuz' diye ricada bulundu. Biz 'kanun ne gerektiriyorsa yaparız' dedik ve yaptık. İşine geldiği zaman alttan almasını bileceksin, diğer taraftan dönüp hakaret edeceksin. Bu iki yüzlülüktür" ifadelerini kullandı.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde yürütülen terör soruşturmasıyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
İBB'DE TERÖR SORUŞTURMASI
"İllegal olan yapıları meşru alanlara taşımasıdır. Dağdaki terörle mücadele ne kadar zorsa bu ondan daha zordur. Çünkü dağdaki terörist kendisini terörist olarak tanımlıyor. Ama içeriye sızmış teröristin vereceği zararı tespit edebilmek kolay değildir. Devlet bunun için karar ve önlemler alır. Terörün meşru alana sızmasını önleyici tedbirler alındı. Buradan yöneticilere 900 yıla yakın cezalar çıktı.
VAN'DA TERÖR OPERASYONU
İran'dan talimat alan PKK üyesi 5 kişi mühimmat ve patlayıcılarla birlikte Van'da yakalandı.
"BAKANLIKTAN 50 BİNİ AŞKIN KİŞİ ÇIKARILDI"
Doğu ve Güneydoğu'da PKK/KCK ile irtibatlı oldukları belediyeler, personeller, soruşturma neticesinde görevden alındılar. İrtibatlı ve iltisaklı olan yaklaşık 165 bin kişi kamudan çıkarıldı. Ve yine bizim Bakanlığımızdan 50 bini aşkın kişi çıkarıldı. Yani devlet PKK, KCK, FETÖ, DEAŞ, DHKP-C ile mücadele ediyor. Hepsiyle mücadele ediyor.
"KAMUYU TERÖR ÖRGÜTLERİNDEN ARINDIRDIK"
Bu devleti tüm terör örgütlerinden temizlemek ve sızmayı önlemek için ortaya koyduğumuz cansiper bir sonucudur. Zorlu bir sürecin sonucunda Allah'a şükürler olsun kamuyu çok büyük bir şekilde terör örgütlerinden arındırdık. Bu yüzde yüz müdür? Elbette biliyorsunuz ki kriptosu var.
"DEVLET ÇADIR YÖNETİMİ DEĞİLDİR"
Devlet dediğiniz bir çadır yönetimi değildir. Kimse kusura bakmasın. Kuralları, ilkeleri, anayasası var.
İMAMOĞLU BENİ ARAYIP YARDIM İSTEDİ: CHP GENEL MERKEZİ BENİ SEVMİYOR
İmamoğlu beni aradı, benden yardım istedi. Bana, 'CHP Genel Merkezi beni sevmiyor, bana yardımcı olur musunuz' diye ricası olmuştur. Biz 'kanun ne gerektiriyorsa yaparız' dedik ve yaptık. İşine geldiği zaman alttan almasını bileceksin, diğer taraftan dönüp hakaret edeceksin. Bu ikiyüzlülüktür. Kıymetli arkadaşlar bunu tarihin akışına bırakıyorum. Ömrümüz boyunca böyle bir ikiyüzlülüğe sahip olmadık.
Sabah yaptığı açıklamada terlemiş, sıkıntısından alnını silmek zorunda kalmış, kendine ait kaybettiği itibarı, hizmet yapamadığı için, tarihin en başarısız belediye başkanı olarak nitelendirilen, İETT otobüslerini çalıştırmaktan, çöp toplamaktan yoksun böyle bir belediye başkanı tüm bunları kapatabilmek için buradan bulmaya çalışıyor.
"505 KİŞİNİN TAMAMI KENDİ DÖNEMİNDE ALINMIŞ"
Geçen yıldan itibaren biz 1 yıllık bir çalışma yaptık. Bu soruşturmayı 8 kişilik müfettiş heyetiyle yaptık. Bunların içerisinde Maliye Bakanlığı, MASAK'tan kişiler vardı. Birisi çıktı yerine başka birisi geldi. Bu da yalan. 8 kişi başladılar ekibin başındaki başmüfettiş insani durumla İzmir'deki tedavisini görebilmek amacıyla işine dönmüş oldu. 7 kişi de aynı şekil işine devam etti. "Nasıl yalan söylerizin" peşindeler. Arif Bey tam 33 yıldır meslektedir. Bu soruşturmaya itiraz ediyorsun da burada söyleyeceğim İETT ile ilgili savcılığa iletilecek olan milyonlarca yolsuzluğu içeren soruşturmalara niye bugüne kadar en ufak ses çıkarmadın? Çünkü neler yaptığınızı en iyi siz biliyorsunuz. Bizim görevimiz bu soruşturmaları yapmak ve yargıya havale etmektir.
"TERİNİZİ SİLEBİLİRSİNİZ AMA YÜZÜNÜZDEKİ KARALIĞI SİLEMEZSİNİZ"
Diyor ki benden önceki süreçte de bunlar vardı. Cingözlük yapmaya çalışıyor. Bu soruşturma 3 yıl incelendi. 1668 kişinin 190 kişi Mevlüt Uysal. Müfettişlerin yaptığı değerlendirmelerde Mevlük Uysal ve Ali Yerlikaya döneminde tamamen incelenmiş ve bunların işe dönmesinde bir engel olunmadığı görülmemiştir. Şimdi meseleyi kendini kurtarabilmek için İBB'ye yasladığı 505 teröristi, göya yanındaki 3-5 aklı evvelin söylediği sözlere dayanak teşkil etmek aymazlıktır. Terinizi silebilirsiniz ama yüzünüzdeki karalığı silemezsiniz."
ÇATAKLI HAKKINDAKİ İDDİA: TESPİT YERİ MAHKEMEDİR
Sizin de arkadaşlarınıza bazen bilmediğiniz noktada bir otelde sizin de aramanız varmış, sabah mahkemeye çıktığı hakimidir. Bir ihbar yapılmış, yurt dışında olan bir şahıs eğer böyle bir şey yapmışsa, kim hangi süreçten geçmişse o da aynı süreçten geçecektir. Biz bir çok ihbarla karşılaşıyoruz. Bunun tespit yeri mahkemedir. Yani bir ihbar suçun sabitliği anlamına gelmiyor. Gelir ifadesini verir, tespit edilirse gereği yapılır tespi edilmezse gereği yapılır. Ama terör örgütü üyesi olmak farklı bir şey. Soruşturma 2019. Yani bir insan kendisiyle ilgili mahkeme kararını bilmiyor. Onun 1. dereceden yakını dahai olsanız siz kardeşiniz mahkeme kararını bilir misiniz? Mahkeme demiş gel ifadeni ver. Zamanında ifadesini vermediği için arama kaydı çıkmış. İsmail Bey, 6-7 yıldır kardeşiyle konuşmuyor. Fransa'da yaşayan 6 kardeşi için İsmail Bey'i yargılayalım mı? Elbette suçu varsa bu ülke bedelini ödedir. İsmail Bey o yüzden her şeyi açıklayacaktır."
"UFAK BİR NAMUSU VARSA YALAN SÖYLEMESİN"
Bakan Soylu, konuşması sırasında İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun attığı tweete tepki gösterdi. Bakan Soylu, "Ufak bir namusu varsa yalan söylemesin. İstanbul'da yardım toplarken, yardımla ilgili, yardımların kanunlara uygun olmadığını tespit ettikten sonra o paralara el konuldu. İBB Başkanı beni aradı, 'CHP Genel Merkezi bana karşı, beni ezdirme' dedi. Hayatı ikiyüzlülük olduğu için söyleyemez. Sonra bir telefon görüşmesi daha gerçekleşti onu da CHP Genel Merkezi'ne şikayet etti. İnsan hangi koltuğa gelirse gelsin, o koltuğu taşıyacak." dedi.