İçişler Bakanı Süleyman Soylu, Türkiye'nin terör örgütlerine karşı verdiği mücadelede mnemli detayları açıkladı. İstihbarat çalışmaları ve yapılan operasyonlarla DEAŞ'ın 2020'de 152 terör eyleminin engellendiğini açıklayan Soylu, "DEAŞ'ın 2020'de 152 terör eylemi engellendi. 26.8 ton bomba..." dedi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, TGRT Haber’de katıldığı Gündem Özel programında yaptığı açıklamalarda Türkiye'nin terörle mücadeledeki başarısına dikkat çekti. İstihbarat çalışmaları ve yapılan operasyonlarla DEAŞ'ın 2020'de 152 terör eyleminin engellendiğini açıklayan Soylu, "DEAŞ'ın 2020'de 152 terör eylemi engellendi. 26.8 ton bomba..." dedi.
"Ehliyet sahibi olan vatandaşlar ehliyetlerini, yeni nesil kimlik kartları ile birleştirebilecek mi? Son tarih nedir?" sorusu üzerine Bakan Soylu, programa güzel bir haberle başlamak istediğini belirterek, bugün 17'nci aile ile Irak'ın kuzeyinden getirdikleri Serkan Akkuş'un buluşacağını söyledi.
Bakan Soylu, şunları ifade etti:
"Güzel bir haberle başlayalım. 186. gün olması lazım bugün Diyarbakır annelerinin. Türkiye'de ve dünyada teröre karşı, uluslararası sisteme karşı, bölgenin istikrarsızlaştırılmasına karşı ana yüreğiyle kendi evlatlarına sahip çıkmaya çalışıyorlar. Bir taraftan kendi evlatlarına sahip çıkıyorlar, bir taraftan başka evlatların terör örgütüne katılmaması için aslında o çıplak gerçeği o cesur yürekleriyle beraber ortaya koyuyorlar. Bugün 17'nci aileyle Irak'ın kuzeyinden getirdiğimiz Serkan Akkuş buluşacak. İnşallah yarın. Buraya gelmeden önce Sayın Cumhurbaşkanımızı Diyarbakır annelerinde bir kavuşma var diye aradım. Daha sonra babası Fahrettin Beyi aradım. Yaklaşık bir yıldır orada, o çadırda duruyor. Annesi ile de konuştum. Büyük bir psikolojik galibiyet, büyük bir fiili galibiyet ve terörü destekleyen bütün unsurlar... Bu, o annelerin zaferi. İnşallah hepsiyle ilgili böyle sonuçlar alabilmek nasip olur."
"Bu akşam saat 17.50 itibariyle giriş yaptı 6 kişi. Bu, terör örgütünün içini karıştıran, PKK'yı psikolojik olarak çökerten ve hareket kabiliyetini, iletişim kabiliyetini daraltan çok önemli bir adım. O da bu yıl yaklaşık 162 oldu. Yani 162 kişi terör örgütünden bu yıl itibariyle, 3 yılda 700'ü aştı sadece ikna metoduyla. Ne yapıyoruz? Ailesiyle temasa giriyoruz. Muhakkak aileleriyle temas kuruyorlar. Ailesiyle temasa girdikten sonra onu nasıl bu tarafa getirilebileceği konusunda çabayı gerçekleştiriyoruz ve ardından da onu getiriyoruz. Bu, terör örgütüne, dağa gitmelerini azaltıyor."
Soylu, neredeyse 3 yılda 11 bin 900 kişinin dağa çıktığını, bu rakamın ise bugün 41 kişi olduğunu belirterek, "Bu şu demektir; peki kaç kişi gelmiş bu yıl? 156 kişi. Biz terör örgütünün içine daha fazla giriyoruz daha fazla ikna ediyoruz. Terör örgütünün buradaki gençlerimizi ve çocuklarımızı ikna etme kabiliyeti, devşirmeye çalıştıklarını Türkiye'ye getirme kabiliyetimizden daha az. Bu, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin uyguladığı politikanın ne kadar doğru olduğunu, ne kadar isabetli olduğunu ve ne kadar da iyi bir şekilde evrildiğini gösteren en temel fotoğraflardan bir tanesi." değerlendirmesinde bulundu.
Bu yıl pandemi dolayısıyla gelişlerin üç ay boyunca ciddi şekilde durduğunu anlatan Soylu, "Bizim tahminimiz bu yıl 300 civarındaydı ama biz bu yıl 200'ü tamamlarız. Temasta bulunduğumuz aile sayısı 8 binin üzerinde." dedi.
"Sol terör örgütlerinden de getirdiklerimiz var"
- Jandarma ve polisin bir teröristi teslim almadan önce yürüttüğü çalışmaya ilişkin bilgi veren Bakan Soylu, "Arkadaşlarını, çocukluğunu, ailesini, özelliklerini, her şeyini... Bu Türkiye'de kapsamlı olarak yapılan bir çalışma ve muhteşem bir çalışma. Sol terör örgütlerinden de getirdiklerimiz var. Tüm bunlara yönelik çok başarılı bir çalışma yürüyor." diye konuştu.
"Türkiye'ye geçen sene 200'ün üzerinde terörist girdi dışarıdan"
"Verdiğiniz rakamlarda Türkiye'deki PKK'lı sayısı 400'ün altına düştü. Şöyle diyenler de var; 'Bunlar aslında Suriye'ye gittiler. YPG'ye katıldılar.' Bu böyle midir yoksa hakikaten azaldılar mı?" sorusu üzerine Bakan Soylu, şu yanıtı verdi:
"Meseleyi bazıları küçümsemek için böyle bir değerlendirme yapıyor. Keşke olsa da göstersem. Bizim elimizde terör örgütünün Türkiye yapılanması var. Suriye yapılanması var, Kuzey Irak yapılanması var, İran yapılanması var. Bizim elimizde bütün yapılanması var. Türkiye'ye geçen sene 200'ün üzerinde terörist girdi dışarıdan. Bu sene 80 civarında. Biz dağa 41 terörist gitmeyle bir azaltma gerçekleştirmedik. Aynı zamanda telsiz konuşmalarını, yakaladıklarımızın ifadelerini alıyoruz, bazıları günlük tutuyor. Bütün bunların üzerinden yürüyoruz.
Allah razı olsun Cumhurbaşkanımızdan. Özellikle İHA konusunda ne mücadale verdiğini biliyorum. İnşallah tarih bir gün bu mücadelenin gerçek hikayesini anlatır. Ama ülke için başardı, ülkenin birliği için başardı. Dünyada İHA teknolojisini bizden daha iyi kullanan kimse yok. Çok yaptığımız iş var. Onların bir kısmı kendi içimizde gerçekleşen işler. Onun için Şırnak ve Hakkari bizim için önemli bir bölgedir. Şu anda orada görev yapan paşalarımızın tamamı gönüllü gittiler. Kiminin 5, kiminin 6'ncı şarkı. Ama bitirmeye gittiler."
"PKK bitti ne zaman diyeceğiz?" sorusuna karşılık Bakan Soylu, "Biz size ekim ayında Allah nasip ederse bir rakam veririz." yanıtını verdi.
"Avrupa'dan PKK'ya katılanlar sayısında azalma var mı?" sorusu üzerine Soylu, son zamanlarda yaptıkları tespite göre katılımın çok fazla olmadığını söyledi.
Özellikle çocuk terörist devşirilmeye çalışıldığını belirten Soylu, "Birleşmiş Milletler ile gittiler anlaşma imzaladılar 'biz bundan sonra çocuk terörist kullanmayacağız' diye. Dünyanın neresinde böyle bir terör örgütü ile Birleşmiş Milletler anlaşma imzalar. Dünya sessiz kaldı ben şaşkınlık içindeyim." dedi.
"Artık konuşamıyorlar. Korkuyorlar"
PKK'nın telsiz kestirmelerinin 14 binden, 372'ye düştüğünü aktaran Bakan Soylu, "Bu ne demektir biliyor musunuz? Artık konuşamıyorlar. Korkuyorlar." diye konuştu.
Türkiye'nin ekonomisinin sıçrama dönemine doğru geldiğini düşündüğünü belirten Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye'nin alt yapısı, oluşturduğu dinamik ve getirdiği süreç, büyük bir sıçramayı beraberinde getiriyor. Burada bizim boş bir yerimiz var. Doğu ve Güneydoğu, kapasitemizin boş olduğu bir yer. Yani diyelim ki Türkiye'nin tamamında yüzde 30 kapasite boşluğu varsa, Güneydoğu'da bu kapasite yüzde 55-60. Orada biraz daha mesafe alabilme kabiliyetimiz söz konusu. Tam da burada mesafe alabileceğimiz bir zaman dilimi içindeyiz.
Bugün Doğu Akdeniz'deyiz, bugün İHA yapıyoruz, bugün Çanakkale Köprüsü yapıyoruz. Libya'dayız. Bizim burnumuzu, Allahınızı seversiniz Afrin'e sokarlar mı? Bizim burnumuzu Kuzey Irak'ta 25-30 kilometre öteye götürdüler mi? Okyanus ötesinden ABD 'Dur nereye gidiyorsunuz?' der. Avrupa'nın bütün mekanizması ayağa kalkar. Bugün Türkiye, elde ettiği güçle, alt yapısıyla, ekonomik biriktirdiği alanla birlikte büyük bir sıçrama ülkesidir. Buradaki en önemli noktalardan bir tanesi de hele bu salgının çok büyük bir faydası olacak. Özellikle tekstilde Doğu, Güneydoğu ve Orta Anadolu'da önümüzdeki dönemlerde çok büyük sıçramalar yaşanacak."
Bakan Soylu, Akıncı ile birlikte havada durabilme ve gözetleme kabiliyetinin çok daha fazla olacağını belirterek, "Bu şunu sağlayacak, terör örgütünün kırsalda etkinliği tamamen azaltılmaz. Ben hep kırsaldan bahsediyorum ama şehirlerde de çok önemli operasyonlar yapılıyor." dedi.
Terör örgütünün sürekli olarak taban tutabilmek için eylemlerini kendi adına önemli bir süreç olarak gördüklerini aktaran Bakan Soylu, "İstihbaratımız her yönüyle muhteşem çalışıyor." ifadelerini kullandı.
Yerli ve milli yazılımla parmak izi
Bakan Soylu, bundan 5 yıl önce Kırıkkale'de pilot olarak yeni kimlik kartlarıyla ilgili bir proje başlattıklarını hatırlatarak, şunları kaydetti:
"2017'nin başında bunu 81 vilayette başlattık. Şu ana kadar 58 milyon yeni Türkiye Cumhuriyeti kimlik kartı verdik. Bu kimlik kartının içinde bir biyometrik resim var bir de parmak izi var. Bu parmak izlerimizi işleyen yerli ve milli sistem değil, yabancı bir sistem. HAVELSAN ile POLSAN bir araya geldiler güzel bir şirket kurdular, yılbaşından itibaren artık kendi parmak izlerimizi milli ve yerli bir yazılımla kendimizin işleyeceği yep yeni bir sisteme giriyoruz."
Kimlikler ile sürücü belgelerini bir araya getirmeyi planladıklarını anlatan Bakan Soylu, "Ehliyet ile kimlik ikisi bir arada. Nüfus idaresine gidiyor. Diyor ki 'ben bu ehliyeti buna yükletmek istiyorum.'. Süresi bitene kadar kullanabilecek. Yeni kimlik alacaklar için bir daha nüfus idaresine gitmenin de ihtiyacını ortadan kaldırdık. Başka bir şey daha yaptık. Arkadaşlar TÜBİTAK ile görüşüyor. Buna e-imzayı da yükleyeceğiz. 5 milyonun üzerinde Türkiye'de e-imza olduğu söyleniyor. Aynı zamanda SGK, sağlık gibi şeyleri yüklemek için görüşmeler yapıyoruz. Ocak ayından sonra ilk zaman dilimine yetiştirmek istiyoruz." dedi.