Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, gazetecilerin dış politikaya ilişkin sorularını canlı yayında yanıtlıyor. Bakan Çavuşoğlu Libya ile ilgili gündemi değerlendirirken, "Libya'da Hafter'in artık meşruiyeti yok, masada olmaması lazım" ifadelerini kullandı. Çavuşoğlu, Libya hükümetiyle güvenlik iş birliğinin önümüzdeki süreçte kapsamının genişleyebileceğini açıkladı.
Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, gazetecilerin dış politikaya ilişkin sorularını CNN Türk yayınında yanıtlıyor.
Bizim için Libya ziyareti sürpriz olmadı. Libya konusunda Cumhurbaşkanımızın liderliğinde yürüttüğümüz çalışmaları sizler de takip ediyorsunuz.
- Kapsamlı bir heyet ile, MİT Başkanımız Hazine ve Maliye Bakanımız Enerji Bakanımız başta olmak üzere görüşmelerimiz yaptık. Meşru Libya yönetimine desteğimizi tüm dünyaya göstermek için gittik. Sahada enine boyuna ne yapılacağına dair konuları ele aldık. Hiç kimseyle bilgi paylaşmadık. Libya yetkilileriyle temaslarımız bilmeyen yok. Ruslar da son görüşmeden sonra kalıcı bir ateşkes için Libyalılarla görüşmemiz gerektiğini biliyordu.
Siyasi süreçle somut adımlar atılacak mı? Meşru yönetimle bunları görüşmemiz gerekiyordu ve görüştük. Ateşkes ilan edersin. Geçmişte de yaptık iyi niyetle yaparsın ama Moskova’ya gittik Hafter’in tavrı ortadaydı. Hafter’in göstermelik ateşkes çağrısın samimi bulmuyoruz. Libya ile başka ilişkilerimiz var. Deniz yetki alanları ile ilgili bir anlaşmamız oldu. Bu zenginlikleri birlikte nasıl yapabiliriz, bunları konuştuk. Ekonomik iş birliğimiz var. İstikrara kavuşturulan bölgelere firmalarımız döndürülebilir mi, ekonominin tüm boyutlarını görüştük. Tüm konuları 1 güne sığdırdık. Kapsamlı ve verimli görüşmeler gerçekleştirdik.
Doğu Akdeniz'de Türkiye'yi dışlama hamleleri vardı. Üçlü dörtlü toplantılar imzalanıyordu. Biz ne diyorduk? Türkiye'nin içinde olmadığı hiçbir formülün geçerliliği yoktur. Bunu sondaj çalışmalarımızla ve Libya ile anlaşmamızla gösterdik. Bunu hem sahada hem masada gösterdik.
"Hafter'in artık meşruiyeti yok, masada olmaması lazım"
UMH toplantılarda ateşkesin şartlarını söylediler. Geçmişte ateşkes çalışmaları oldu bunlar boşa çıktı, çünkü Hafter bunlara uymadı saldırganlığın arttırdı. Ateşkes sonrası somut adımlar nedir? Hafter’e nasıl güveneceksin? Gittik Moskova’ya akşama kadar anlattık, Serrac metne imzayı attı ama Ruslar akşama kadar Hafter'i ikna edemedi. Hafter'e nasıl güveneceksiniz? Sonuçlar belirlenmezse o ateşkes başarılı olmaz. Geçişte Hafter’den dolayı ateşkeste başarılı olamadık. Hafter’in bundan sonra muhatap alınmaması gerekiyor. Herkesin kabul ettiği bir metni Hafter kabul etmedi. Ateşkes ilan ettin, ondan sonra bunu kalıcı hale getirecek planlarınız yoksa o ateşkes kalıç olmaz hemen bozulur. Bizden kaynaklanan sebeplerle değil ama bir ateşkes konusunda başarısızlık oldu, Hafter’i destekleyenler yüzünden. Bu fırsatı Hafter kaçırdı doğrusu. Hafter'in artık meşruiyeti yok, masada olmaması lazım.
- Biz gittiğimiz hiçbir yerde ayrımlara girmiyoruz. O ülkeyi bölelim sömürelim anlayışı sömürgecilerin anlayışıdır. Siyasi bütünlüğünü sağlamak için eşit bir şekilde paylaşılması gerekiyor. Ama ekonomik reformlarla ilgili tecrübe paylaşımın yapmaya başladık. O ülkede kabileler var aşiretler var, hepsinin farklı yapıları var. Tüm bunlarında desteği alınarak bir anlaşma sağlandı. Hafter'in artık meşruiyeti yok, masada olmaması lazım. 7 milyon nüfusun 5 milyondan fazlası UMH tarafında olsa bile niye kalan kardeşlerimiz dışlansın. Daha önce kontrol ettiği alanı üç katına çıkardı. Bu şehirlerde o insanların beklentileri var. Her şeyden önce temel ihtiyaçlar… Libya halkına verilecek hizmetler konusunda da UMH’ye biz destek veriyoruz.
"Biz sömürgeci değiliz"
Bu savaş Trablus içinde sokak savaşına dönseydi büyük bir kaos olurdu ve bu savaş 10 yıl sürerdi. Laf olsun diye bir ateşkes ilanı gerçekçi değil. Bizim iktidarımız döneminde Afrika açılımı başladı. Birçok yerde ofisimiz var. Kızılayımız AFAD’ımız aynı şekilde. Birçok şehirde hastanelerimiz var. BU süreçte Afrikalıların söylediği şey şu; Sömürgeci anlayışıyla gelmeyen tek ülke sizsiniz.
- Birçok ülke davet ediyor bizi. Libya’da da çok sayıda petrol kuyuları var. Anlaşmadan sonra orada da mutlaka zenginlikler vardır. Kazan kazan anlayışıyla, Libya halkının da yararına olacak şekilde, Avrupa şirketlerinin yerine bizim firmalarımız enerji konusunda iş birliği yapsa bu kötü bir şey mi? Libya'da bir havalimanı projesini bizim şirketlerimizin üstlenmesi kötü mü? Biz sömürgeci değiliz iş birliği yapmaya hazırız. Oradaki çıkarlarımız gözetmek başka türlü yorumlanmasın.