Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki sondaj faaliyetlerinden rahatsız olan ve gerginliği tırmandıran Yunanistan'a sert tepki gösterdi. Yunanistan'ın şımarıklık ve bencillikten vazgeçmesi gerektiğini belirten Bakan Akar, "Yunanistan'dan uluslararası hukuk, insaniyet, ahlak neyi gerektiriyorsa buna uymalarını bekliyoruz. Hiç kimse gücünü, boyunu aşarak birtakım işler yapmaya kalkmasın, bunlar çıkmaz sokak. Hakkımızı yedirmedik, yedirmeyeceğiz" ifadelerini kullandı.
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar başkanlığında, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Kuvvet Komutanları ile Bakan Yardımcıları Yunus Emre Karaosmanoğlu ve Alpaslan Kavaklıoğlu'nun da katılımıyla videokonferans toplantısı gerçekleştirildi. Toplantıda, Libya'daki Savunma Güvenlik İşbirliği ve Eğitim Yardım Danışma Komutanı, Afganistan'daki Türk Görev Kuvveti Komutanı, NATO Karargahı'ndaki Türk Askeri Temsil Heyeti Başkanı, KKTC'deki Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanı'nın yanı sıra ordu komutanları, Muharip Hava Kuvveti ve Donanma komutanları devam eden faaliyetler ve sahadaki son duruma ilişkin bilgi verdi. Savunma ve güvenlik konuları kapsamında Doğu Akdeniz'deki gelişmeler, terörle mücadele harekatları ve koronavirüsle mücadelede alınan tedbirlerin de ele alındığı toplantıda talimatlar veren Bakan Akar, Türk Silahlı Kuvvetlerinin yoğun bir dönemden geçtiğini belirtti. Görevlerini başarıyla yerine getiren tüm personeli kutlayan Akar, "İnşallah bundan sonra da aynı ciddiyet ve samimiyetle, diyalog ve koordinasyon içinde faaliyetleri yürütmek suretiyle bize verilen görevleri başaracağız. Hepinize hayırlı, başarılı görevler diliyorum" dedi.
'Vatandaşlarımızın acılarını paylaştık"
Akar, dün TSK komuta kademesi ile birlikte İzmir'de deprem bölgesine gittiklerini, oradaki faaliyetlere ilişkin bilgi aldıklarını hatırlatarak, "Oradaki kardeşlerimizin, vatandaşlarımızın acılarını paylaştık. Çalışmalara bir bütün halinde destek veren Silahlı Kuvvetler, helikopterlerin tahsisi, havadan keşif yapılması, kurtarma çalışmalarına katılacak unsurların ve araçların Hava Kuvvetlerimizin güçlü nakliye filosu ile Erzurum'dan, Konya'dan, Diyarbakır'dan Konya'dan bölgeye intikalini sağladı. Aynı zamanda İHA tahsis ederek orada çalışma yapan arkadaşlarımıza havadan gözetleme imkanı verdi. Ege Ordusu'nda görevli Mehmetçik de vatandaşlarımızın ihtiyacı olabilecek çadırların kurulmasında büyük süratle görev yaptı. Silahlı Kuvvetler, bakanlık olarak vatandaşlarımızın acısını azaltmak için elimizden gelen gayreti gösterdik, göstermeye devam ediyoruz" diye konuştu.
- Akar, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin daha önce yaşanan afetlerde olduğu gibi bu afette de üzerine düşeni yaptığını, bundan sonra da yapmaya hazır olduğunu belirterek, "Silahlı Kuvvetlerimizin bir görevinin de bu olduğunu, böyle günlerde bağrından çıktığı milletinin yanında, onların emrinde olduğunu bir kez daha gösterdiniz" ifadesini kullandı.
'Yunanistan bencillikten vazgeçmeli"
Ege ve Doğu Akdeniz'deki gelişmelere de değinen Akar, "Hak, alaka ve menfaatlerimizi korumak için bugüne kadar ne gerekiyorsa yaptık bundan sonra da yapmaya devam edeceğiz. Bu konuda elimizden gelen neyse bugüne kadar büyük fedakarlıklar göstererek yaptık bundan sonra da yapmaya devam edeceğiz. Komşumuz Yunanistan'dan da şımarıklıktan, bencillikten vazgeçip, uluslararası hukuk ne diyorsa, anlaşmalar, bu konuda alınan uluslararası kararlar, deniz hukuku, hakkaniyet, insaniyet, ahlak neyi gerektiriyorsa bir an önce buna uymalarını bekliyoruz. Adaların silahsızlandırılması, adaların hava sahası, karasuları meselesi dahil. Bunların hepsinin gözden geçirilmesi gerekiyor" diye konuştu.
KKTC'de yaşayan Türklerin egemenlik, bağımsızlık ve hak ve hukuklarının herkes tarafından kabul edilmesinin önemine değinen Akar, şöyle konuştu:
"Hukukumuzu yedirtmeyeceğiz"
"Ayrıca deniz yetki alanları konusu da var. Bu sizin dediğinize, bir üniversitenin veya birkaç kişinin dediğine göre olmayacak. Bencilce, birtakım hakkı ve hukuku gasbetmenize müsaade etmeyeceğiz. Uluslararası hukuka, hakkaniyete, adalete, ahlaka uygun şekilde bir paylaşımdan bahsediyoruz. Bu manada diyaloğa, müzakereye açığız, siyasi çözümden yanayız, uluslararası hukuka, deniz hukukuna saygılıyız. Fakat dediğimiz gibi hak, adalet duygusu olmak kaydıyla. Değilse, 'hep bana' diyerek bencilce yaklaşımla bir yere varılamayacağını komşularımızın da görmesi lazım. Bunu gördükten sonra çözüm çok kolay. Çözümden sonra da iyi komşuluk çerçevesi içinde oradaki komşularımızın da rahat ve huzur içinde yaşamaları gayet mümkün. Aksi halde bizim hakkımızı, hukukumuzu yedirtmeyeceğimizi herkesin bilmesi lazım. Bunun için ne yapılması gerekiyorsa bugüne kadar yaptık bundan sonra da aynı azim, kararlılıkla yapmaya devam edeceğiz. Bunun dışında herhangi bir çözümü de kabul etmeyeceğimizi herkesin bilmesini istiyoruz."