MHP lideri Devlet Bahçeli, 57 DEM vekilinin maaşı ve hazine yardımının kesilmesi gerektiğini belirterek, "Dağda kovalanıp başı ezilen, sınır ötesinde kaçacak ve sığınacak in bulmakta zorluk çeken hainlerin siyasi destekçileri artık iyice azgınlaşmışlardır. Terör yuvasına ödenecek Hazine yardımının derhal kesilerek terörle mücadeleye ve şehit ailelerine aktarılmalı" dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 'Siyasi Bölücülerin Hazine'den Aldıkları Maaş ve Yardımlar' konulu açıklama yaptı.
'Hainlerin siyasi destekçileri iyice azgınlaşmıştır'
"Bu milletvekillerin devlet hazinesine yıllık maliyeti 116 milyon 280 bin liradır. Ayrıca DEM'in 171 milletvekili danışmanın hazineden aldığı yıllık maaş 133 milyon 380 bin lira, 10 grup danışmanının yıllık maaş külfeti 8 milyon 400 bin lira, 30 büro personelinin aldığı yıllık maaş da 23 milyon 400 bin liradır. Daha vahimi de DEM'in 2024 yılında hazineden aldığı yardım miktarının yaklaşık 658 milyon lira olmasıdır. Bu kapsamda terör ve bölücülük odağı DEM'in düşman olduğu devletten 2024 yılında alacağı toplam parasal büyüklük yaklaşık 940 milyon liradır. En düşük emekli maaşının 12 bin 500 lira olduğu düşünüldüğünde neredeyse 76 bin emeklimizin hakkı terör örgütüne adeta kurşun, silah ve bomba parası olarak hibe edilmektedir.
Milliyetçi Hareket Partisi'nin 26 Aralık 2023 tarihli TBMM Grup Konuşmasında telaffuz ve temas ettiğim şu görüşlerin tekraren değerlendirilmesi milli ve vicdani bir sorumluluktur: 'Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne düşman kesilen sözde parti veya partilerin Cumhuriyet'i kuran TBMM'de bulunması, hazine yardımı ve maaş almaları rezalettir, melanettir, cinayettir, zillettir, milletimize karşı en aşağılayıcı muamelemedir. Böylesi bir haksızlık ve hukuksuzluk dünyanın hangi ülkesinde görülmektedir?
Gelişmeler karşısında ilk önerim, 57 DEM milletvekilinin maaşının ve bu terör yuvasına ödenecek hazine yardımının derhal kesilerek terörle mücadeleye ve şehit ailelerine aktarılmasıdır.
İkinci önerim, teröre yardım ve yataklık yapan, somut delillerle suçu sabit görülen sözde milletvekillerinin görüşülmeyi bekleyen dokunulmazlık dosyalarının karara bağlanarak bu haşaratların acilen mahkemeye çıkarılmasıdır.
Üçüncü önerim, yeni anayasa sürecinde, Anayasa Mahkemesi statüsünün, üye yapısının, yargılama usullerinin radikal şekilde ele alınarak yeniden yapılandırılması ya da bu mahkemenin kapatılmasıdır.
Dördüncü önerim de TBMM Genel Kurulu'nda anlam ve ahlaki bağlayıcılığını temelden kaybeden kürsü dokunulmazlığı sınırlarının yeni baştan çizilmesidir.
Emeklilerimizi ve ekonomik gelişmeleri çarpıtıp istismar eden tatlı su kurnazlarının, sinsi fırsatçıların, DEM'lenmiş CHP'nin ve marjinal yedeklerinin bu ibretlik gerçekler karşısında vereceği hiçbir cevap yoktur. Bölücülere ve dolaylı şekilde teröristlere aktarılan hazine kaynağımızın derhal kesilmesi, devlete ve millete ihanet eden kenelerin ayıklanması hiçbir şekilde ertelenemez bir mecburiyet ve mükellefiyettir.
Dünyanın hiçbir yerinde ülkesine kastedip de geçimini ve geleceğini o ülke üzerinden sağlayan bir şebekeye müsaade edilmemiş, bundan sonra da edilemeyecektir. Adalet, ahlak, hakkaniyet ve kul hakkını gözetmek için vakit gelmiş, mahut ve malum tarihi görev aziz millet evlatlarının irade namusuna emanet edilmiştir. Milliyetçi Hareket Partisi, Cumhur İttifakı'yla birlikte bu görevi omuzlamaya muktedirdir. Aziz şehitlerimizi rahmet, gazilerimizi hürmetle anarken, onların mücadele onurlarının asla gölgelenmeyeceğini de herkesin bilmesinde sonsuz yarar olacaktır"