MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM grup toplantısında önemli açıklamalarda bulundu.
"Değerli vekiller, muhterem misafirler, basınımızın değerli temsilcileri, toplantımıza başlarken hepinizi hürmet ve muhabbetle selamlıyorum. Toplantımızı takip eden tüm vatandaşlarımıza gönül ve kültür coğrafyalarımızda hayat mücadelesi veren kardeşlerimize selamlarımı gönderiyorum.
Anadolu coğrafyasında bin yıldır varlığımızı sürdürüyoruz. Varlığımız gücüne güç katarak mevcudiyetini muhafaza edecektir. Jeopolitik bilek güreşlerine eklemlenen hakimiyet mücadelelerinin farkındayız. Maruz kaldığımız ağır sorunları ele alırken tarih şuuru rehberliği ile hareket etmeliyiz. Gizli amaçların iç yüzüne ışık tutup oyunları bozacak cesaret ve zekaya sahip olmalıyız. Macerayı akımlara kapılmaktan özenle sakınmalıyız.
Kulis bilgisi diye servis edilen dedikoduları, yalan rüzgarlarını, özellikle sayın cumhurbaşkanımızın görüşmelerinin çarpıtılmasını ibretle takip ediyoruz. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ikili görüşmeleri çarpıtılıyor, kulak asmayın. Sayın Cumhurbaşkanımız doğal olarak herkesle görüşebilir, herkesle konuşabilir, herkesi dinleyebilir. Bizce hiçbir mahsuru ve sakıncası yoktur. Bizim nazarımızda mahsurlu olan taraf, asla astarı olmayan söylentilerin, gemiyi azığa alması, saçma sapan iddiaların azgınlaşması, fitnenin kampçılanmasıdır. Kaynayan dedikodu kazanının basıncını düşürmek alternatif yol olarak değerlendirilmeli. Maşayı değil tutan ve tutturan elleri de görmeliyiz.
30'a yakın örgüt üyesi başkan koltuğunda oturuyor. DEM Partili Hakkari Belediye Başkanının hukuk sınırları kapsamında görevden el çektirilmesi ardından geçtiğimiz çarşamba günü silahlı terör örgütünü yönetmek suçundan 19 yıl 6 ay hüküm alarak tutuklanması, Türk devlet ve hukuk onurunun şaşmaz hükmüdür. DEM'in hedefi yöre insanına hizmet etmek değildir. DEM'in hedefi derdimize deva, ihtiyaçlarına çare olmak değildir. DEM'li belediyelerin hemen hepsinde paralel yönetim, PKK'nin sözde komiserleri vasıtasıyla ağırlığı ve gölgesi altındadır.
CHP, DEM'lenmiş, yemlenmiş, ele geçirilmiş ve sonuçta şarampole devrilmiş. Atatürk ile yolları çoktan ayrılmıştır. Özgür Bey, 'Kavga istediğimizi söyleyip' duruyor. Bizim böyle bir niyetimiz yoktur. Böyle bir düşüncemiz hiç olmamıştır. Şayet kavga edeceksek, kavgaya gireceksek, Özgür Bey rahat olsun, korkmasın, pısmasın, baksın işine, o bizim klasmanımızda da, kalibremizde, ağırlığımızda değildir.
Bölücü terör örgütünün arka bahçesi, asıl sütunu, iradesini ve varlığını Kandil'e bağlamış sözde partinin aldığı oy oranının, sayısının demokrasi ile bağdaştırılması, insanlıkla anılması, herkes bilmelidir ki, buraya dikkat edin; Şehit ile caninin bir görülmesi, kahraman ile hainin bir tutulması kadar korkunçtur.