Türk Devletleri Teşkilatı Olağanüstü Zirvesi'nde açıklamalarda bulunan Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev, "Türkiye, sadece bölgede değil tüm dünyada sözü geçen bir ülke haline gelmiştir. Aynı zamanda bir güç odağı olmuştur" dedi.
Aliyev, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Olağanüstü Zirvesi'nde konuştu.
Cumhurbaşkanı Aliyev, 6 Şubat'ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerde hayatını kaybedenlere rahmet ve yaralılara acil şifa diledi.
Aliyev, Azerbaycan ve Türkiye'nin her zaman hem iyi hem de kederli günlerde birbirinin yanında olmayı sürdürdüğünü kaydederek gelecek süreçte de bunun böyle olmaya devam edeceğini vurguladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliği sayesinde Türkiye'nin bu depremin sonuçlarının üstesinden geleceğini ifade eden Aliyev, Erdoğan'ın siyasi, diplomatik ve manevi desteği sayesinde 2. Karabağ Savaşı'nın ilk saatlerinden en son gününe kadar Türkiye’nin desteğini yanlarında gördüklerini belirtti.
Aliyev, 44 gün süren savaş boyunca Türk halkının da Azerbaycan’ın yanında olmaya devam ettiğini söyledi.
Haziran 2021'de Türkiye ile Azerbaycan arasında Şuşa Beyannamesi'nin imzalandığını anımsatan Aliyev, bu beyannamenin Karabağ Zaferi'ni taçlandırdığını ve ittifak çerçevesinde yürütülen ikili ilişkilere de katkı sağladığını ifade etti.
Aliyev, geçen 20 yıl içinde Erdoğan'ın liderliğinde Türkiye'nin zaferlerle dolu bir yol üzerinde saygıdeğer şekilde ilerlediğini belirterek "Türkiye, sadece bölgede değil, tüm dünyada sözü geçen bir ülke haline gelmiştir. Aynı zamanda bir güç odağı olmuştur." ifadelerini kullandı.
Aliyev, Türkiye'nin tüm dünyada saygıyla anıldığını ve dünyadaki herkesin Türkiye’nin askeri gücünü ve savunma sanayisindeki başarısını imrenerek izlediğini söyledi.
6 Şubat'ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerde çok sayıda insanın yaşamını yitirmesinden büyük üzüntü duyduklarını belirten Aliyev, "Azerbaycan hükümeti ve halkı, depremler sonrasında Türkiye'ye insani yardım ulaştırmak için seferber oldu." diye konuştu.
Aliyev, Azerbaycan'dan arama kurtarma ekipleri, sağlık personeli ve gönüllülerden oluşan 940 kişilik grubun Türkiye'deki deprem bölgesine gönderildiğini dile getirerek, "Türkiye'ye gönderilen arama kurtarma ekiplerinin sayısı bakımından Azerbaycan birinci ülke oldu. Ekiplerimiz 53 kişiyi kurtardı, 780 kişinin cesedine ulaştı. Sağlık personelimiz 3 binden fazla kişiye sağlık hizmeti gösterdi. AFAD ve diğer kuruluşların banka hesaplarına 45 milyon dolardan fazla para yatırıldı. 5 bin 300 ton insani yardım gönderildi." bilgisini paylaştı.
30 yıllık işgal döneminde Azerbaycan'ın yüzlerce şehri ve köyünün, tarihi ve dini anıtları ve mezarlıklarının kasıtlı şekilde Ermenistan tarafından yıkıldığına dikkati çeken Aliyev, yabancı uzmanların, yerle bir edilen Ağdam şehrini "Kafkasya'nın Hiroşiması" diye nitelendirdiklerini belirtti.
Aliyev, Karabağ ve Doğu Zengezur'da 67 camiden 65'inin Ermenilerce yıkıldığını, ikisinin ise domuz ve inek ahırı olarak kullanıldığını kaydetti.
Azerbaycan'a ait doğal kaynakların yağmalandığını, çevreye ciddi zarar verildiğini anlatan Aliyev, "1. Karabağ Savaşı'nda yaklaşık 4 bin vatandaşımız kaybolmuştur. Bunların neredeyse tamamı işkence görerek katledilmiştir. Topraklarımız kurtarıldıktan sonra birkaç yerde toplu mezarlar tespit ettik. Ermenistan, hala kayıp insanlarımızla ilgili bilgi vermekten kaçınıyor." diye konuştu.
Ermenistan'ın işgali nedeniyle Azerbaycan'ın dünyanın en fazla "mayın kirliliği" olan ülkelerinden biri haline geldiğine dikkati çeken Aliyev, 2. Karabağ Savaşı'ndan sonra yaklaşık 300 Azerbaycanlının Ermenilerin döşediği mayınların patlaması sonucu hayatını kaybettiğini veya ağır yaralandığını söyledi.
Aliyev, 2022'de Prag ve Soçi'de yapılan görüşmelerde Ermenistan'ın Azerbaycan'ın toprak bütünlüğünü ve egemenliğini tanıdığını fakat buna rağmen kendi ordularını hala tam olarak Azerbaycan topraklarından çıkarmadığını ifade etti.
Karabağ'da hala yasa dışı Ermeni grupların ve suç çetelerinin bulunduğuna işaret eden Aliyev, "Ermenistan, Zengezur Koridoru'nun açılması hususundaki yükümlülüğünden de kaçınmaktadır. Ermenistan, 10 Kasım 2020'de imzalanan üçlü bildiriyi kabaca ihlal etmektedir ve bundan dolayı sorumlu tutulmalıdır." diye konuştu.
"Sıfırdan 9 yeni şehir kuruyoruz"
Cumhurbaşkanı Aliyev, Karabağ ve Doğu Zengezur'da geniş kapsamlı imar çalışmalarını hayata geçirdiklerini söyledi.
"Azerbaycan, Ermenistan tarafından yıkılan büyük arazilere hayatı geri getiriyor." diyen Aliyev, şu bilgileri paylaştı:
"Biz sıfırdan 9 yeni şehir ve ilk aşamada 300'den fazla köy ve kasaba kuruyoruz. Bu, bir hükümetin çatışma sonrasında kendi finansal kaynaklarıyla hayata geçirdiği nadir ve benzeri görülmeyen yeniden imar modelidir. Zorunlu göçmenlerin kendi ata yurtlarına dönüşü için 'Büyük Dönüş Programı'nın uygulanmasına başladık. İmar sürecinde Türk şirketleri, çok sayıda altyapı projesinde aktif rol alıyor. Türk şirketleriyle imzalanan anlaşmaların değeri 3 milyar dolardan fazladır."
"Türk dünyası daha büyük coğrafyayı kapsamaktadır
Aliyev, Türk dünyasının Türk devletlerinin sınırlarıyla kısıtlı olmadığını vurguladı.
Türk dünyasının daha büyük coğrafyayı kapsadığını belirten Aliyev, şunları kaydetti:
"Dünyada 50 milyondan fazla Azerbaycanlı bulunmaktadır. Bunların sadece 10 milyonu Azerbaycan'da yaşamaktadır. 1920'de Sovyet hükümetinin kararıyla tarihi topraklarımız olan Batı Zengezur'un Azerbaycan'dan koparılarak Ermenistan'a verilmesi, Türk dünyasının coğrafi olarak kopmasına neden olmuştur. Şimdiki Ermenistan topraklarında yaşayan Azerbaycanlılar oradan kovulmuştur.
Ermenistan, Karabağ ve Doğu Zengezur'da yaptığı gibi şimdiki Ermenistan arazisinde yani Batı Azerbaycan'da kültürel mirasımızı, tarihi anıtlarımızı, camilerimizi yıkmıştır. Azerbaycan, defalarca UNESCO'ya şimdiki Ermenistan topraklarında Azerbaycan kültürel mirasının durumunun öğrenilmesi hususunda başvuruda bulunmuştur ve olumlu yanıt beklemektedir.
Batı Azerbaycan'da etnik temizliğe uğrayan soydaşlarımız, Batı Azerbaycanlılar Topluluğunu oluşturdu. Onlar, tarihi topraklarına barış yoluyla dönmeyi amaç edindiler. Batı Azerbaycanlılar Topluluğunun hazırladığı dönüş konseptine göre şimdiki Ermenistan topraklarından sınır dışı edilen Azerbaycanlıların kendi yurtlarına dönüşü için onay ve garanti mekanizmasına sahip, hukuki zorunluluk içeren uluslararası mutabakat sağlanmalıdır."
Azerbaycan devleti olarak Karabağ'da yaşayan Ermenilerin bireysel hak ve güvenliklerini sağlayacaklarını belirten Aliyev, Ermenistan'ın da mütekabiliyet ilkesi gereği Batı Azerbaycanlıların hak ve özgürlüklerini sağlaması gerektiğini vurguladı.