CHP, OHAL döneminde çıkarılan KHK'larla ilgili Anayasa Mahkemesine başvuru yaptı. Konuyla ilgili açıklama yapan AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Muş, Olağanüstü Hal Dönemlerinde çıkarılan KHK'larla ilgili Anayasa Mahkemesine başvuru yapılamayacağını söyledi. Anayasa Mahkemesinin, esas yönünden de şekil yönünden de Olağanüstü KHK'larla ilgili inceleme yapamayacağını söyledi.
AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Muş, CHP'nin olağanüstü hal kapsamında çıkarılan kanun hükmünde kararnamelerle (KHK) ilgili Anayasa Mahkemesi'ne yaptığı başvuruyu değerlendirdi. Anayasanın 148. Maddesine göre Olağanüstü Hal Dönemlerinde çıkarılan KHK'larla ilgili Anayasa Mahkemesine başvuru yapılama
yacağını hatırlatan Muş, "Bu husus, hiçbir yoruma mahal bırakmayacak şekilde açıkça Anayasa'da yazılıdır" dedi. Muş yaptığı yazılı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
Hal böyleyken CHP'nin adeta Anayasayı yok sayarak Anayasa Mahkemesine başvuru yapması hukuken bir anlam ifade etmemektedir.
Orada Anayasa'nın 148.maddesi dururken siz, “ben bu maddeyi kabul etmiyorum” diyemezsiniz. Kimse Anayasa'nın kendisine vermediği bir yetkiyi kullanamaz. Dolayısıyla Anayasa Mahkemesi de kendisine verilmeyen bir yetkiyi, yani böyle bir denetimi yapamaz. Esas yönünden de, şekil yönünden de Olağanüstü KHK'larla ilgili inceleme yapamaz.
Şu hususu açıkça ifade etmek isterim ki; Bu KHK'ların tamamı meşrudur ve hukukidir. Bu KHK'lar kaynağını Anayasa'dan almaktadır. Milli iradenin tecelli ettiği TBMM, Olağanüstü Hal kararını onaylayarak bu yetkiyi Hükümete vermiştir.
CHP'nin “Bu KHK'lar süresini, konusunu, amacını ve kapsamını aşıyor” eleştirisinin hukuken hiçbir karşılığı yoktur. Türkiye'de OHAL keyfi olarak ilan edilmemiştir. Türkiye bir darbe girişimiyle karşı karşıya kalmıştır. Bunun neticesinde Meclis hükümete, terör ve darbe tehdidini bertaraf etmek için OHAL yetkisini vermiştir. Burada bugüne kadar çıkarılan KHK'lara baktığınızda tamamının bu tehdidi ortadan kaldırmak için çıkarıldığını görürsünüz.
Bazı derneklerin kapatılması da, FETÖ ile iltisaklı kişilerin memuriyetten uzaklaştırılması da, teröre destek veren belediyelere kayyum atama yetkisinin verilmesi de Türkiye'deki terör tehdidinin yok edilmesini amaçlamaktadır.
