AGED Genel Müdürü Osman Kaytan, ‘atığın’ dünyada artık bir ham madde olarak görüldüğünü belirterek, “Atık kâğıt yerine geri dönüşümlük kâğıt diyeceğiz” dedi. Almanya’da evsel atıkların yüzde 56’sının dönüştürüldüğünü hatırlatan Kaytan, “Türkiye’de bu oran yüzde 10. Hedef, bunu 2023’e kadar yüzde 35’e yükseltmek” ifadesini kullandı.
- Kaytan, “Döngüsel ekonomide Sıfır Atığı konuştuğumuz günümüzde, biz sanayiciler ham maddemize atık kâğıt yerine geri dönüşümlük kâğıt diyeceğiz.Dünyada atığın çöp değil değerli bir ham madde olduğu yönünde yeni bir paradigma var. Öte yandan, ülkemizdeki evsel atığın içerisinde bulunan bütün geri dönüşümlük kâğıtları toplasak bile, kâğıt sektörü olarak hammadde ithalatı yapmaya mecburuz.Adeta kabına sığmayan kâğıt sanayiinin yatırımları bugün tamamen ihracat odaklıdır. Sektör can suyu olan ham maddesine ulaşamadığında serpilip gelişemez” dedi.
5.5 MİLYON TON ÜRETİM KAPASİTESİ
- Ülkemizde toplanan dönüşebilen atıkların yaklaşık yüzde 70’nin kâğıttan oluştuğunu belirten Kaytan, kâğıt sanayiinin sıfır atık çalışmalarının en büyük paydaşı olduğunu söyledi.Sayıları 25’e ulaşan ve 12 milyar dolarlık aktif büyüklüğe sahip kâğıt fabrikalarının, her yıl yaklaşık 80 milyon adet ağacın kesilmesini önlediğini aktaran Kaytan, böylece yılda 1.5 milyon tondan fazla karbon salınımının önüne geçildiğini vurguladı.
Ülkemizde bulunan toplama tesislerinin kurulmasında çok ciddi destekler verdiklerini dile getiren Kaytan, “Doğrudan ve dolaylı olarak yüz binlerce insana istihdam kapısı olan kâğıt sanayii, bugün itibarıyla 5.5 milyon ton üretim kapasitesini yakalamış bulunuyor. Yeni yatırımların ve kapasite artışlarının devreye girmesiyle üç yıl içerisinde 6.5 milyon tonu geçmiş olacağız. 2011 sonunda kâğıt üretim kapasitesi 2.5 milyon tondu. 10 yılda geldiğimiz nokta yüzde 100’den fazla bir büyüme” dedi.
SIFIR ATIK SON YILLARIN EN BÜYÜK GELİŞMESİ
- Son yıllarda geri dönüşüm sektöründe yaşanan en büyük ve önemli gelişmenin Emine Erdoğan’ın himayesinde başlayan sıfır atık projesi olduğunu dile getiren Kaytan, kâğıt sanayii olarak sıfır atığın en büyük destekçisi olduklarını vurguladı. Kâğıt sektörünün 2030’a kadar 10 milyon ton üretim kapasitesini yakalayacağı tahmininde bulunan Kaytan, şu bilgileri paylaştı:“Dünya sınırlı kaynaklarıyla insanoğlunun sınırsız ihtiyaçlarını karşılayamaya çalışıyor. Sıfır Atık projesi de bu kapsamda Türkiye’de yıllık 35 milyon ton atığın aslında atık değil değerlendirilebilir kaynak olduğunu öngören bir proje. Amaç organik mutfak atıklarının, kâğıt, metal plastik, kâğıt atıkların çöp deponi sahalarına hiç gönderilmeden ekonomiye yeniden kazandırılması. Bizim 2018’de 5 üniversite ile 5 ilde yaptığımız bir çalışmada çöpte dönüşebilen atık miktarının 8-10 milyar TL civarında olduğunu gördük. Üstelik bu atıkları üzerine hem taşıma ve bertaraf bedelleri ödüyoruz. Bununla birlikte ekonomik kaybın en az 25-30 milyar TL olduğu söylenebilir.”
GERİ DÖNÜŞÜM BİLİNCİNİ KAZANDIRMALIYIZ
Osman Kaytan, sektörün hedeflerini şöyle sıraladı: “Sıfır Atık’a uygun olarak çöp deponi sahalarına dönüşebilen ham maddelerin gitmesine engel olmak, onları geri dönüştürüp mamul haline getirerek ekonomiye kazandırmak hem katma değer hem de daha fazla istihdam oluşturmak.
Biz 35 milyon ton çöpü, çöp olarak değil ham madde olarak görüyoruz. Boşa giden üstelik üzerine para verilerek gömülen milli servet.”
8 KAT KATMA DEĞER ÜRETİYORUZ
- Kaytan, çöp değil, geri dönüşümlük hammadde ithal ettiklerini ve bunu dönüştürerek 8 kat katma değer ürettiklerini söyledi. Sanayiciler olarak işin daha çok atık yönetimi ve dönüşebilen atıkların ekonomiye kazandırılması tarafında olduklarını belirten Kaytan, “Belediyelerin 'sıfır atık’ın getirdiği yeni dinamiklere çabuk uyum sağlamasını istiyoruz ama tabii bin 397 belediyenin olduğu ülkemizde, bu süreç biraz zaman alacak. Belediyeler, çöp toplama hizmetini asli vazifeleri olarak görmektedir. İki gün çöp toplanmazsa neler olacağı ortada. Bununla birlikte, çöpün içinde dönüşebilen ham maddelerin daha çok toplanması sağlanarak çöp hacmi ve ağırlığı önemli ölçüde azalacak.