Ağustos 2020’de Kara Kuvvetleri İstihbarat Başkanlığı’na atanan itirafçı tuğgeneral Serdar Atasoy’un serüveni FETÖ’nün TSK’ya sızma faaliyetlerini özetliyor. TSK komuta kademesi 1996 yılında tam kadro 28 Şubat MGK toplantısı için sunum hazırlayıp Refahyol hükümetine darbeyle meşgul iken, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen, İstanbul’daki FEM dershanesinde Atasoy’a teğmen rütbesi takıyordu.
Yüksek Askeri Şura’nın son kararıyla Ağustos 2020’de Kara Kuvvetleri İstihbarat Başkanlığı’na atanan FETÖ’cü Tuğgeneral Serdar Atasoy’un yükselişi FETÖ’nün TSK’nın kritik kademelerine sızmasını özetliyor. TSK komuta kademesi, 1996 yılında tam kadro 28 Şubat MGK toplantısı için sunum hazırladı. Askerler, Refahyol hükümetine darbeyle meşgul olurken FETÖ elebaşı Fetullah Gülen, İstanbul’daki FEM dershanesinde Atasoy’a teğmen rütbesi takıyordu.
HIRSIZLIĞI SEYRETTİLER
2003 yılında ise askerler, laiklik ve irtica yürüyüşleri düzenleyip bu kez AK Parti hükümetini devirmenin hesaplarını yaparken Atasoy kritik bir eşiği daha aşıyordu. FETÖ’nün önceden verdiği sorularla Atasoy kurmaylık sınavını kazanıyor ve terfilerin önü açılıyordu.
GENERALLİĞE KADAR TERFİ ETTİ
1970’li yıllardan itibaren TSK’ya sızmaya başlayan FETÖ’nün en büyük kadrolaşması 28 Şubat’la gerçekleşti. Erken terfi ve yüksek disiplin notlarıyla FETÖ’cü askerler başarı basamaklarını hızla tırmandı. Asıl FETÖ’cüler, itirafçı Serdar Atasoy gibi kapısının önüne koyduğu boş içki şişeleriyle takiye yaparak kendilerini gizlerken, milli ve muhafazakar kadrolar “namaz kılıyor, oruç tutuyor, eşi başörtülü, annesi başörtülü” diye ordudan atıldı.
TSK sözde irticayla mücadele ederken, aynı yıl elebaşı Fetullah Gülen’in teğmenlik rütbesi taktığı 2003’de kurmaylık sınav soruları örgüt tarafından servis edilen Serdar Atasoy gibi onlarca FETÖ’cü asker orduya sızarak hızla generalliğe kadar terfi etti.
DEVLET HALKA HALKA KUŞATILDI
Postmodern darbe sürecinde FETÖ tarafından devlet halka halka kuşatılırken ise cuntacılar 28 Şubat döneminde sözde ‘irtica’ adı altında antidemokratik uygulamalarla on binlerce kişiye hayatı zindan ediyordu. FETÖ ise devlet içinde hızla yol alıyordu. 28 Şubat sürecinde kendisini rejimin bekçisi olarak konumlandıran asker, ülkenin başbakanına küfür etme cesaretini bile kendinde bulabildi. Dönemin Erzurum Jandarma Bölge Komutanı olan Osman Özbek, merhum Başbakan Necmettin Erbakan’a küfür etmişti. Özbek, bir sonraki YAŞ’ta terfi ettirilmiş ve tümgeneral olmuştu.
FETÖ yerleşirken onlar atıldı
- 28 Şubat sürecinde binlerce kişi kamudan emekliye zorlandı. Bu isimlerden birisi de emekli öğretmen Bekir Kocabay. Askeri okullarda matematik öğretmenliği yapan Kocabay. FETÖ’cü askerlerin eşleri başlarını açarak orduda kaldı ve hızla yükseldi, Kocabay ise bunu yapmadığı için 1996 yılında çok sevdiği mesleğinden emekli olmak zorunda kaldı. Yine TSK’da tankçı başçavuş olarak görev yaparken 1997’de ordudan atılan Hakan Irmak, bu süreçte inançlarından, ailelerinin başörtülü olmasından dolayı disiplinsizlik ve irtica gerekçe gösterilerek ordudan uzaklaştırılan isimlerden biri oldu.
Siyasete ayar çabası
Asker içinde FETÖ ağlarını örerken AK Parti iktidara geldikten sonra da siyasete ayar verme çabalarını sürdürdü. 23 Mayıs 2003 tarihinde dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök’ün, o dönem Başbakan olan Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmesinde “Genç subaylar tedirgin” dedi. Türk siyasi tarihinin kırılma noktalarından biri de 27 Nisan 2007’deki “e-muhtıra”ydı. Görev süresi 16 Mayıs 2007’de dolan 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in yerine yapılacak seçimde 367 krizi yaratılmış, ilk tur oylamanın yapıldığı 27 Nisan akşamında da Genelkurmay Başkanlığı’nın internet sitesinde saat 23.25’te bir bildiri yayınlanmıştı.
Başörtülüye orduevi yasağı
28 Şubat başörtüsüne de darbe vurdu. Asker, kadınları başörtüsü olduğu için okullara ve orduevlerine almayarak toplumda derin yaralar açtı. Eğitim hakkı ellerinden alınan öğrencilere 2011 yılında AK Parti döneminde üniversiteye geri dönme hakkı tanındı, 2014 Eylül’de kılık kıyafet düzenlemesinin ardından 5’inci sınıftan itibaren başörtüsü hakkı geri verildi. 2016 yılında da Orduevi yönetmeliğinde “kıyafet” kavramına açıklık getirildi ve “kadınların alın, çene ve yüzleri açık olmak şartıyla başörtülü” ifadesi eklendi.