‘Atalay’ dedi öldürdüm

Yeni Şafak
04:0014/06/2016, Salı
G: 14/06/2016, Salı
Yeni Şafak

Türkiye’nin konuştuğu Atalay Filiz, polisteki sorgusunda 3 cinayeti de detaylarıyla anlattı. İstanbul’da öldürdüğü tarih öğretmeni Fatma Kayıkçı’nın kendisine “Atalay” diye seslenmesi üzerine paniklediğini öne süren zanlı, “Beni yakacak diye korktum. Döverek evin içine çektim. Bıçak darbeleriyle öldürdüm” dedi

İstanbul ve Ankara'da işlenen 3 cinayetin zanlısı Atalay Filiz, tarih öğretmeni Fatma Kayıkçı'yı kendisini deşifre ettiği için öldürdüğünü söyledi. Tuzla'da Fatma Kayıkçı'yı ve Ankara'da o dönem tümgeneral olan Hasan Hüseyin Demirarslan'ın oğlu Göktuğ Demirarslan ve onun kız arkadaşı Elena Radchikova'yı öldürdüğü iddiasıyla aranırken İzmir'de yakalan Filiz, İstanbul Asayiş Şube Müdürlüğü'ndeki sorgusunda cinayetleri itiraf etti. Sevgilisi Olga Seregina'nın kaybolmasıyla ilgisinin bulunmadığını öne süren zanlı, ancak arkadaşları Demirarslan ve Radchikova'nın sürekli kendisini suçladığını öne sürerek, “'Kızı öldürdün mü yoksa' diyerek üstüme çok yüklendiler. Daha fazla dayanamayarak bu cinayetleri işledim" dedi.



EVE TUZAKLAR KURMUŞ


Cinayetlerin ardından Kütahya'ya kaçan Filiz, daha sonra Tuzla'ya gelerek tarih öğretmeni Fatma Kayıkçı'nın eşine ait kafede çalışmaya başladığını söyledi. Zanlı şöyle devam etti: “Ankara'daki cinayetlerden sonra kendimi Furkan Altın olarak tanıtıyordum.


Kaldığım eve Kayıkçı'nın girip çıkmasından şüphelendim. Eve eşyalarla oynayıp oynamadığını tespit etmek için tuzaklar kuruyordum. Baktığımda tüm eşyaların yer değiştirdiğini görüyordum. Cinayet günü bana 'Günaydın Atalay' diye seslenince beni yakacak diye çok korktum. Önce darp edip evin içine çektim. 11 bıçak darbesiyle öldürdüm."







POLİSE SELFİE SORUŞTURMASI


Filiz, cinayetten sonra Adapazarı'na gittiğini burada bir gün sahte kimlikle otelde kaldığını, ertesi gün otobüsle Buca'ya geçtiğini söyledi. Filiz, “Televizyonlarda kendimi görünce Gümüldere'ye geçtim. Oradaki gölette yaklaşık 1 hafta kaldım, böceklerin ısırmasından sonra rahatsız oldum ve Menderes'e gitmeye karar verdim. Bindiğim minibüste yakalandım" şeklinde konuştu. Ailesinin gönderdiği avukatı istemeyen zanlı, sorgusunun ardından adliyeye sevk edildi. Nöbetçi Anadolu 8. Sulh Ceza Mahkemesinde hakim karşısında 1 saat ifade veren Filiz 'Tasarlayarak adam öldürme' suçundan tutuklandı. Filiz Silivri Cezaevi'ne gönderildi. Öte yandan, Filiz ile selfie yapan İzmir Cinayet Büro Amiri Vedat Yaylalı hakkında soruşturma başlatıldı.



Menfeze gizlenmiş


Atalay Filiz'in Gümüldür'de geçirdiği günlere dair ayrıntılar da ortaya çıkmaya başladı. Gümüldür'deki pansiyonda konaklayan zanlının, uzun süre kaçma düşüncesiyle parasının bitmemesi için dağlık alanda da kaldığı belirlendi. Biyoloji eğitimi ve doğada yaşam kursu aldığı için dağlarda rahatça yaşamını sürdüren Filiz'in, gizlenmek için seçtiği alan da dikkat çekti. Her yerde aranan şüphelinin, son zamanlarda rahatça dolaşabilmek adına Gümüldür Devlet Avlağı'nda saklandığı saptandı.



KIZLAR SAPIK SANMIŞ


Av sahasında dolaşan zanlının, üzerindeki avcı bıçaklarını da burada kullandığı öğrenildi. Zanlının bazı geceleri de, bu bölgedeki menfezde geçirdiği tespit edildi. Burada kuru pasta fırınına ait kutu, plastik su şişeleri ile kraker ambalajları bulundu. Filiz, Gümüldür merkezde saklandığı mandalina bahçesinde de vatandaşlarca fark edildi. Yakalanmadan bir gün önce bir mandalina bahçesinde giysilerini değiştirdiği, gözaltına alındığında üzerinde bulunan kıyafetleri giydiği, bu sırada bahçe sahibinin kızlarının kendisini görüp, sapık sanarak babalarına haber verdikleri anlaşıldı. Babaları bahçeye gelene kadar, farkedildiğini ve kendisinden şüphelenildiğin anlayan Filiz'in bölgeden hızla uzaklaşdığı belirlendi. Polis, Filiz'e yardım eden kimse olup olmadığını da araştıyor.



Üniversiteyi bitirememiş


Fransa'daki okulu kredi alamadığı için yarıda bırakan Filiz'in, ailesine yalan söylediği ortaya çıktı. Zanlının ODTÜ'de doktora


yapıyorum yalanı ile Ankara'ya taşındığı belirlendi.



Şüphelenmiş olsaydı kesinlikle söylerdi




Tuzla'da öldürülen Fatma Kayıkçı'nın üvey oğlu Cengiz Kayıkçı, Atalay Filiz'in emniyetteki sorgusundaki ifadelerinin doğru olmadığını savundu. Zanlının ifadesine inanmadıklarını ifade eden Kayıkçı, şunları dile getirdi: ''Atalay Filiz kesinlikle yalan söylüyor. Eğer Fatma öğretmen onu tanımış olsaydı, kesinlikle bizimle paylaşırdı. Olayın olduğu akşam bizimleydi, eğer bir şeylerden şüphelenmiş olsaydı kesin söylerdi. Fatma ablanın tek başına onun evine girmesi söz konusu değil. Atalay Filiz'in odası ile Fatma ablanın odası arasında 4-5 metre mesafe var, girmesi imkansızdır. Ayrıca Atalay Filiz o evden çıkarılmak isteniyordu.'' Bir gazetecinin “Adliyede karşılaştınız mı?" sorusuna Kayıkçı, “İfade için gelmiştim. Ancak şahıs burada olduğu için veremedim. Kendisini g öremedim" diye yanıt verdi.



Hemen polisi aradım




Atalay Filiz'in görüldüğü yeri ve bindiği son minibüsün plakasını polise bildiren Mustafa Alsu, zanlının yakalanmasında önemli rol oynadı. Menderes'te bir kahvehanede çaycı olarak çalışan 53 yaşındaki Alsu, “Bir baktım karşımda duruyor adam. Yanımda 3 kişi vardı, gazetedeki fotoğrafı gösterdim 'bakın bakalım bu o değil mi?' diye onlara da sordum. Fotoğrafa baktılar, yolun karşısındaki durakta bekleyen kişiye baktılar, 'o' dediler" dedi. Filiz'in çok bitkin göründüğünü söyleyen Alsu şunları anlattı: “Elinde mont vardı, bizim buranın insanı olsa niye mont taşısın, belli ki dışarıda yatıyordu. Sırt çantası vardı, su vardı yanında. Bakışımızdan rahatsız olunca yürümeye başladı. Hemen polis hattı 155'i aradım, haber verdim. Sonra dolmuşa bindi. İzmir'e doğru giden Bulgurca - Sarnıç dolmuşuna bindi. Tekrar 155'i aradım, dolmuşun plakasını verdim. Sonra öğrendim ki yakalanmış." Alsu, yakalanmasına yardım ettiği için kendine ödül verileceğini de sözlerine ekledi.





#Atalay Filiz
#Seri katil