Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişiminin ardından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturmayla tutuklanan bazı uzman erbaş ve subaylar, ifadelerinde darbe girişiminin yaşandığı geceyi anlattı. Hakimlikteki ifadelere göre, Uzman Erbaş Yusuf Karaböcek, görev yaptığı 28. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığına, “Yakında Kilis'e gideceksiniz. Bütün tanklar hazır olsun” talimatı geldiğini belirtti.
Talimatla bütün tankların hazır hale getirildiğini bildiren Karaböcek, “Bizim tabura bağlı ikinci bölük, 'Kilis'e gidilecek' diye hazırlık yapıyordu. Hazır olmamız talimatlarını Bölük Komutanımız Erdan Kaya Erdoğan veriyordu. Şırnak'ta bulunan birlikler de bölüğümüze dönmüştü” ifadelerini kullandı. Uzman Erbaş Davut Emen de Karaböcek ile aynı beyanı verdi.
Astsubay Başçavuş Serhat Şahin ise, “Genelkurmayı Paralel Yapı, FETÖ terör örgütüne bağlı siviller ablukaya aldı. Polis yetersiz kaldı, gidip oranın emniyetini alacağız' emri geldi. Tanklarla yola çıktık” ifadelerini kullandı. Emir üzerine Jandarma Genel Komutanlığı önüne geldiğini bildiren Uzman Çavuş Emre Tonyalı, ifadesinde, yaşananları şöyle anlattı:
"Araçla köprüye doğru tırmandık. Orada halktan 5-6 kişi vardı. Bir Skorsky benim arabayı taradı. O sırada 5-6 kişi vefat etti. Birkaç kişi daha öldü. Sabaha kadar aracın içinde bekledim. Daha sonra polis özel harekat ve jandarma özel harekat geldi. Sadece IŞİD saldırısı zannettik. Tabur komutanımıza inanmıştık. Kandırıldığımızın farkında bile değildik. Bize 'Darbe durumu var' dediler. Tek el bile ateş etmedim. Olayı anlayınca, bölük komutanıma 'Araçtan iniyorum, bu durumda sizden değilim' dedim ve araçtan inerek teslim oldum."
Jandarma Genel Komutanlığından halka ateş açıldığını gördüğünü, yardım etmek üzere gideceği sırada helikopterlerle tarandıklarını kaydeden Tonyalı, "O zaman anladım ki biz satıldık" dedi. Tonyalı, tanımadığı bir yarbayın kendi araçlarına binerek, karşılarına çıkan polis araçlarına çarpmalarını istediğini, bu kişiyi araçtan attıklarını anlattı.
Uzman Çavuş Ramazan Ulutaş: “Kilis'e gideceğiz, IŞİD'e, PYD'ye, PKK'ya saldıracağız' diye iki ay öncesinden eğitimlere başladık. Bütün tank fabrikalarından işçiler, ekipler geldi. Bütün tankların bakımını yaptı. (Genelkurmay Karargahı) İçeride çok karışık bir durum vardı. Özel Kuvvetler'den, Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı'ndan askerler vardı. Çıkanları, girenleri vuruyordu. Ortalık çok karışıktı, olayı çözemedik. Genelkurmay'dan ilk tank kapıyı kırarak geçti. Sonra helikopterler geldi. Biz diyoruz, 'Helikopterler bizden', bize niye ateş ediyor, anlamadık. Gözlerimize perde mi indi, kandırıldık, donakaldık. Tabur komutanı, 'Halkı tanka bindirmeyin, kuleyi sağa sola çevirin, düşürün, ezin. Sizin canınız kıymetli, Genelkurmay bizim namusumuz. Yıkın, geçin, ateş yapın' şeklinde bölük komutanımıza emir veriyor. Bölük komutanımız da bize söylüyor.”