FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Çardak Havaalanı önünde Denizli'den Ankara'ya asker sevkiyatını engellemek için askeri araca binerek direksiyonuna sarılan 2 çocuk annesi Elif Dağdelen Sarı, gösterdiği cesaretle ilçenin kahramanı oldu.
Fetullahçı Terör Örgütü'nün darbe girişimi için Denizli ve Aydın'dan 580 askeri personel Çardak Havaalanı kullanılarak Ankara'ya götürülmek istendiği sırada askeri aracın önüne geçen çok sayıda vatandaş, demokrasiye sahip çıktı.
Durdurulan askeri konvoydaki araca binerek direksiyona sarılan Elif Dağdelen Sarı'nın çabaları da etkili oldu.
Ev hanımı 2 çocuk annesi Sarı,darbe girişiminin yaşandığı gece TRT'de okunan sahte bildiriyi duyunca çocuklarını da alarak sokağa çıktığını, karakolun önünün bariyerle çevrili olduğunu görünce konunun ciddiyetinin farkına vardığını anlattı.
Eve döndüğünde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın cep telefonundan yaptığı bağlantıyı izlediğini, sesini duyduğu anda gözyaşlarına hakim olamadığını dile getiren Sarı, Erdoğan'ın "sokaklara inin" çağrısından sonra kimsenin kendisini durduramadığını söyledi.
Kızı, oğlu ve bir süredir ayrı yaşadığı eşi ile havaaalanına gittiklerini kaydeden Sarı, yolda eşinden sürekli daha hızlı gitmesini istediğini, askeri konvoyu yakaladıklarında camı açarak askerlere "geri dönün" çağrısında bulunduğunu ifade etti.
Havaalanına geldiklerinde, alana girmek isteyen askerlerin önüne geçtiklerini, bu sırada askerlerin şaşkınlık yaşadığını aktaran Sarı, olayı şöyle anlattı:
"Arkadan gelenler de bize yetişmeye başladı. Askeri araçların önüne geçerek geçişlerini engellemeye çalıştık. 'Hayır giremezsiniz' dedik. Baktım iş ciddiye dönüyor, yanımdaki askeri aracın kapısını açık mı diye yokladım. Allah'tan kapı açıkmış. Kapı açılır açılmaz içeri daldım. Direksiyon başındaki asker bir süre beni içeri koymak istemedi, mücadele etti. Askere 'anahtarı ver' dedim, 'sen FETÖ'nün askeri misin' diye de soruyordum bir yandan. Yanında da komutanı vardı. Komutan da bana 'kes sesini kadın, in arabadan' dedi. Ben ona da 'sen kimsin, kime hizmet ediyorsun' diye sordum. 'İnmiyorum, bu araba bizim arabamız, ver anahtarı' dedim. Daha sonra baktım biz sertleşince onlar da sertleşti. Bir ara askerin yanağını okşayarak 'sen bizim Mehmetçiğimizsin, sen bize el kaldıramazsın, o silahı sen bize mi yönelteceksin' dedim. Siz daha düne kadar dağlarda terörist öldürüyordunuz, siz bizim karşımıza nasıl çıkarsınız' dedim. Daha sonra ben arabadan indim. Allah'a şükürler olsun insanlarımız çoğaldı ve engelledik."
Sarı, eşi ve çocuklarıyla birlikte sabaha kadar havaalanı önünde beklediklerini, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Atatürk Havalimanı'na inmesi sonrası olayların rahatladığını ve öğlene doğru da engellemeye çalıştıkları askerlerin teslim alındığını dile getirdi.
O gece korkunun aklına gelmediğini, bir ara askerin elindeki tüfeği de almak istediğini, askerin vermemek için direndiğini belirten Sarı, daha sonra hiç tanımadıkları insanlarla kol kola girerek mücadele verdiklerini söyledi.
"Çok kötü bir gündü. İnsan hatırlamak bile istemiyor. Allah o günleri bir daha yaşatmasın" diyen Sarı, duygularını şöyle anlattı:
"Allah'tan başka hiçkimseden korkmayın. Bir tane canımız var onu da vatan için son damlasına kadar veririz. Ben vatan aşığı bir insanım. Her zaman da ayaktayım. Biz varsak Allah'a şükürler olsun Recep Tayyip Erdoğan'ın tırnağına dahi zarar gelmeyecektir. Buradan FETO'culara da sesleniyorum. Hepiniz bu ülkeden defolup gideceksiniz. Vatan hainleri, neyiniz eksikti. Utanmadınız mı ? O amiraller, generaller o rütbenizden utanın.
Biz, işsiz güçsüz insanlar olarak vatanımıza sahip çıkıyorsak siz bu vatanın ekmeğini yemeye utanmadınız mı ? Zehir zıkkım olsun. Hepinizin o dayak yemiş hallerini gördük ya öyle bir rahatladık ki daha beter olacaksınız. Allah benim canımı alsın Tayyip Erdoğan'ın canının üstüne katsın. O çok yaşasın, yıllarca yaşasın. Önceden darbe olduğunda insanlar perdenin altına saklanıyorlardı. Şimdi halk korkmuyor istediğiniz kadar gelin."
Sarı'nın lise öğrencisi kızı Nisa Hanım Sarı ise o gece bir hesap yapmadan ailecek evden çıktıklarını, olay yerine vardıklarında en öne geçtiklerini, bazı vatandaşların "kadınlar arkaya geçsin" sözlerine aldırmadan mücadele verdiklerini anlattı.
"Bu vatan sadece erkeklerin, kadınların değil herkesin diyerek bekledik en önde" ifadesini kullanan Sarı, olaylar sonrası asker olmaya karar verdiğini belirtti.
Sarı, "Bizim gibi askerler olduğu sürece darbecilere asla fırsat verilmeyecektir. Şu olayları yaşayınca düşünce değişikliğine gittim. İlahiyat okumayı düşünüyordum. Hafızlık, ilahiyat, bunlar benim kendi inancım. Bunlar bende kalsın ben bunları öğreneyim ama artık fikrimi değiştirdim. Kadın subay olacağım, bu millet, bu vatan nasıl hakiki asker olunur onlara göstereceğim. Bu devlete bizim gibi insanları getireceğim." diye konuştu.
Sarı'nın eşi Bayram Sarı (47) ise çocuklarıyla giderken ailesine bir şey olacak diye aklının ucundan bile geçmediğini, korkmadıklarını, 1980 darbesini yaşadığı için bu darbe girişimine canları pahasına hayır dediklerini söyledi.